Gönüllülük projesi ile Rusya’dan Çankırı’ya gelen gençler kaligrafi sanatını öğreniyor

Gönüllülük projesi ile Rusya’dan Çankırı’ya gelen gençler kaligrafi sanatını öğreniyor

Yayın: 15.06.2023 12:50
Paylaş:
A+ A-

ÇANKIRI (AA) – Bir proje kapsamında Rusya’dan Çankırı’ya gelen iki arkadaş, kaligrafi (elle güzel yazı yazma) sanatını öğrenmek için kurs alıyor.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Arslan Spor Kulübü tarafından Erasmus Plus kapsamında yürütülen “Gönüllülük Projesi” çerçevesinde yaklaşık 6 ay önce Rusya’dan Çankırı’ya gelen 4 genç, sporculara çeşitli spor aktiviteleri ile dil kursu veriyor.
Ziyaretlerle Türkiye’nin tarihi ve kültürü hakkında bilgi sahibi olan gönüllüler, Türkiye’yi daha yakından tanıma fırsatı buluyor.
Rusya’dan gelen gönüllüler arasında bulunan Anna Arkhipova ve Olga Karakozova’nın dikkatini, Çankırı Tarihi Çivitçioğlu Medresesi’ni ziyareti sırasında kaligrafi sanatı çekti.
Kaligrafi ustası Durmuş Gümüş’ten bu sanat hakkında bilgi alan iki arkadaş, kaligrafi sanatını öğrenmek istediklerini belirtti.
Yaklaşık 2 ay önce kurs almaya başlayan iki arkadaş, kendilerini geliştirip ülkelerinde de bu sanatı sürdürmeyi hedefliyor. Kursta Arkhipova ve Karakozova’nın yanı sıra 19 kişi daha ders alıyor.
Anna Arkhipova, AA muhabirine, Rusya’dan geldiğini, sporcu öğrencilere İngilizce kursu verdiğini söyledi.
Türkiye’de 2 ay daha kalacağını belirten Arkhipova, “Rusya’da reklam sektöründe çalışıyorum. Çankırı’ya geldim ancak birçok şehri ziyaret etme fırsatı buldum. Ankara, İstanbul, Antalya, Kayseri, Samsun gibi şehirleri gezdim. Tarih ve kültürü çok seviyorum.” dedi
Çankırı’daki ziyaretleri sırasında kaligrafi sanatını gördüğünü anlatan Arkhipova, “Ben de yapmak istedim. Çok güzel ama çok zor. Her gün pratik yapmak gerekiyor. Türk kültürünü çok seviyorum. Kaligrafinin çok güzel bir aktivite olduğunu düşünüyorum. Yazarken çok rahatlıyorum. Bizim alfabemiz biraz farklı, şu an sadece Türkçe yazıyorum.” diye konuştu.
Olga Karakozova da öğrencilere spor ve oyun aktiviteleri eğitimi verdiğini dile getirdi.
Türkiye’yi çok sevdiğini, kendisinin de tekvando eğitimi aldığını aktaran Karakozova, “Kaligrafiyi ben de çok merak ediyordum. Anna ile gitmeye karar verdik. Kaligrafiyi öğrendiğim için çok mutluyum.” ifadesini kullandı.
Rusya’dayken de bu sanatı bildiğini ve çok merak ettiğini dile getiren Karakozova, “Burada da gördüğümde öğrenmeyi çok istedim. Öğrenmeye çalışıyorum. Rusya’da farklı kaligrafi kursları var ancak burada medresede ders aldığımız için farklı bir ortamı var. Türkçe kaligrafiyi öğrendikten sonra Rusça ve Arapça da yazmak istiyorum.” diye konuştu.
– “İlk yabancı öğrencilerim bunlar oldu”
Kaligrafi sanatçısı Gümüş ise emekli ilkokul öğretmeni olduğunu, yaklaşık 7 yıldır kaligrafi sanatıyla uğraştığını söyledi.
Çankırı Belediyesi adına Çivitçioğlu Medresesi’nde kaligrafi dersleri verdiğini dile getiren Gümüş, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 2 aydır arkadaşlarımızın eğitimiyle ilgileniyoruz. Küçük harfleri tamamladık. Hem Türkçe konuşmayı hem de Türkçe kaligrafiyi öğreterek yardımcı olmaya çalışıyorum. Normalde derslerimiz haftada bir gün ama ben iki gün ders veriyorum, derslerimiz de iki saat sürüyor. Harflerin yazılış şekillerini gösteriyorum. Yetenekleri çok güzel, çalışmalarından da çok memnunum. İlk defa yabancı öğrenci geldi, ilk yabancı öğrencilerim bunlar oldu.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kızılırmak Deltası’nda 22 yılda 200 binin üzerinde kuş halkalandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 04:24
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – İLYAS GÜN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ornitoloji Araştırma Merkezince 2002'de başlatılan ve aralıksız sürdürülen çalışma sonucunda Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde 200 binin üzerinde kuş halkalaması yapıldı.

