Kentlilik bir yaşama sanatının ifadesidir. Kentleri söz konusu ettiğinizde ister istemez bazı kanıksanmış tanımlamalara yer vermek zorunda kalırsınız. Ne gibi mi?... Kentler tarım dışı üretimlerin yapıldığı yerlerdir. Bu yalın tanım, günümüzde kentleri anlatmada yeterli unsurları kendi içinde barındırmaz. Kentli olmak üretimin dışında da bir takım davranış unsurlarını kendi içinde barındırır. Nedir bunlar diyorsanız anlatalım… Birincisi ve en önemlisi herkes yaşadığı kente saygılı olmak zorundadır. Kent kendini oluşturan bireylerin saygısı sayesinde kimlik kazanır. Saygın kent olmak öyle kolay kazanılabilecek bir nitelik değildir.. O kenti oluşturan insanların kültüre verdikleri önem saygınlık kavramının oluşumunda doğrudan etkilidir. O halde öncelikle yaşadığımız kenti kültürle yoğurmamız gerekir. Okuyan bir kent düşününüz. Sürekli kitap tüketen bir mahalle yaşantısını göz önünde bulundurunuz. Kahvehanelerinde gazete okunan ve kütüphanesi bulunun bir sokak düşleyiniz. Böyle bir kentin kendi adına kimlik oluşturma süreci hız kazanacaktır. Kimlikli kentler kendi sorunlarını kendileri kolayca çözer. Böyle kentlerde oturmak insana her şeyden önce huzur verecektir. **** Sözü dönüp dolaşıp nereye getirmek istiyorum. Bizler söz açıldı mı Cumhuriyet Kenti Karabük diye övünür dururuz Törenlerde bayramlarda Cumhuriyetin faziletlerini anlatırız. Çevremizi bu konuda bilgilendiririz. Ama Cumhuriyete yüklediğimiz değer kadar bu kente gereken önemi göstermeyiz. Cumhuriyet Kenti Karabük’e lütfen şöyle bir tepe üzerinden bakınız…. Neyi görürsünüz.?... Birbirinden farklı estetik kaygılar içeren ev kümelerini… Arsa spekülasyonları ve yanlış imar tadilatları ile yağmalanmış kent manzarasını. Bu bakışlar… Gözlerde ,bakışlarda hiçbir his uyandırmaz.! Bu çarpık kentleşmenin şehri havasız bıraktığına tanık olursunuz. Solgun yüzler insanda nasıl bir hastalık hissi oluşturuyorsa kentimizin maddi envanteri de bu durumdan farklı bir manzara oluşturmamaktadır. Böyle bir kentte oturmak insanlara keyif vermez. Sıkıntılara ve şikayetlere neden olur. O nedenle… Kenti estetik kaygılardan uzak ,çapraşık hale getirenler tarih önünde mesuldürler. Ben yaptım böyle oldu zihniyeti yanlış bir tutumdur. Yaşam estetiğinden yoksun olan kentlerde hiç kimse yaşamak istemez. Bu nedenle… Cumhuriyet Kenti Karabük olarak kendi saygınlığımızı kendimiz oluşturmak zorundayız. Bunun için de öncelikle; kentin hafızasının göz göre göre yok olmasına izin vermemeliyiz. Kentin mutluluğu ve refahı için uğraş göstermeliyiz. Elimizdeki imkanları bu düşünceyi gerçekleştirmek için seferber yapmalıyız. İşte o zaman kenti saygın kimliğine kavuşmuş oluruz.
ÇEVRECİ
•ALLAH AŞKINA ŞU MEMLEKETE ESTETİKTEN, ÇEVREDEN ANLAYAN BİR ADAM GELMEZ Mİ?
HER TARAFI UCUBE BETON YĞINLARIYLA DOLDURDULAR. GİDİN KARDEŞİM GİDİN ESKİŞEHİRİ BİR GEZİN DIŞARIDAN PROJE VE MİMAR, MÜHENDİS GETİRİN NASIL OLSA SİZ BİR YERE GİTMİYORSUNUZ.
YARIŞMA OLSA KENT ESTETİĞİ AÇISINDAN SONLARA GELİRİZ VALLAHİ YAHU.