Havalar birdenbire yeniden soğudu.
Oysa dört gün önce bahar gelmiş gibiydi.
Üstümüzden kabanları atıp çoktan ceketlerimizi giymiştik.
Yeniden kabanlara dönüş yaptık.
Deyim yerindeyse havalara güvenilmiyor.
Bu gelip gitmeler bizi mahvediyor.
Çoğumuz bugünlerde hastalıkla boğuşuyoruz.
Hastaneler tıklım tıklım dolu.
Yer bulana aşk olsun.
Bugün git yarın gel diyorlar.
Bir de hastanelerdeki izdihamı sormayın gitsin.
Çok düşündürücü.
Birileri hizmet verildiğini düşünebilir.
Ancak bizim gördüğümüz şu.
Hizmet ve eziyet hastanelerde iç içe girmiş durumda.
Vatandaş şikayetçi…
Geçen hafta sonu Şirinevler K.Ü Araştırma Hastanesinde olay yaşandı.
Yerel basına da konu oldu.
Habere göre hasta yakınları hemşireleri kovaladı.
Hemşireler zor canlarını kurtarabildiler.
Nedeni o kadar yoğun hasta var ki..
Hizmet verirken aksamalar oluyor.
Vatandaş işinin olmasını beklerken hiç ummadığı bir davranışla karşılaştığında hemen saldırıya geçiyor.
Kim haklı…
Kim haksız…
İnanın ayırt etmek mümkün değil.
Bir doktorun hizmet vereceği günlük hasta sayısı belli.
Sınır aşılınca hemşiresi de doktoru da ne yapacağını bilemiyor.
Vatandaş hizmet bekliyor.
Her şey den önce hastasının iyileşmesini istiyor.
Umduğunu bulamayınca da sabrını yitiriyor.
Hastane koridorları beklenmedik olaylara tanıklık etmek zorunda kalıyor.
Bugünlerde Karabük’te sağlık sorunlarında büyük bir artış var.
Ortalıkta adı konmamış ya da şekil değiştirmiş bir virüs kol geziyor.
Öksürükle birlikte hastalaşma süreci enfeksiyona bağlı olarak kendini yavaş yavaş hissettirmeye başlıyor.
Toplu yerlerde solunum yoluyla bulaşıyor.
Hastalıkta tedavi süreci uzadıkça uzuyor.
Bir türlü iyileşmek mümkün olmuyor.
Yatak sayısı dikkate alındığında Karabük’te sağlık sorunları şikayete konu olacak gibi görünüyor.
Her şeyden önce yeterli değil.
Özel hastanede bile doluluk oranı yüzde yüz olunca insan düşünmeden edemiyor.
Böyle olunca da Allah sonumuzu hayır eylesin demekten başka bir şey gelmiyor.
Bayır mahallede hizmet dışı bırakılan hastaneyi arar olduk.
Nasıl aramayalım.
700 kişilik yatak sayısı kapatma ile birlikte 350’ye inmiş durumda.
Yatak sayısı çoğaltılması gerekirken tam tersi olmuş.
İşin burasına akıl erdirmek mümkün değil.
Sahiden…
Her hususta bol keseden atanlar…
Karabük’e kalite getirdik diyenler.
Yani siyasetçiler…
Siz akıl erdirebildiniz mi?
Karabük’te Ceviz Hasadında Dikkat Edilmesi Gerekenler: Uzmanlardan Önemli Uyarılar!
Esra Oğuzkağan Özkan
Yayın: 08.09.2024 14:49
A+A-
Karabük’te yıllanmış bahçelerin gözde ağaçları cevizlerin hasadı başladı. Ağustos ayında başlayıp, Ekim ayının son haftasına kadar devam eden ceviz hasadında geleneksel yöntemler kullanılıyor.
Ağaçlardaki cevizlerin toplanması için kimi zaman silkeleme makinesinden kimi zaman da ahşap ya da plastik sırıklardan yardım alınıyor.
Karabük’te ise aileler, kendi ceviz ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sahip oldukları bahçelerindeki ağaçlara çıkarak, ahşap sırıklarla hasada başladı.
Uzmanlar, ceviz ağacından düşme tehlikesinin artmasıyla birlikte silkeleme yöntemini makinelerle gerçekleştirilmesini tavsiye ediyor. Ayrıca ceviz hasadının eldivensiz yapmaması için özellikle uyarılarda bulunuyor. Bunun yanı sıra eski kıyafetlerle ve dayanıklı eldivenlerle yapılacak hasadın, ceviz yağının lekesinin elden ve kıyafetten çıkmasının zor olmasından kaynaklanıyor. Cevizin içi kadar kabuğunun da ziyan edilmemesi önem taşıyor. Topraktaki verimi arttırdığı için kabukları da gübre olarak kullanılıyor. Ceviz hasadını çocuklarla yaparken mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor, çocukların ceviz kabuğunu tüketmemesi ve ellerini ceviz kabuğundan sonra gözlerine değdirmemeleri yönünde uyarıları yer alıyor.
