Okan Küçük Yorumluyor 13 Nisan 2022

Okan Küçük Yorumluyor 13 Nisan 2022

Yayın: 13.04.2022 00:25
Paylaş:
A+ A-

  Karabük Üniversitesine Büyük Görev Düşüyor

Petrol ve doğal gaz sektörü için yerli ve milli insan kaynağı yetiştirmek amacıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK)  ile Türkiye Petrolleri Offshore Technology Center (TP-OTC) arasında iş birliği protokolü imzalandığını  Karabük’te ilk ve tek olarak haber yapmıştım.

Bu kapsamda Üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik–Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Makine Mühendisliği ve Metalürji ve Malzeme Mühendisliği programlarına yerleşip kayıt olan ve yönergede diğer belirlenen şartları haiz öğrencilere EĞİTİM HAYATLARI SÜRESİNCE AYLIK 6 BİN TL EĞİTİM BURSU DA VERİLECEK.

Burs, istihdam ve staj desteklerinin yanı sıra imzalanan protokol sayesinde TP-OTC’nin faaliyet gösterdiği FİLYOS CİVARINDAKİ ZONGULDAK, BARTIN VE KARABÜK GİBİ İLLERDE, ülkemizin enerji arz güvenliğine azami düzeyde katkı sağlamak amacında olan TP-OTC faaliyetlerinde ihtiyaç duyulan niteliği yüksek yerli ve milli insan kaynağının yetiştirilmesi amacıyla; ÖNCELİKLİ OLARAK BÖLGE ÜNİVERSİTELERİNDE YENİ MESLEK YÜKSEKOKULLARININ AÇILMASI, BU MESLEK YÜKSEKOKULLARINDA EĞİTİM ALACAK ÖĞRENCİLERİN İHTİYAÇ DUYULMASI HALİNDE YABANCI DİL HAZIRLIK SINIFI EĞİTİMİ ALMALARININ SAĞLANMASI, TP-OTC faaliyetleri ile ilgili yeni açılacak bölümlere yerleşen ÖĞRENCİLERE BURS DESTEĞİ SAĞLANMASI, MEZUNLARIN İSTİHDAM EDİLMESİ, YENİ BÖLÜM VE PROGRAMLARIN İHDAS EDİLMESİ VE AÇILACAK PROGRAMLARDA VERİLECEK EĞİTİMİN KALİTESİNİN EN ÜST DÜZEYDE TUTULMASI hususunda gerekli destek, birikim ve uzmanlık sağlanması amaçlanıyor.

Bu konu Zonguldak- Bartın ve İlimiz Karabük için çok önemli. Karadeniz’de doğalgaz bulunduğu açıklanmıştı daha önce bilindiği gibi. İşte o doğalgaz Filyos’tan çıkartılacak. Yine petrol arama çalışmaları sürüyor o da bulunursa Filyos’tan çıkartılacak.

Bu ulusal anlamda özellikle doğalgaz da dışa bağımlılığı  azaltacak süreçte yerli ve milli ve nitelikli işgücü yetiştirilmesi konusunda YÖK ve Türkiye Petrolleri taşın altına elini koymuş durumda.

Yukarıda bahsedilen Fakültelerin tamamı Karabük Üniversitesi bünyesinde (hatta fazlasıyla) var, bildiğim kadarıyla.

Donanımlı, nitelikli yerli iş gücünün oluşması için büyük görev şimdi Karabük Ünivesitesi’nde. Özellikle  nitelikli ara eleman noktasında  yeni MYO’lar açılmalı var olanlar noktasında YÖK üzerinden Türkiye Petrolleri ile acilen temasa geçilmeli.

Çünkü, YENİ AÇILACAK BÖLÜMLERE YERLEŞEN ÖĞRENCİLERE BURS DESTEĞİ SAĞLANMASI, MEZUNLARIN İSTİHDAM EDİLMESİ, YENİ BÖLÜM VE PROGRAMLARIN İHDAS EDİLMESİ VE AÇILACAK PROGRAMLARDA VERİLECEK EĞİTİMİN KALİTESİNİN EN ÜST DÜZEYDE TUTULMASI HUSUSUNDA GEREKLİ DESTEK, BİRİKİM VE UZMANLIK SAĞLANMASI KONUSUNDA  hem YÖK hem de Türkiye Petrolleri (TP) de hazır durumda.

Hatta  YÖK ve TP, mevcutta var olan veya yeni açılacak Ar-Ge merkezlerinin desteklenmesi, ortak geliştirilecek projelerin finanse edilmesi, ortak projelerin yürütülmesi ve ortak proje faaliyetleri sırasında bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunulmasını sağlayacağını da açıkladı.

Öğrenci sayısı fazlalığı ekonomik olarak Karabük’ün faydasına ama, sayıdan çok nitelikli öğrenci yetiştirilmeli. Ben her ne kadar katılmasam da yabancı öğrenciler konusunda da çok eleştiri alıyor Refik Hoca. ŞİMDİ YABANCI ÖĞRENCİLER KONUSUNDAKİ GAYRET VE ÇALIŞMANIN BU ÖZEL KONUDA SÜRATLE GÖSTERİLMESİ, BU KONUYA AĞIRLIK VERİLMESİ LAZIM. SÜRECİ NE KADAR ERKEN KAVRAYIP GEREKLİ ADIMLARI ATARSAK, HEM ÜLKEMİZ, HEM KARABÜK’ÜN GENÇLERİ BU KONUDAN YARARLANIR. ( Bu konuyla ilgili KBÜ Rektörü Prof.Dr. Refik Polat ile ayrıca bir görüşüp , neler yapılabilir onu da ayrıca haber yapacağım.)

62 Geçici İşçi Ve Mülakat

Karabük Orman İşletme Müdürlüğü’nde 62 geçici işçi olarak çalıştırılmak üzere 62 işçi alımı  başvuruları başladı.

48 Orman işçisi, 10 İtfaiyeci, 4 Aşçı olmak üzere toplam da 62 geçici işçi alımı yapılacak. Başvurular 15 Nisan 2022 tarihinde son bulacak.

Valla buraya kadar güzel de bundan sonrasında işler biraz karışıyor. ÇÜNKÜ İLANDA BELİRTİLEN ŞARTLARI TAŞIYAN ADAYLARA  SÖZLÜ VE UYGULAMALI SINAV uygulanacak.

Tamam uygulamalı sınav eyvallah da sözlü sınav ne oluyor ? YILLARDIR SÖZLÜ SINAV DİĞER ADIYLA MÜLAKAT DENİLDİĞİNDE, TOPLUMUN BÜYÜK KESİMİ BUNU “DAYIN VAR MI” SINAVI OLARAK  kabul ediyor.

Varsa bir yerlerde dayın mülakat cepte, hatta dayın sağlamsa uygulamalı sınavda cepte. Yetenek, liyakat falan mühim şeyler değil. Sen dayıdan haber ver sınavı, deniliyor.

Bakın vatandaşlar bu konuda çok şikayetçi . Geçenler de başka bir yorum haber de yazmıştım. Aslında mülakat konusu en çok Ak Parti’ye zarar veriyor. Çünkü  bir işe yüzlerce kişi başvuruyor sonuçta kaç kişi alınacaksa o kadar kişi alınıyor ve sınavı kazanamayan herkes Ak Parti İl Başkanını, Milletvekillerini sorumlu tutuyor.

İşe alma konusunda en şeffaf kurum KARDEMİR. Son işçi alımlarında da şartları tutanlar arasından  basına ve kamuoyuna açık şekilde yapılan kura yöntemiyle alım yaptı. Mülakat falan yok, yani. Böyle olunca kura sonucuna herkes saygı gösteriyor. Kazanamayanlar nasip değilmiş diyor ve kimseyi karalamıyor ya da kimseyi itham etmiyor…

Bu mülakat sistemi TÜRKİYE’DE DE, KARABÜK’TE DE KANAYAN BİR YARA. DAİMİ DE DEĞİL, GEÇİCİ İŞÇİ ALIMI BU. MÜLAKAT YANİ SÖZLÜ SINAV OLMASAYDI , SONRASINDA ORTAYA ÇIKABİLECEK ŞAİBELER, DEDİKODULAR, SÖYLENTİLER  ENGELLENMİŞ OLURDU. Hem de kura sonucu herkes kaderine razı olurdu.

Yorumlar

  1. onemli degil

    Filyos açıklarında dogalgaz arama çalışmaları halen devam ediyor. Fakat buradaki dogalgazin turkiyenin açığını kapatacak mis yada dışa bağımlılığını azaltacakmis ifadeleri ne yazikki yanlış. Elektrik enerjisini güneş ışığı, rüzgar, hidroelektrik santrali gibi doğal olan yollardan elde etmediğimiz sürece dogalgaz çevrim santrallerinde yakılarak elektrik üretme yoluna gidileceginden halka çok da fazla bir faydası olmayacaktır. Neden sürekli aynı bölgede araştırma yapıldığını anlayabiliyormusunuz? Yatırım yapılacak en azından yeni yataklar bulabilirsek maliyetleri aşağıya düşürürüz ve uzun süreli kullanıma uygun olur diyerek.

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Süper metan salımlarının tespiti yapay zeka sayesinde hızlanıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 04.05.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Hollanda Uzay Araştırmaları Enstitüsü (SRON) Kıdemli Araştırmacısı Prof.Dr. Ilse Aben, küresel ısınmaya neden olan ve “süper salıcılar” olarak adlandırılan büyük boyuttaki metan salımlarının tespitinde uydulara ek olarak yapay zekanın kullanıldığını ve bunun işleyişi hızlandırdığını söyledi.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından küresel ısınmanın yüzde 25’inden sorumlu gösterilen metan gazı emisyonlarının 2030 yılına kadar 2020'ye kıyasla yüzde 30 düşürülmesi için 150'den fazla ülke taahhütte bulundu.

BM, bu ülkelerin metan emisyonlarını azaltmasına destek olmak için 2021 yılında Uluslararası Metan Emisyonları Gözlemevi'ni kurdu.

Hem doğal kaynaklardan hem de insan faaliyetleri sonucu atmosfere yayılabilen metan gazının ana kaynaklarından birini enerji sektöründeki faaliyetler oluştururken Uluslararası Enerji Ajansına (IEA) göre petrol ve doğal gaz sektöründen kaynaklanan metan salımı en çok sızıntılar nedeniyle yaşanıyor.

Metan emisyonlarıyla mücadelede özellikle “süper salıcılar” (super emitters) olarak adlandırılan devasa metan gazı sızıntılarının tespiti önem taşırken çok büyük miktardaki bu sızıntılar özellikle petrol, doğal gaz ve kömür üretiminin gerçekleştiği sahalarda görülüyor ve haftalarca devam edebiliyor.

İstatistik portalı Statista verilerine göre 2022'de en fazla süper salım, tamamı petrol ve doğal gaz kaynaklı olmak üzere 184 vakayla Türkmenistan'da görüldü. Bu ülkeyi, 155 vakayla Hindistan ve ABD izledi. Hindistan'daki süper salımların birçoğunun kaynağı çöp sahaları olarak belirlenirken ABD'deki vakaların kaynağında petrol ve doğal gaz çalışmaları öne çıktı.

Atmosfere ciddi anlamda metan yükü bırakan süper salıcıların tespiti uydular aracılığıyla yapılan gözlemlerle mümkün olabilirken bu uydu hizmetini sağlamak için küresel çapta girişimler bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) Uzay Ajansının Sentinel-5 Precursor adlı uydusunun verileriyle çalışmalar yürüten TROPOMI (Troposferik İzleme Aracı) programı, bu girişimler arasında en kapsamlı veriyi sağlayanlardan biri olarak gösteriliyor.

SRON'daki kıdemli araştırmacılık görevinin yanı sıra TROPOMI programının eş baş araştırmacısı olan Prof.Dr Ilse Aben, uyduların metan sızıntılarını tespit etmesindeki rolünü AA muhabirine anlattı.

– “Sızıntıları önlemek firmalara da katkı sağlar”

Uyduların, metan sızıntısı ölçümlerini, atmosferden geçen güneş ışığının dalga boyu üzerinden yaptıklarını belirten Aben, “Metan ya da diğer moleküller ışığı emerler ve bu ışık üzerinde belirli bir parmak izleri kalır. Sonrasında bu ışınlar yer yüzeyinden uzaya yansır. Biz de bu ışınların renklerinden ölçümleri gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Aben, uydular aracılığıyla dünyanın her yerinden, her boyuttaki metan emisyonuna dair veriler elde edebildiklerini, süper salım yapan noktaların yoğunlukla petrol ve doğal gaz üreten bölgeler ile kömür madenciliği ve çöp sahaları olarak karşılarına çıktığını kaydetti.

Bu sızıntıların önüne geçilmesinin özellikle petrol ve doğal gaz üreten firmaların gelirlerine katkı sağlayacağına dikkati çeken Aben, “Petrol çıkarmayı hedefleyen şirketlerin çalışmalarından da gaz yayılıyor. Bu şirketlerin temel amaçları petrol çıkarmak ama çıkan gazı yakalasalar onu da satabilirler. Doğal gaz şirketleri ise zaten doğal gaz çıkarıyorlar, aslında her sızıntı onlar için birer kayıp demek.” tespitinde bulundu.

– BM ülke ve şirketleri bilgilendirip uyarıyor

Uydular sayesinde ilk defa küresel ölçekte süper salıcıların nerede olduğunu görebildiklerini ve bunun bir devrim olduğunu dile getiren Aben, “Daha önce böyle bir şey yaşanmamıştı. Bu kadar çok sayıda olduklarını ve bu kadar büyük olduklarını bilmiyorduk.” ifadelerini kullandı.

Aben süper salımların tespiti sonrası işleyen süreci şöyle özetledi:

“Uluslararası Metan Emisyonları Gözlemevi bir metan uyarı sistemi kurdu. Bu sistem tamamen süper yayıcılar üzerine ve verileri de uydular üzerinden alıyorlar. Biz tam olarak neyin sızıntı yaptığını tespit ediyoruz, onlar da bundan sorumlu olan şirkete ya da hükümete ulaşıp durumu iletiyorlar. Bu durum hakkında ne yapacaklarını ve onlara nasıl yardımcı olabileceklerini soruyorlar. Bu işleyiş aslında geçtiğimiz aralık ayında aktif olarak hayata geçirildi, henüz çok yeni bir uygulama. Biz bilim insanları olarak birkaç yıldır sızıntıların kaynaklarını arayıp durumu bildiriyorduk. Ama tahmin edeceğiniz üzere bir bilim insanı Orta Asya'daki birini arayıp 'Bakın sizin bir sızıntınız var.' dediğinde hiç bir şey olmuyordu.”

Uygulamanın başladığı 1 Aralık 2023'ten bu yana BM tarafından ülke ve şirketlere 127 uyarı gönderildiği ve bu uyarılar sonrasında şu ana kadar sadece 1 sızıntının önlendiği bilgisini veren Aden, sürecin hızlandırılması ve daha fazla sızıntının giderilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu sızıntılar sonucu atmosfere devasa boyutlarda metan yayıldığının altını çizen Aben, “Eğer metan gazı salımlarını düşürmek için bir şeyler yapılması hedefleniyorsa süper salıcılar konusunda bir şeyler yapılması aslında çok kolay ve etkili bir adım olacaktır.” sözlerini sarf etti.

– Yapay zeka katkısı

Uydular aracılığıyla elde edilen verilerin değerlendirilmesi sürecinde yapay zekadan faydalandıklarına değinen Aben, şöyle devam etti:

“TROPOMI her gün milyonlarca gözlem yapıyor. Dolayısıyla bu gözlemler arasında süper salımları tespit etmek için etkili bir yönteminizin olması gerekiyor. Biz de bu noktada yapay zekayı, tespit edilen tüm noktaları tanıması üzerine eğittik. Doktora öğrencilerimizden biri bunu yapabilen bir model geliştirdi. Bu çalışmalar yapay zeka olmadan da sadece uydularla yapılabilirdi ama belirli bir noktada bunu makine öğrenimi ile yapmaya karar verdik. Aksi halde bu çok fazla zaman alıyordu ve yapay zeka aslında büyük bir fark oluşturdu.”

Yapay zekanın bu alana entegre edilmesi üzerine çeşitli girişimler olduğundan bahseden Aben özellikle Google ve Planet gibi haritalama verilerine sahip kurumların teknolojilerinin bu alana adapte edilmesiyle bu sızıntıların tespitinin daha hızlı yapılacağı değerlendirmesinde bulundu.