Ocak ayının en çok gidilen lokasyonları arasında Bakü, Semerkand ve Taşkent yer aldı

Ocak ayının en çok gidilen lokasyonları arasında Bakü, Semerkand ve Taşkent yer aldı

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.02.2024 16:00
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Bilet Dükkanı, bu yılın ilk ayında en çok ziyaret edilen yerler arasında Bakü, Semerkand ve Taşkent'in de yer aldığını bildirdi.

Bilet Dükkanı'nın hazırladığı Ocak 2024 Seyahat Trendleri Raporu'na göre, kentsel destinasyonlar ve vize kolaylığı sunan ülkeler, seyahat tutkunları arasında önemli bir popülerlik kazandı.

Kent seyahatlerinde, geçen yıl 2022'ye göre yüzde 52'lik bir büyüme elde edilerek turizm tercihlerinde çarpıcı bir değişim oldu. Şirket, en çok popüler olan ve arama yapılan destinasyonları araştırarak, seyahat etmek isteyenlere rota önerileri sunmaya devam etti.

Azerbaycan'ın başkenti Bakü, geçen ay en çok tercih edilen destinasyonlardan oldu. Kentin merkezinde yer alan ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) listesinde bulunan İçəri Şəhər (Eski Şehir), kale duvarı kemerinin içinde yer alıyor. Hazar Denizi kenarındaki Bakü'ye gitmek için nisan ve ekim arası öneriliyor.

Özbekistan'ın başkenti Taşkent, Orta Asya'nın büyük ve önemli şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. Özbekistan'ın idari, endüstriyel, ekonomik ve kültürel merkezlerinden olan Taşkent, Amir Timur Meydanı ve Bağımsızlık Meydanı gibi önemli noktalar, şehrin tarihi ve politik izlerini taşıyor. Bölgede daha önce barınan Türk, İslam ve Rus etkileri şehrin mimarisine yansıyor. Hem tarih hem de moderniteye açık bir pencere arayanlar için Taşkent, keşfedilmeyi bekleyen çeşitli olanaklar sunan bir tatil destinasyonu.

Semerkand, tarihi zenginlikleri, kültürel mirası ve doğasıyla dikkat çeken bir tatil destinasyonu olarak seyahatseverleri bekliyor. Semerkand'a seyahat edenler, ünlü Registan Meydanı'nda yer alan medreseleri ve tarihi yapıları keşfetme fırsatına sahip oluyor. Şehrin sokaklarında dolaşırken Osmanlı ve İslam mimarisinin örnekleriyle karşılaşabiliyor. Semerkand aynı zamanda tarihi camileri, minareleri ve müzeleriyle biliniyor. Ayrıca, şehrin çevresindeki dağlar, göletler ve yeşil vadiler, doğa severler için alternatif sunuyor.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.