İLERLEYELİM BEYLER!

İLERLEYELİM BEYLER!

Yayın: 24.10.2023 11:37 |Güncelleme: 03.01.2024 14:32
Paylaş:
A+ A-

Her şey 90’lı yıllarda başlamıştı. Yıl: 1991; aylardan Eylül olmalı; mevsimlerden elbette sonbahar. Allah iyilik versin, sevgili babam beni yakınında görmek istemiş olmalı ki, kendisinin de muhasebeci olarak çalıştığı Endüstri Meslek Lisesi’nde yeni açılan “Elektronik” Bölümü’ne vermişti beni. Hâlbuki oturduğumuz semtte normal lise de vardı.

İlk toplu taşımayla bu sebeple tanıştım dersem, yalan söylemiş olurum. Aslında toplu taşımayla tanışmam ilkokul yıllarımda başlamıştı. Doğrusu bu dostlar. Toplu taşımanın hangi şubesiyle tanıştın sayın hocam diye sorarsanız: Belediye Otobüsleri ile tabi ki. İlkokul 4. sınıfta yine sevgili babacığımın engin öngörüsüyle “Matematik ”ten evime uzak bir okulda kurs almaya giderken tanıştım belediyeyle. O zamanlar herkes “otobüs” kelimesi yerine “belediye” demeyi tercih ederdi.

Hafta sonları, sabah uykumu bölerek giderdim Şirinevler İlkokulu’na. 5000 Evler ’den Şirinevler’in en son durağında inmek üzere yola koyulmak o zamanlar hiç de eğlenceli değildi benim için. Ama işin bir artısı da vardı: O ilk karşılaşılan Matematik 4. Sınıf konularını başka bir öğretmenden farklı tarzda dinlemek. Üstelik farklı arkadaşlarla ve özel düzenlenen bir hafta sonu kursuyla. Konuların çoğunu oradan hatırlıyorum belki de. Mesela: Bölünebilme kuralları, OBEB ve OKEK konuları gibi. Aslında Şirinevler’de hastane olması dolasıyla hafta içi yoğun olan otobüsler, hafta sonu çok da yoğun kalabalıklı olmuyordu.

Dönelim yine lise yıllarımıza. Karabük Endüstri Meslek Lisesi’ne gitmek için saat 8’den önce kalkıp kahvaltı yapıp 08.10’gibi gelmesi gereken “Yenimahalle-5000 Evler” belediyesine binmem gerekiyordu. Zorundaydım, demiyorum bakın. Hâlbuki o hatta daha hızlı dolan ve daha hızlı giden minibüs seferleri de vardı.

İlk otobüs biletiyle o zaman tanıştım. 90’ların teknolojisi şimdiki kartlara falan yetmiyordu. Sevgili babam, bana biletleri haftalık alırdı. Yani beş gün üzerinden gidiş-dönüş için on adet biletim hafta başı hazırdı. Yani; okula otobüsle gidip eve belediye ile gelmeye mecburdum. Aynı hat için minibüse bindiğimi de inanın hiç hatırlamıyorum. Minibüs benim için lükstü anlaşılan.

Okulumuza Safranbolu ilçemizden gelen arkadaşlarımız da vardı. Tabi onların belediyeleri bizlerden daha nadir saatlerdeydi. 90’lı yılların eğitim gören neferleri olarak sabah okula aynı saatte gider, akşam 17.30’lu saatlerde de evimize özellikle kışlı karlı günlerde karanlıkta dönerdik.

İşte o bereketli sabahlı ve yorgun akşamlı saatlerde, belki otobüslerin içine zoraki istif edilmiş halkın içinden koca koca adamlar derdi ki: “İlerleyelim beyler!”

Sevgili dostlar, o zamanlar arkaya doğru ilerlemek için bile bir bilete gerek varmış demek ki; ilerlemek, biz çocuklar ve ergenler için biraz zor olsa da…

Satılmış Ümit ÇETİNKAYA’nın  Tüm Köşe Yazıları İçin Burayı Tıklayınız:

https://bolgeninsesigazetesi.com/author/blogalp

Yorumlar

  1. ALİ

    Selâm olsun o güzel meşakkatli yıllara sayın Hocam…

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bir kişinin parmağına sıkışan yüzük itfaiye ekiplerince çıkarıldı

Yayın: 09.05.2024 10:51
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te bir kişinin parmağına sıkışan yüzük itfaiye ekiplerince hastanede çıkarıldı.
Karabük’te yaşayan yabancı uyruklu Abdelaziz Ashraf S. (21), parmağında sıkışan yüzüğü kendi imkanlarıyla çıkaramayınca Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu.
Çabalarına rağmen yüzüğü çıkaramayan sağlık personeli, itfaiyeden yardım istedi.
Hastaneye gelen itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla yüzük Abdelaziz Ashraf S’nin parmağından çıkarıldı.

Haber videosu için tıklayınız!