Bolu’da 58 yaşındaki Sevgi Anaçoğlu, yıllardır işlettiği kahvehanede çay satarak geçimini sağlıyor. Emekleriyle bugünlere geldiğini tabir eden Anaçoğlu, "Gençler hazır para yemek istiyor. Biz görmedik, çocuklarımız görsün dedik fakat en büyük yanılgıyı yaptık. Çocuğu küçük yaşta çalıştıracaksın ki paranın kıymetini bilsin" dedi.
Bolu’da yaşayan 2 çocuk annesi Sevgi Anaçoğlu (58), yıllardır İhsaniye Mahallesi’nde bulunan kahvehanede 8 yıldır demlediği çayı, esnafa ve vatandaşa satarak geçimini sağlıyor. Mahallede herkes tarafından sevilen Sevgi Anaçoğlu, okuldaki öğrencilere ise karşılıksız yardımda bulunarak yiyecek-içecek veriyor. Emekleriyle yıllardır çalıştığını ve bugünlere geldiğini söyleyen Anaçoğlu, 2 çocuğunu da okutarak meslek sahibi yaptığını belirtti.
"Çay demliyor, tost yapıyorum"
Sabahın erken saatlerinden itibaren işe koyulduğunu söyleyen Sevgi Anaçoğlu, "Buraya sekiz yıldır emek veriyorum. Ondan evvel 17 sene boyunca gelinlik dükkanı işlettim. Artık çay demliyor, tost yapıyorum, bu formda hizmet ediyorum. Gelen geçen çay içer. Pazartesi günleri pazarda satış olur. Öğrencilerimiz vardır, onlara tost yapar, meyve suyu veririz. Yani hizmet ettiğim alan bunlar. Bir günümüz bazen çok ağır ve hareketli geçiyor, bazen ise oturuyoruz. Ramazan münasebetiyle şu an dingin bir devirdeyiz. Sabah 07.30’da dükkanı açıyorum, akşam ise Ramazan olmadığında 20.00’ye kadar açık tutuyorum. Şu an ise 18.30’da kapatıyorum" diye konuştu.
"Sokak hayvanlarına daha çok kıymet veriyorum"
Sokak hayvanlarına kıymet verdiğini lisana getiren Anaçoğlu, "İki çocuk büyüttüm. Biri evlendi, oburu iş sahibi oldu, ona da geriden dayanak veriyorum. Lakin ben sokak hayvanlarına daha çok değer veriyorum. Sokak hayvanlarına konut tuttum. Mamalarıyla ilgileniyorum, onlara hizmet ediyorum. Şu an 6 köpeğe ve 20’den fazla kediye bakıyorum. Evlatlarımı büyüttüm, artık ise hayvanlara emek veriyorum" sözlerini kullandı.
"Mahallenin bütün çocukları beni bilir"
Okulda bulunan öğrencilere yardımcı olan Anaçoğlu, "Yakınımızda bir okul var. Parası olmayan öğrencilerimizden yardımcı oluyorum, onlardan para almıyorum. Şu an sahiden çocukların durumu makus. Canı bir şey isteyen lakin alamayan çocuklara destek yaparız. Mahallenin bütün çocukları beni bilir. Pazartesi günleri sabah dükkana geliyorum, saat 22.00’de ya da 23.00’te çıktığım oluyor. Bir erkek çay dağıtıyor, biz de dağıtıyoruz. Fark eden bir şey yok, demliyoruz, dolduruyoruz emek bu. Ban, ’Hiç konutta oturdun mu teyze?’ desen, ben hiç konutta oturmadım. Emek verdiysem, yedim" dedi.
"Gençler hazır para yemek istiyor"
Gençlerin çalışmadığını ve paranın kıymetini anlamadıklarını belirten Sevgi Anaçoğlu, "Şimdiki gençlik, hazır para olsun, oturduğu yerden para kazanayım istiyor. Biz çırak alıyoruz, telefon elinde oturuyor. Artık artık çırak da almıyoruz. Gençler hazır para yemek istiyor. Biz görmedik, çocuklarımız görsün dedik; en büyük yanılgıyı yaptık. Çocuğu küçük yaşta çalıştıracaksın ki paranın bedelini bilsin. Bana kızan çok olacak, ancak kızsınlar, umurumda değil" dedi.