Kuşlar, yaygın olmaları, kolay izlenebilmeleri ve her türlü ekosistemde bulunabilmeleri dolayısıyla en yoğun araştırılan canlı grubu özelliğini taşıyor.

Kuş göçü de üzerinde en çok araştırma yapılan konular arasında yer alıyor. Bu amaçla kullanılan yöntemler ve elde edilen bilgiler önemli bilimsel veri sağlıyor.

Samsun'un Bafra, 19 Mayıs ve Alaçam ilçeleri sınırlarında kalan, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü alanın da içinde yer aldığı 56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası, Türkiye'nin önemli sulak alanlarının başında geliyor.

“Kuş Cenneti” olarak da bilinen ve Karadeniz sahilinde doğal özelliklerini koruyabilmiş en büyük sulak alan olan delta, irili ufaklı çok sayıdaki gölü, sazlık alanları, ender subasar çayırları, 12 bin hektarı bulan sulak alanları ve barındırdığı canlı türleriyle Türkiye'nin önemli doğal sistemlerinden birini oluşturuyor.

Deltada bugüne kadar aralarında deniz kartalı, tepeli pelikan, kara leylek, turna, balıkçıl ve yağmurcunun da aralarında bulunduğu yaklaşık 140 türün ürediği belirlendi.

Kış döneminde 100 bin dolayında su kuşunun kışladığı delta, bu yönüyle de uluslararası ornitolojik (kuşları inceleyen bilim dalı) öneme sahip bulunuyor.

Nesli tehlikede olan kuş türlerinden cüce karabatak, şah kartal, dikkuyruk, küçük kerkenez ve alboyunlu kaz gibi türler deltada görülen kuşlar arasında yer alıyor.

Büyük deniz düdükçünü, küçük kiraz kuşu ve ak kaşlı kirazkuşu gibi türler ise son 20 yıldır Kızılırmak Deltası'nda da görülebiliyor.

– İlkbahar dönemi halkalama çalışması 3 Haziran'a kadar sürecek

OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezince de Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde bulunan istasyonda göçmen kuşların hareketlerini izlemek için 2002 yılından bu yana kuş halkalama çalışması yürütülüyor.

Yürütülen çalışmalarda geçen yıl sonbahar döneminde yaklaşık 5 bin kuş halkalandı. Bu yıl 15 Mart'ta başlayan ilkbahar dönemi halkalama çalışması ise 3 Haziran'a kadar devam edecek.

Deltada yürütülen çalışmalarda bugüne kadar 200 binin üzerinde kuş halkalanarak göç rotaları ve hareketleri takip edildi.

– Delta içindeki istasyon çevresinde 50 noktada ağ kuruldu

Kızılırmak Deltası'nda 8 yıldır çalışmalara katılan uzman halkalamacı Deniz Oğuz, AA muhabirine, ilkbahar dönemi halkalama çalışmasında bugüne kadar 800'e yakın kuş halkalaması yaptıklarını söyledi.

Delta içindeki istasyon çevresinde 50 farklı noktada ağ kurduklarını belirten Oğuz, “Bu ağlara takılan kuşların önce yaşını ve cinsiyetini öğreniyoruz. Ne kadar vücudunda yağ var, ona bakıyoruz. Bunlar bize göç ile ilgili bilgi veriyor. Kuşların göçe hazır olup olmadığı konusunda birtakım bilgiler elde etmiş oluyoruz. Kanat ve kuyruk uzunluklarını, ağırlığını aldıktan sonra kuşları tekrar doğaya salıyoruz.” dedi.

Halkalamanın önemine değinen Oğuz, şunları kaydetti:

“Halkalama, göçmen kuşların göç rotalarını, Kızılırmak Deltası gibi alanlarda ne çeşit kuş varlığı olduğunu öğrenmemizi sağlıyor. Yani popülasyon bilgileri, göçmen türlerin ne zaman gelip ne zaman gittikleri gibi bilgileri öğrenmemizi sağlıyor. Yine Kızılırmak Deltası gibi kuş popülasyonunun yoğun olduğu yerlerin korunmasını sağlıyor. Türkiye'de halkalama çalışması sadece Ankara, Kocaeli, Antalya, Iğdır ve Samsun'da yapılıyor. Halkalama çalışmasını, 2,5 ay sonbahar ve 2,5 ay ilkbahar olmak üzere toplam 5 ay yapıyoruz. Geçen yıl sonbaharda 5 bin civarında kuş halkalaması yapıldı.”