Karabük çok çok farklı bir kent… Kentin yakın geçmişten gelen oluşumu bu farklılığı zorunlu kılıyor. Karabük halkını aslında kültürel açıdan bir zenginlik olarak görmek gerek. Bu zenginlik , mekana dinamizm kazandırıyor. Çünkü ayakta kalmak için… Herkes bir şeyler yapma, planlama ve iş başarma peşinde. Karabüklüler kendi dinamik unsurlarına ,kaynaklarına dayanarak geleceği kucaklamak istiyor. Tek dayanak noktamız,güç kaynağımız,üretim kenti oluşumuz. Bataklık kurutularak, sanayileşme hamlesiyle oluşturulan bu kentte,85yılda elde edilen başarı her şeyden önce bizlere moral vermektedir... Kentin bugünkü durumu; ben Karabüklüyüm diyen herkesin özetidir. Cumhuriyetin ekonomiye verdiği değerin ta kendisidir. Karabük’ün tarihsel koşulların ürünü olarak doğduğunu bir gerçeklik olarak bugün herkes bilmektedir. Cumhuriyetin endüstrileşme projesinin ürünü olan bu kentte bundan sonra neler yapılabilir? İnsanların refah ve mutluluğu nasıl sürekli kılınabilir?... Bu sorulara yanıt vermek için Karabük’te ortaya atılmış öngörüler ve projeler ortada… Dillendirilen projeleri ister beğenir isterse beğenmezsiniz. O ayrı bir konu. Ama burada birileri bu kent için bir takım öneriler ortaya atmışsa bunu gerçekten kamuoyu önünde tartışmak ve düşüncelerin kitleler tarafından öğrenilmesi sağlamak bizim için birinci derecede önemsenmesi gerekli husus olmalıdır. 200-250 yataklı ek hastane yapılması düşüncesinden tutun da havaalanı yapımına kadar ne varsa hepsi bu düşünce çerçevesinde ela alınabilir. Bunun yanında Karabük için ortaya atılmış ve gerçekten önümüzü görmeyi sağlayacak ciddi tezlerin varlığıda bilinmektedir. Ne gibi mi? Turizm,ticaret,tarım,hayvancılık,havakirliliği,kentestetiği,yapılaşma,nüfus,sanayi…eğitim,öğretim,sosyal hayat..vb. Bunoktadaki görüş ve düşüncelerin her defasında sözde kalması gerçekten kent dinamizmini sekteye uğratmaktadır. Göstermelik hareketler ve popülist yaklaşımlar Karabük’ün geleceğini ve değişim sürecini olumsuzlaştırmaktadır. Karabük’te yetişip seçkin okulları kazanan eğitimli nüfusun istihdam nedeniyle zorunlu olarak kent dışını tercih etmesi çok büyük bir olumsuzluktur. Karabük öngörülerinin hayatla buluşması ve uygulanır olması en çok istediğimiz bir hususiyettir. Bu çerçevede konunun bizi meşgul eden en önemli yanı ise ortak aklı kullanarak Karabük’e yakışır bir model oluşturulması , ihtiyaca uygun bir dinamizmin yakalanmasıdır. Dinamizm ve değişim ortak paydamız olursa hayatı sekteye uğratan durgun hallerden kurtulmak olanaklı olacaktır. Dahası… Metaforik olarak söyleyecek olursak… Karabük her yağan yağmurla oluşan sellere teslim bir kent konumunda olmayacaktır..! Bizden söylemesi…!