blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
10 Eylül, 2024 11:14 tarihinde yayınlandı

İstanbul Sokakları’nda Safranbolu Yanılgısı “10 Kişiden 9’u Kastamonu” dedi

Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, bu yanılgının gündeme gelmesine yol açtı. Birçok kullanıcı, "Safranbolu Kastamonu'da mı?" sorgulamalarında bulunurken, bazıları ise "Bu kadar turistik bir yerin nerede olduğunu bilmemek nasıl mümkün?" şeklinde eleştiriler yöneltti.

Sadece bir genç kız Karabük Üniversitesi sebebiyle soruyu doğru yanıtladı. Birçok vatandaşın ise yaşadıkları İstanbul’u bile çok iyi bilmedikleri görüldü. İstanbul’da bir sokak röportajı, halka dair ilginç gerçekleri ortaya koymaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde, İstanbullu vatandaşlara yöneltilen "Safranbolu nerededir?" sorusu, ilginç bir yanılgıyı gözler önüne serdi. Yapılan röportajda 10 katılımcıdan 9'unun "Kastamonu" yanıtını vermesi, Safranbolu'nun coğrafi konumu ve tarihsel önemi hakkında düşüncelerimizi sorgulamamıza sebep oldu. Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen bir ilçe. Karabük İli’ne bağlı olan Safranbolu, tarihi evleri, dar sokakları ve doğal güzellikleriyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ancak, İstanbul'da yapılan bu röportajda, birçok katılımcının Safranbolu'yu Kastamonu ile ilişkilendirmesi, coğrafya bilgisinin eksikliklerini gündeme taşıdı. Röportajda "Safranbolu'yu biliyor musunuz?" sorusuna verilen yanıtlar, eğitim sistemindeki coğrafya öğretiminin yetersizliğine ve halkın tarihi bilincine dair tartışmaları alevlendirdi. Genç yaşlı birçok kişi, Safranbolu'nun geçmişine dair bilgi sahibi olduklarını ifade ederken, coğrafi konumuyla ilgili yanıtları ise dikkat çekici bir şekilde yanlış çıktı. Habere yapılan yorumda, tarihi bir perspektifle İstanbul'un Üsküdar İlçesi’nin, Candaroğulları Dönemi’nde Kastamonu'ya bağlı olduğu belirtiliyor. Bu dönemde, Üsküdar'ın Kastamonu'ya olan bağlılığının, Safranbolu'nun da aynı şekilde Kastamonu'ya bağlı olduğu sonucunu ortaya koyduğu ifade ediliyor. Bir yorumcu da "Bence bu bir işaret Kastamonu'ya bağlayalım, Safranbolu bizim olsun" diye yazdı. Peki, İstanbullular yakın tarihi neden bilmiyor? Günümüzde ise Safranbolu Karabük'e, Üsküdar ise İstanbul'a dahil olmuştur. Karabük, 6 Haziran 1995 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çankırı'dan, Ovacık ve Eskipazar ilçeleri ile Zonguldak'tan, Eflani, Safranbolu ve Yenice İlçeleri’nin birleştirilmesiyle Türkiye'nin 78. ili olmuştur. Bu gelişme, tarihi bağların yanı sıra modern yönetim yapısının da nasıl şekillendiğini gösteriyor. Safranbolu'nun tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra, bu tür yanlış anlaşılmaların giderilmesi adına eğitim kurumlarına, yerel yönetimlere ve kültürel miras tanıtımına daha fazla sorumluluk düşüyor. Özellikle sosyal medya ve dijital platformların geniş kitlelere ulaşma kabiliyeti, bu tür bilgilerin yayılmasında ve farkındalık oluşturulmasında önemli bir rol oynuyor. blank
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin