Sevgili okurlarım, günün hangi saatinde okuyorsanız: Günaydın, Tünaydın ya da İyi Akşamlar…
Son yıllarda narsisizm, özellikle gençler arasında hızla yaygınlaşan ve ilişkilerin doğasını etkileyen bir kavram haline geldi. Sizlerin “sen gazetecisin bu konudaki araştırmaları gündeme getirmelisin” önerileriyle, özellikle travmalar ve terapiler konusunda yazımı ve düşüncelerimi kayıt altına almamı beklediğinizi duyar gibiyim ama dedim ya günümüzün hastalığı...!
Günlük hayatta hepimizin denk gelmişliği vardır. Özellikle; kişinin kendine hayranlığı, sürekli takdir ve övgü beklentisi ve eleştirilmeye karşı aşırı hassasiyet göstermesi narsisizmin temel belirtileri arasındadır. Ancak bu eğilim yalnızca bireylerin psikolojik durumunu değil, arkadaşlık, sevgili ilişkileri ve aile bağları gibi temel ilişki dinamiklerine de zarar vermeye başlıyorsa, bu tanı uzmanlar tarafından rahatlıkla konulabilir.
Çocuklukta Yaşanan Duygusal Travmalar
Narsisizmin çoğu zaman çocuklukta yaşanan duygusal travmalardan kaynaklandığını, çocukluk döneminde aşırı övülen, hataları görmezden gelinen ya da tam tersi sürekli eleştirilen bireylerde narsisizme yatkınlık daha fazla görülebiliyor.
İlişkilere Etkileri
Empati eksikliğinde bireyler, başkalarının duygularını anlamakta ve onlara karşı duyarlı olmakta zorlanırlar. Kendi isteklerini ön planda tutan, karşısındakinin düşünce ve isteklerine yer vermeyen, hatta karşısındakini kontrol etmeyi normal görmektedirler. Bir anda ilişkilerine mesafe koyabilen ve anında yok olmayı başarabilen kişilere dönüşebilirler.
Terapi ve Çözüm Önerileri
Narsisizmi aşmak ve daha sağlıklı ilişkiler kurmak için terapiler oldukça etkili bir yöntem olabilir.
Peki… Sizin Hayatınızda Narsist Kişiler Var mı?