Cevizin Hasadı ve Muhafazası
Uzmanlara göre; ceviz, özellikle chandler ve fernor gibi kaliteli fidan çeşitlerinden yetiştirilen bir meyvedir. Hasat zamanı, yeşil kabuğun üçte bir oranında çatladığı döneme gelmiş demektir. Bu aşamadaki hasat, “derim safhası” olarak adlandırılır ve iç ceviz ile yeşil kabuk olgunlaşır. Eğer cevizler bahçeden hemen toplanmayacaksa, meyvelerin ağaçta bırakılması iç ceviz kalitesi için daha iyidir.
Hasat Zamanı
Ceviz hasadı, bulunduğunuz iklim koşullarına bağlı olarak Ağustos ayı itibarıyla başlayıp Ekim sonuna kadar sürebilir. Ceviz çeşidine bağlı olarak, taze tüketim için erken hasat genellikle önerilmektedir.
Hasat Öncesi Hazırlık
Hasat işlemi öncesinde, ağaçların sulanması önerilmektedir. Ayrıca, hasat için tercih edilen saatler sabahın erken saatleri veya akşam gün batımına yakın serin zaman dilimleridir.
Hasat Şekli
Ceviz hasadı sırasında en uygun yöntem, ağacın nazik bir şekilde silkelenerek cevizlerin toplanmasıdır. Ağaca zarar vermemek için sırıkla vurma yönteminden kaçınılmalıdır. Hasat edilen meyvelerin yeşil kabukları çıkartıldıktan sonra, cevizlerin gölgede veya serin bir alanda kurutulması gerekir.
Cevizin Muhafaza Yöntemleri
İç cevizlerin önce kırılması gerekmektedir. Yüksek iç oranına sahip cevizler, piyasa tarafından daha çok tercih edilmektedir; bu da cevizlerin bütün halde çıkarılmasını önemli kılar. Kırma işlemi öncesi cevizin nem oranını artırmak, bu süreci kolaylaştıracaktır.
Tohum olarak seçilen cevizlerin hasadı, yeşil örtüsünün %80 oranında çatladığı dönemde yapılmalıdır. İç cevizlerin muhafazasında, yağ oranı %70 civarında olduğu için yağ asitlerinin bozulup cevizi acılaştırmaması adına depolama alanlarının nem oranı %4-5, sıcaklığı ise 4-5 °C olmalıdır. Bu koşullarda iç cevizler 1-1.5 yıl boyunca saklanabilir.
Kabuklu cevizler ise, 21 °C’de 4 ay ve 1 °C’de yaklaşık iki yıl boyunca muhafaza edilebilir. Cevizlerin doğru bir şekilde hasat edilmesi ve muhafaza edilmesi, ürün kalitesini ve raf ömrünü artıracak önemli adımlardır.
Karabük’te ceviz yaygın olarak baklavada kullanılırken, çok daha pratik bir tatlı olan kek yapımında da tercih ediliyor.
Pratik ve Lezzetli Bir Alternatif: Cevizli Kek Tarifi
Ev yapımı tatlılar arasında vazgeçilmez bir yere sahip olan cevizli kek, özellikle ceviz yemeyen çocuklar için mükemmel bir alternatif sunuyor. İşte lezzetli bir cevizli kek yapmak isteyenler için pratik bir tarif:
Malzemeler
3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1/2 (yarım) su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 su bardağı ceviz içi (arzuya göre fındık, badem de eklenebilir.)
2 su bardağı un
Hazırlık Aşaması:
Öncelikle derin bir kabın içine yumurtaları ve toz şekeri alarak köpük köpük olana kadar çırpın.
Karışımın içine sıvı yağ ve süt ekleyip, tekrar çırpmaya devam edin.
Un, kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek karışıma ilave edin. Kısa bir süre daha çırpın.
Son olarak, dövülmüş cevizleri ekleyip spatula ile nazikçe karıştırın.
Daha önce yağlayıp unladığınız yuvarlak kek kalıbına hamuru dökün.
Önceden ısıtılmış 160 derece fırında, kekin içi pişene kadar yaklaşık 50 dakika kadar pişirin.
Sürenin sonunda keki kürdanla kontrol ettikten sonra fırından çıkarın ve biraz soğumasını bekleyin. Ardından kek kalıbından ters çevirerek çıkarın.
İsteğe bağlı olarak üzerine pudra şekeri serpin. Kekinizi dilimleyin ve servis edin.
Cevizli kek, hem lezzetli hem de pratik bir tarif olarak evlerin vazgeçilmezi olarak tercih ediliyor. Özellikle çocukların damak zevkine uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Afiyet olsun.