Karabük Üniversitesi, önceki Rektör Refik Polat döneminde başlatılan ve geliştirilen şimdiki Rektör Fatih Kırışık döneminde de nitelikli bir şekilde devam ettirilen 98 Ülkeden 13 Bin Yabancı Uyruklu Öğrencisi ile Karabük’e ve Türkiye’ye döviz kazandırmaya devam ediyor.
Tabi çok yönlü bir kazanım bu .
Döviz kazandırmak işin ekonomik bir olumlu yönü .Ama daha önemlisi, Karabük 98 Ülkede tanınıyor bugün.
Kaldı ki gönül elçileri olacak bu öğrenci kardeşlerimiz kültür elçilerimiz olacak…
Tabi her isteyen gelemiyor. Şartlar var , kriterler var.
Türkçe yeterlilik sınavlarını geçemeyen hiç kimse bölümüne başlayamıyor. Bakın bu da çok önemli 98 ülkede Türkçe konuşulmuş oluyor bu şekilde.
Ayrıca Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) sınavı yapılıyor bu sınavı da geçmeleri lazım.
Not ortalamalarına bakılıyor.
En iyileri , en başarılıları kabul ediliyor.
Tabi bunları geçerlerse ayrıca TERCİH ETTİKLERİ PROGRAMA GÖRE DE BİR ÜCRET ödüyorlar.
TÜRK ÖĞRENCİLER DE HERHANGİ BİR ÜCRET ÖDEMEK SÖZ KONUSU DEĞİL.
Yabancı uyruklu öğrenciler kriterleri geçtikten sonra bölüm ücreti ödüyorlar.
Yani öyle elini kolunu sallayarak geldim diyen havayı alıyor.
Çünkü KBÜ’de temel amaç; kaliteli eğitim vermek.
Geçenler de bir haber yapmıştım.
Sabah Gazetesi’nde yer almıştı yabancı uyruklu öğrenci kardeşlerimiz. KBÜ REKTÖR YARDIMCISI ELİF ÇEPNİ, Burada Karabük Üniversitesi’nin uluslararası alanda olmasına hem daha önceki rektörlerimiz hem de şu anki rektörümüz PROF. DR. FATİH KIRIŞIK büyük önem veriyor. ” demişti.
Şehre olan ekonomik katkılarının yanısıra Türk Hava Yolları’na olan katkısını da ifade etmişti. ( KARABÜK HAVAALANI PROJESİ ne durum da ? Yani bir durumda değil de, bu yabancı uyruklu öğrenciler vesilesi ile bir daha hatırlatayım , o konu da ayrıca bir yorum haber yaparım inşallah.)
98 ülkeden ailelerin Türkiye’ye güvenerek evlatlarını emanet ettiğini, bunun Türkler’in tarihteki gücünün bir göstergesi olduğunu vurgulayarak, bu öğrencilerimiz Türk kültürünü öğrenerek ülkelerine döndüklerinde bizim gönül elçilerimiz, gönüllü elçilerimiz olacaklar, demişti.
Siyah tenli öğrenciler için ‘Onlar da bizim kara oğlan, kara kızlarımız oldu’ Eğer Karabük halkı onları kucaklamamış olsa, her sene yurt dışından gelen öğrenci sayımız artmaz.” diye konuşmuştu.
Tayland’dan, Rusya’dan, Makedonya’dan, Balkanlar’dan, Arnavutluk’tan, hatta İsrail’den ve toplam da 98 ülkeden eğitim için Karabük Üniversitesi’nin tercih edildiğini ifade etmişti.
Ya işte böyle.
Bakın KARABÜK ÜNİVERSİTESİ BUGÜN 98 ÜLKEDEN ÖĞRENCİ İLE KALİTELİ EĞİTİM HİZMETİ VERMEYE DEVAM EDİYOR.
TÜRKİYE’NİN GÖNÜL ELÇİLERİNİ KARABÜK’TE YETİŞTİRİYOR. 98 ÜLKENİN ÖĞRENCİLERİ BUGÜN KARABÜK’TE ÖĞRENİM GÖRÜYORLAR.
İyi ki yabancı uyruklu öğrenciler üniversitemizi tercih ediyor.
İyi ki Karabük Üniversitesi var ve kaliteli eğitimle göğsümüzü kabartmaya devam ediyor.
Karabük Üniversitesi, Karabük’ün ortak değeri ve ortak markasıdır, bu unutulmamalı.
*
KARABÜKPSOR’DAN KARABÜK İDMAN YURDU’NA SAHİPSİZLİK TAM GAZ DEVAM EDİYOR.
Karabükspor batırıldı, bitirildi.
Şehir ve Şehrin yöneticileri – idarecileri sessizce izledi.
KARABÜK’ÜN SAHİBİ Mİ VAR Kİ, KARABÜKSPOR’UN SAHİBİ OLSUN ELEŞTİRİLERİ YAPILDI zaten o dönem.
Göz göre göre batırılan Karabükspor da operasyon tertemiz bir şekilde bitirilirken adeta soyup soğana çevrilirken Karabükspor sever taraftarların çaresiz çırpınışları dışında herkes izledi.
Neler olmuştu Karabükpsor’da ?
“Karabükspor’da sadece ve sadece 2 maçta toplamda 74 dakika forma giyen bir Kuca vardı Portekiz’de menajerlerin yönettiği söylenen Estoril Kulübü’nden gelen. Yıllık 400 bin Euro üzerinden 3,5 yıllık sözleşmesi olan. Bonservisi için de ayrıca 1 milyon 625 bin Euro ödenen.3,5 yıllık maliyeti 3 milyon 25 bin Euro’ya gelen. BUGÜNKÜ DÖVİZ KURUNDAN HESAPLAYIN yaklaşık 88 MİLYON TÜRK LİRASI. 2 MAÇ, 74 DAKİKA 88 MİLYON TL. Vurguna, soyguna bak.”
“Bu rezaletin olduğu dönemde Kardemir Karabükspor’un başkanlık koltuğunda kim oturuyordu? Mustafa Yolbulan… 2014-2015 sezonunda 1. Lig’e düşmemiz kesinleşmişti. Başkan kimdi ? Mustafa Yolbulan”
“2016 -2017’de 1 yıl da 11 milyon 400 bin lira Futbolcu araştırma giderleri, olarak harcandı. Futbolcu yok, gelen yok, giden yok, kim nerede kimi izlemiş belli değil. Ama 3 ayrı yabancı şirkete bazı paralar gitti. Hatta bu firmaların paravan olduğu konuşuldu. Başkan kim, Ferudun Tankut.
Futbolcu izleme bahane, milyonlar langırt köy sandığı şahane.”
“Rezalet tek perde değil ki. Futbolcuların sözleşmesindeki paralarla futbolculara verilen paraların arasında büyük farklar olduğu ve bunların birilerinin cebine girdiği , bazı çeklerin menajerlik lisansı bile olmayan simsar menajerler tarafından cirolandığı ortaya çıkmadı mı?”
“Kamuoyunda Yolbulan’ın adamı olarak bilinen eski Karabükspor CEO’su Hakan Ayvaz’ın 1 Buçuk milyonun üstündeki fişsiz, faturasız giderleri. Ayvaz, hani görevden atıldıktan sonra bile kulüp kaşesini yanında götüren… Rahmetli Ziya Ünsal başkanken noterden ihtarname çekilmişti, kaşeyi ver, diye hani.
3 milyon 507 bin Euro(bugünkü kurla yaklaşık 88 milyon TL) ve 152 bin Türk Lirası değerinde 56 adet çekin, CEO Hakan Ayvaz tarafından cirolanarak tahsil edildiği belirlenmedi mi? O çekler Feridun Tankut, Hakan Yılmaz ve Tolga Gül tarafından düzenlenmedi mi?”
“Yolbulanın adamı denilen, CEO Hakan Ayvaz’ın menajerlere yazılan toplam bedeli 3 milyon 189 bin 500 Euro olan çekleri bir sözleşme veya ödeme karşılığı olmaksızın tahsil ederek kendi uhdesine geçirmek ve Karabükspor’u zarara uğratmaktan üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu birden farklı zaman diliminde zincirleme şekilde işlediğinin sabit olduğu ortaya çıkmadı mı ?
“Ferudun Tankut’un Ankara’daki kendi ofisini bile Karabükspor’a kiraladığı ortaya çıkmadı mı? Bazı kişisel harcamalarını kulübe fatura ettiği, kulübü zarara uğrattığı ortaya çıkmadı mı?”
‘Bir futbol takımı 24 kişi teknik heyetle 30 kişiden oluşurken Karabükspor Kulübüne 120 Bin adet yatak örtüsü takımı alındı gösterilmiş. Her ay Karabükspor Kulübüne 2 Tır Beyaz Peynir alındı gösterilmiş, Aylık 7 milyon 200 Bin şişe Soda alındı gösterilmiş.
Şimdi bunlar en azından faturalı. YANİ FATURALI GİDER OLUNCA FATURAYI KESEN BELLİ, PARAYI ALAN BELLİ OLMASI LAZIM, BUNLAR ORTAYA ÇIKARILDI MI? HAYIR.”
“Türkiye’yi UEFA Avrupa Ligi’nde temsil etmiş, bir dönem 4 büyüklerin korkulu rüyası olan Karabükspor, bugün bu duruma gelmişse siyasi –idari yöneticiler başta olmak üzere herkesin bunda bir payı var. Çünkü onlar da oturup izlediler. Sadece baktılar. Sorsan Karabük’ü yönetiyorlar. Göz göre göre, bile isteye batırıldı ,bitirildi kulüp. Operasyonu yapanlar başarılı oldu yani. Şimdi tek güvencemiz yargı kaldı.” Eleştirileri yapılmadı mı ?
Karabüklülerin tek tutunacak dalı da yargı makamı. Yargı artık Karabük ve Karabüklüleri ve Türk spor camiasını tatmin edecek ve hatta spor camiasına örnek olacak bu dava da sonuca varmalı, kim tek bir kuruş yediyse cezasını kesmeli, değil mi ?
Şimdi bu yukarıdakileri geçmişte yazdığım arşiv haberlerimden alıntıladım.
Özetle hukuki süreci bekleyen bir Karabükspor davası var.
KARABÜK İDMAN YURDU İSE TEMİZ, BORÇSUZ VE YÜKSELİŞTE. AMA SADECE KULÜP BAŞKANI ADEM AYDIM İLE OLMAZ BU İŞ.
Tek tabanca gidiyor ama nereye kadar ?
KARDEMİR, KARABÜK BELEDİYESİ, ŞEHRİN YÖNETİCİLERİ, İDARECİLERİ, SPORSEVERLER HERKES. Lütfen, temiz, borçsuz, yükselişte olan Karabük İdman Yurduna bari hep birlikte sahip çıkalım.
