İsrail'in saldırılarından kaçarak Gazze kentinden Deyr el-Belah'a göç eden Filistinli kukla ustası Mehdi Atiyye Krira, hem mesleğini yaşatmaya hem de barınma merkezlerindeki çocukları sevindirmeye çalışıyor.
Kuklacılık sanatında uzun bir geçmişi olan ve Gazze'de savaş öncesinde pek çok tiyatro oyunu için kukla üreten ve çocuklara toplumsal ve insani değerleri aşılamak için kuklalarla tiyatro gösterileri hazırlayan Krira, saldırılar başlayınca bütün işini ve kuklalarını geride bırakıp Deyr el-Belah'a göç etmek zorunda kaldı.
Burada artık kullanılmayan bir binayı atölye haline getiren Krira, Filistinlilerin azim ve üretkenliğinin bir göstergesi olarak sanatını yeniden icra etmeye başladı.
Krira, teneke kutuları iple birbirine bağlayarak insan şeklinde kuklalar yapıyor ve onlara elbise giydirip çeşitli karakterlere büründürüyor.
Çevreci "kuklalar"la çocukları sevindirmeyi amaçlıyor
İnsanın zanaatıyla, sanatıyla ve üretkenliğiyle direnmesi gerektiğini belirten Krira, "Hepimizin bir işi, sanatı ve hobisi var. Bu saldırılara direnmemiz ve ayakta kalmamız için bunları korumamız gerekiyor." dedi.
Saldırılar nedeniyle başlangıçta ham madde ve materyal bulmakta zorlandığını ifade eden Krira, "Göç ettiğim bölgede her boy ve şekilde konserve ve teneke kutularının fazlaca bulunduğunu görünce, bu materyalleri değerlendirmeye karar verdim. Bunları dönüştürerek çevremizi de korumuş olacaktım." dedi.
Sanatla insanların yaşadıkları topraklara tutunabileceğini kaydeden Krira, "Yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı çadırlarda ve barınma merkezlerindeki çocukları sevindirmek istiyoruz. Bu aynı zamanda bu topraklarda tutunabilmemiz için gerekli." diye konuştu.
Hayali seyyar tiyatro kurarak Gazze'yi dolaşmak
Kuklaları, Filistinlilerin hikayelerini çocuklara anlatmak için yaptığını belirten Krira, bu işi yapmaya devam edeceğini söyledi.
"Bu kuklaları kullanacağımız ve Filistinlilerin hikayelerini anlatacağımız büyük bir seyyar tiyatro kurmak ve savaş bittiğinde bütün Gazze'yi dolaşmak istiyorum." diyen Krira, savaş sonrasıyla ilgili kurduğu hayali paylaştı. (AA)
Rektör Özölçer, Karaelmas TÖMER Kahvaltısı’nda kültür elçileriyle buluştu
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (Karaelmas TÖMER) tarafından düzenlenen klâsik kahvaltı etkinliğinde memleketler arası öğrencilerle bir ortaya geldi.
15 Temmuz Şehitler Yerleşkesinde yer alan Cafe Akademide gerçekleşen kahvaltı programına Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, Karaelmas TÖMER Müdürü Doç. Dr. Nuray 3.Karakaya, Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Serdar Deniz Özdemir, akademik ve idari işçi ile memleketler arası öğrenciler katıldı.
2024-2025 Akademik Yılı’nın sona ermesiyle Karaelmas TÖMER’den mezun olmaya hak kazanan öğrencilerle sohbet eden Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, gösterdikleri üstün başarılardan ötürü tüm öğrencileri tebrik etti. Türkçeyi öğrenerek Türkiye’deki akademik hayatlarına sağlam bir temel atan öğrencilerin, üniversitenin farklı fakültelerinde başlayacakları lisans ve ön lisans programlarında da tıpkı azim ve başarıyı göstereceklerine inandığını belirtti.
Rektör Prof. Dr. Özölçer devam eden konuşmasında şu tabirlere yer verdi:
"Karaelmas TÖMER’de Türkçeyi öğrenerek mezun olan pahalı öğrencilerimiz, yalnızca Türk lisanının zenginliğini değil, tıpkı vakitte Türk kültürünün bedellerini de öğrenerek birer kültür elçisi olmaktadırlar. Bedelli öğrencilerimiz Üniversitemizin güzide ünitelerinden Karaelmas TÖMER’de edindiği birikimlerin akademik seyahatlerinde kendilerine her daim ışık olacağına yürekten inanıyorum. Türkçe konuşan, düşünen ve hisseden bireyler olarak yalnızca 101 yıllık esaslı bir geçmişe sahip Üniversitemizi değil, emeğin ve kültürün güçlü yapısını eşsiz doğal hoşluğuyla birleştiren kentimizi ve ülkemizi de gittikleri her yerde gönül coğrafyasına taşıyacaklardır. Türkçeyi ve Türk kültürünü öğrenmek için uzak diyarlardan gelerek Üniversitemizi tercih eden öğrencilerimizle her vakit gurur duyuyoruz. Ülkemizi ve kültürümüzü kendi ülkelerinde veya diğer ülkelerde en hoş formda aktaracaklarını ümit ediyorum. Bu his ve kanılarla öğrencilerimizin Türkçeyi ve Türk kültürünü layıkıyla öğrenmeleri için üstün emek veren başta Karaelmas TÖMER Müdürü Doç. Dr. Nuray 3.Karakaya hocamız olmak üzere tüm akademik ve idari işçimize teşekkürlerimi sunuyorum. Değerli öğrencilerimize ise bundan sonraki tahsil hayatlarında muvaffakiyetler diliyor, BEUN ailesi olarak öğrencilerimize her vakit dayanak olmaya devam edeceğiz."
Programın akabinde aktiflik, günün anısına öğrencilerle birlikte hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Burada artık kullanılmayan bir binayı atölye haline getiren Krira, Filistinlilerin azim ve üretkenliğinin bir göstergesi olarak sanatını yeniden icra etmeye başladı.
Krira, teneke kutuları iple birbirine bağlayarak insan şeklinde kuklalar yapıyor ve onlara elbise giydirip çeşitli karakterlere büründürüyor.