Bir tarafta Ak parti Belediye Başkanı
ÖZKAN ÇETİNKATA
Diğer tarafta 3 Dönem Belediye Başkanlığı yapmış,
Kimilerinin abisi… Kimilerinin amcası… Kimilerinin Dayısı
RAFET VERGİLİ
Son zamanlar da bu ikili arasında olan söz düellosu iyice ayyuka çıktı.
Rafet Vergili, ana muhalefeti temsilen iktidar Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya’yı her fırsatta örseliyor.
*
Karabük Belediyesi yıllarca Türkiye’nin en borçsuz belediyesi olarak lanse edilmişti. O dönemler de yapılan basın açıklamalarında Belediyenin borçsuz olduğu hatta Türkiye’nin en borçsuz belediyesinin Karabük Belediyesi olduğu vurguları yapılmıştı.
Yıllar sonra Belediye Ak Parti’ye geçtiğinde Karabük Belediyesi’nin tam altı yüz yirmi sekiz milyon TL borcunun olduğu açıklanmıştı.
*
İktidar Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ise her fırsatta Karabük Belediyesinin BORÇ yükünden bahsediyor. Bu da Sayın Rafet Vergiliyi kızdırıyor tabi ki…
Mesela İktidar Belediye Başkanı Polemik olmasın diye Kent meydanı üzerinden yapılan yanlışları anlatmıyor. Neden?
*
Rafet Vergili ise Kent Meydanı üzerinden hiiiiç konuşmuyor. Neden?
Kent Meydanı için zamanında hangi protokolle anlaşmalar yapıldığı hiç belli değil… Nerede bu anlaşmalar? Bu işyerleri kimin? Belli değil…
Sayın Rafet Vergili bu konulardan hiç konuşmuyor!
Ne?
Konuşuyor Sayın Vergili,
İktidar Partisi Belediye Başkanının Gazetecilere verilen paralardan konuşuyor kime ne dağıttığından bahsediyor.
Yani işin Türkçesi burada gazetecilerin hepsini örseliyor.
Bu beyanatlarla bizim gazeteci medya kuruluşları da kendilerini ifşa ediyorlar.
Anlamak zor bir gazeteci kendini bu denli İFŞA eder mi?
Peki Sayın Vergili;
Sizden bavullar dolusu para alanları da ifşa etsenize sizde yok mu ?
Eğer yoksa siz takdire şayansınız.
Gazetecilik mesleğini bu kadar ayaklar altına almaya gerek var mıydı?
Gazetecileri bu kadar rencide etmeye değer miydi? Anlamak zor.
Ama şu gerçek ki akıl hocalarınızı değiştirmenin vakti gelmiş gibi..
*
Siz bir RAFET VERGİLİ’siniz?
Sizin bir aileden gelme Asil bir duruşunuz var?
Karabük’e inkar edilemeyecek hizmetleriniz var.
Güzellikleriniz var.
Karabük’te yaşayan insanlar sizi seviyor.
Şu da bir gerçek ki; Karabük’te kimse siyasi savaş istemiyor.
Sadece Karabük değil;
Dünyanın birçok yerinde Fabrikalar yapıyorsunuz.
Özellikle Kuzey Irak’ta yapmış olduğunuz fabrikalar takdire şayan,
Orada ki halk bile size saygı duyuyor.
Orada yaşayan yakın arkadaşlarım söylüyor bunu…
*
Biz isteriz ki her iki taraf için söylüyorum bunu…
NE ZA KET…
Siyasi polemikler daha nezaketli olur. Nezaket kuraldır.
Kalın sağlıcakla…
