Jandarmanın yerli SUV aracı ilk kez ortaya çıktı

Jandarmanın yerli SUV aracı ilk kez ortaya çıktı

Yayın: 27.09.2023 11:13
Paylaş:
A+ A-

Jandarmanın kullanımına sunulacak Türkiye’nin ilk yerli ve milli, doğuştan zırhlı SUV aracı TULGA, TEKNOFEST İzmir’de sergilendi.

İzmir

Türkiye’nin önde gelen ticari ve askeri kara aracı üreticisi BMC, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde Çiğli Havaalanı’nda gerçekleştirilen TEKNOFEST İzmir’de yerini aldı.

BMC tarafından üretilen ve Jandarmanın kullanımına sunulacak Türkiye’nin ilk yerli ve milli, doğuştan zırhlı SUV aracı TULGA, festivalde ortaya çıktı. Şirket bir süredir üzerinde çalıştığı TULGA’nın prototipini, TEKNOFEST İzmir’de jandarma giydirmesiyle sergiledi.

 

BMC, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda İçişleri Bakanlığı bünyesinde iç güvenlik görevlerinde kullanılmak üzere 300 TULGA Balistik Korumalı Devriye Müdahale Aracı üretecek.

Güvenlik güçlerinin talepleri doğrultusunda geliştirilen ve üretimine başlanan ilk araçlarla yürütülecek testlerin ardından seri üretime geçilecek. BMC, zırhlı SUV aracı TULGA’nın seri üretimine bu yıl başlamayı hedefliyor.

 

Yüksek koruma, üstün performans

TULGA, sahip olduğu üstün manevra kabiliyeti ve balistik koruma seviyesi sayesinde güvenlik ve konforu bir arada sunuyor.

Araç, sahip olduğu gelişmiş zırhı ve balistik hücumlara karşı dayanıklı yapısı ile 5 kişilik taşıma kapasitesi ve yaklaşık 8 ton ağırlığa sahip bulunuyor.

 

TULGA SUV, 4 silindirli dizel motordan aldığı 250 beygir güçle saatte 130 kilometre hıza ulaşabiliyor.

TULGA SUV, disk frenler ve bağımsız çift salıncaklı ön-arka süspansiyonu sayesinde en zorlu arazi koşullarında bile görevini başarıyla yerine getiriyor.(AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.