Nasıl Bir Şey…!

Nasıl Bir Şey…!

Yayın: 16.06.2017 00:07
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te yaşamak nasıl bir şey….
Böyle bir soruyu nasıl yanıtlardınız?
Kuşkusuz önce düşünürdünüz?
Sonra etrafa alıcı bir gözle bakardınız.?
Bu yazıyı kaleme almadan önce ben de öyle yaptım.
Sorgulayıcı /eleştirel bir gözle Karabük’e baktım.
Kendimce notlar aldım.
Vatandaşların arasında dolaştım.
Hani ne derler…
Vatandaşın ve kentin önemli unsurlarının nabzını yokladım.
Neden şikayetçi neden memnun olduklarını sordum.
İyi ki de öyle yapmışım.
Yoksa yazdıklarım havada kalacaktı.
Yani…
Boş konuşmuş olacaktım.
Ama şimdi öyle mi?
Değil tabi…
Sonuç olarak son değerlendirme de…
Karabük’te yaşamanın hiç de kolay bir şey olmadığı ortaya çıktı.
Neden mi?
Bir kere….
Trafik sorunu hala önemini koruyor.
Araç sayısı 65 binlere ulaşmış durumda.
Yollar yetersiz.
Sürücüler kurala uymuyor.
Yayaların özgürlüğü taşıt esareti altında.
Akşam ve sabah kente giriş ve çıkışlarda büyük bir izdiham yaşanıyor.
Bu sorunun yol açtığı tıkanıklık bunaltıcı boyutlarda…
Kentin caddeleri taşıt yoğunluğu çekecek alt yapıdan yoksun bulunuyor.
Trafik kazası olmayan gün yok ki arayıp bulasın.!
Türk Telekom ile KARES arasındaki o meşhur dört yol evlere şenlik.
Herkese böyle bir şey olmaz dedirtiyor.
Kentin yetkilileri bu açmazı/sorunu görmezlikten geliyor.
Popülist açıklamalarla vatandaşların dikkatini konu ile ilgisi olmayan yönlere çekiyorlar.
Bu bakımdan…
Karabük’te yaşamak gerçekten zorlaşıyor…
Buna bir de bir sıradanlaşmayı ve rant kavgalarını eklerseniz sorun iki misli daha artıyor.
Kentin sahiplerinin yaptıkları açıklamalar tamamen günü kurtarmaya yönelik beyanları konu alıyor.
Hiç kimse bu kentin betonlaşmasından bahsetmiyor.!
Hele bir de hava kirliliği var ki kimse bunu konuşmuyor.
O bilinmeyen gelen yerden gelen ağır koku akşam saatlerinde Safranbolu’dan dahi hissediliyor.
Bu öyle bir ağır koku ki daha önce böylesine hiç rastlamadım.
Hem de alelacele pencere kapattıran cinsten.
Karabük…
Bu duruma yol açan kişileri/etkenleri tartışmıyor.
İleride bu durumun yol açabileceği müşkülatları sorgulamıyor.
Karabük bu açıdan giderek çözümsüzlüğe gömülüyor.
Ey ortak akıl neredesin!
Neden sadece sorunları tespit ediyorsun da çözüm için bir adım atacak girişime vesile olmuyorsun.?….
Evet…
Ne diyorduk.
Karabük’te yaşamak git gide zorlaşıyor.
Biz ise bu zorluğun içinde yaşam kalitesinin yüzde oranına göre hesabını yapmaya çalışıyoruz.
Böyle giderse elimizde sadece hesap makinası kalacak.
Gerisi laf kalabalığında unutulup gidecek….!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı

Yayın: 04.05.2024 12:43
Paylaş:
A+ A-

Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi.

 

Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi.

 

Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı.

 

Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu. Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi.

 

Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu.

17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi.

 

Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu.