Günümüzde Karabük ile ilgili olarak farklı tezler ortaya atılabilir. Herkesin düşüncesi/görüşü farklı. Ama ortada bir de Karabük gerçeği var. Görünen şehir kılavuz istemez türünden. O kadar mı.? O kadar değil tabi… Öyleyse… Tezlere bakmakta yarar var . Şimdilerde geleceğini sorgulayan bir Karabük portresi var ortada. Buna kimsenin hiçbir şey diyeceği yok. Bizim için esas olanda bu durum zaten. Karabük’ün idealleri. Evet bizim burada tartışmamız gereken esas mesele de bu değil mi? **** Karabük,demire mi yoksa üniversiteye mi endeksli bir kent. Önce buna karar vermek gerekir. Demirsiz bir Karabük’ü düşünmek akıllara zarar veren bir durum ortaya çıkarıyor. Ama Üniversitesiz bir Karabük’ün de ufku pek açık görünmüyor. Evet o zaman Karabük’ü Karabük yapan iki sektör var ortada. İşte Karabük tezlerin ortaya koyduğu gerçek… Bu gerçekten yola çıkarak bir Karabük portresi oluşturmak gerekiyor. Karabük her alanda olduğu gibi kendi öz sermayesine güvenmeli. Dışarıdan yatırımcı bulma şansının kalmadığını görmeli ve buna göre gelişme stratejisi belirlemeli. Kendi insanını ve müteşebbisini hoş tutmalı. O’nu hizmet sektöründe farklı alanlarda yatırımlar yapmaya özendirmeli. Gelişme gösteren ve sayısı gün geçtikçe artan öğrenci gerçeğini göz önünde tutarak bunu bin an önce planlamalı. Var olan potansiyel gücü kendi içinde iyi değerlendirmeli. Aynı zamanda üçüncü bir kurtarıcı sektör olarak turizmin Safranbolu’da artık bir sektör oluşturduğu da gözden ırak tutulmamalı. Tecrübemiz,görgümüz ve bilgimizi kullanarak bu sektörü Karabük geneli için daha verimli hale getirmeye bakmalı. Eskipazar Hadrianauopolis antik kenti bu iş için çok önemli merkez konumunda. Ancak kazıların yavaşlığı nedeniyle bu noktada beklenen yarar bir türlü el edilememektedir. Bir de turizm sektörü çok yönlü örgütlenmeyi gerektiriyor. Bu konudaki yetersizliklerde bizleri bir türlü düşündürmekten edemiyor. **** Sözün kısası;tezlerin ortaya koyduğu düşünceler geleceği kucaklamakta ancak hedefe ulaşmakta müşkülat yaşanmaktadır. Bunlar halledilirse gelecek için şimdiden umutlanmamak elde bile değildir. Siyasetin çözüm üretemeyen girdabında geleceğini arayan bir topluluk olarak Karabük ne yapıp yapıp belirlenen hedeflere kilitlenmeli amaca ulaşma yolunda ümitsizliğe düşmemelidir. İmkansızı çıkarttığımızda kalanların gerçeğin ta kendisi olduğu asla unutulmamalıdır.