Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Karabük’ün Ezberi…!

Haber Merkezi tarafından
20 Ocak, 2017 23:15 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:14
A+ A-

Karabük’ün Ezberi…!

Tarih dersi denince aklınıza ne gelir… Durun ben söyleyeyim. Bir takım olayların kronolojik sıraya göre ezberi olarak aktarılması. Bizim ülkemizde derslerde tarih , bugünü anlama ve yarınları çözümleme anlamında kullanılmadı. Yoruma yönelik olay tahlilleri yapılmadı. Sadece olaylar ezberletildi… Öğrencilerden sınavlarda bunlar istendi. Bilen bildi iyi not aldı… Bilmeyen de bildi kabul edilerek ders atladı. Biçimsellikten özü kavramaya vakit kalmadı. O nedenle bu ülkenin evlatları ve çocukları hiçbir zaman ezber dersi olarak nitelenen tarih dersini sevemedi/sevmedi. Bunu neden anlatıyorum. Her şeyi herkesten çok biliriz. Ama içinde bulunduğumuz/yaşadığımız ülkenin/kentin geçmişine dair hiçbir şey bilmeyiz. O’ndan sonra kültürümüzün çok köklü olduğuna dair övgülü sözler söyleyip kendimizi kandırmaktan geri kalmayız. Bizim her konuda olduğu gibi bu noktada da kendimizi aldatmamız sorgulanması gereken bir durumdur. Neden sorunları çözemeyiz? Neden debelenip dururuz.? Neden hep ondan bundan yardım dileniriz.? Bunun tek bir yanıtı olabilir. Geçmişten güç almama. Birikimi yok sayma. Geçmiş ve gelecek arasında köprü kuramama… Gündelik düşüncelerin esiri olmuş durumdayız. Böyle olunca da ne geçmişle ne de geleceğimizle ilgilenmiyoruz. Popülizm önümüzü perdeliyor. Toplum gerçeklerinin/geleceğinin tartışılmasını engelliyor. Gerçek anlamda tarih bir birikimdir. Bu birikim bizim gerçeğimizdir. Bugün geri kalmış olan toplumlar varsa bunun nedeni kendi gerçeklerini bilmemekten kaynaklanan durumla ilgilidir. Tarih böyle durumlarda tedavi edici en önemli ilaçtır. İyi ama bu ilacı eczanelerde bulmak mümkün olmadığına göre nereden temin etmek gerekecektir. Geçmişle bugün arasında köprü kuramamış toplumların tarihsel birikimden yararlanmaları söz konusu olamaz. Böyle toplumlar bir anlamda pusulasız bir gemide yol almanın çaresizliğini yaşarlar. Karabük’e bu pencereden baktığınızda belli bir uygunluk ve iz düşümü görürsünüz. Yani.. Ne yapacağını tam anlamıyla bilemeyen bir kent. Esen rüzgara göre vaziyet almaya çalışan hantal bir yapı. Cevabı bilinmeyen sorular,çözümlenemeyen sorunlar. Tarihle bağını koparmış bir kent. Ezberi bir yaşantının durgunlaştırdığı yüzler. En önemlisi… Aynı şarkı ve türkülerin tekrarından ibaret olan bir yaşam…!

Bizi sosyal medyadan takip edin