Prof. Dr. Tevfik Özlü, oruç tutabilecek durumda olan hastalara bol sıvı almalarını tavsiye ettiğini belirterek, "İftar ile sahur ortasında çok su içmelerini tavsiye ediyoruz ki gündüz içemedikleri sıvıyı bu halde tamamlamış olabilsinler" dedi.
Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Ramazan ayı nedeniyle hastaların en çok "Oruç tutabilir miyim?" sorusu ile karşılaştıklarını söyledi. Hastaların doktorları ile görüşerek Ramazan’a uygun bir tedavi çizelgesi hazırlamaları gerektiğinin altını çizen Özlü, "Gerek akciğer hastalığı, gerek kalp damar hastalığı, gerek beyin damar hastalığı, gerek kronik böbrek hastalığı, gerek kronik karaciğer hastalığı ya da şeker hastalığı üzere kronik metabolik hastalığı olan bütün kronik hastalarımızın şu anda en çok sorduğu soru ’Ben oruç tutabilir miyim?’ Ramazan geliyor, işte oruç tutsam olur mu, benim hastalığıma, sıhhatime ziyan verir mi diye soruyorlar. Artık kronik hastaların oruçla olan bağı iki türlü olabilir. Bir şayet hastalıkları stabil devirde değilse ve denetim altında değilse, hastalıkları oruçtan olumsuz etkilenecek durumda ise o vakit oruç tutmaması gerekebilir. Ya da tedavileri oruca bağlı aksayacaksa, yani ilaçları oruç nedeniyle alamayacaksa denetim altında olan stabil hastalıkları bozulabilir, sıkıntılar yaşayabilirler. Onun için bu cins hastaların aslında Ramazan öncesinde doktorlarıyla görüşüp orucun hem hastalıkları açısından uygun olup olmadığına hem de oruç tutmak istiyorlarsa da almakta oldukları tedavinin oruca uygun bir biçimde değiştirilip değiştirilmeyeceği konusunda fikir almalarında yarar var" diye konuştu.
"Bu hastaların hepsi de oruç tutamaz diyemeyiz" diyen Özlü, "Bazıları stabil periyotta olanlar doğal ki istiyorlarsa oruç tutabilirler fakat oruç tuttukları vakit hem hastalığın bundan ziyan görmeyecek durumda olması lazım hem de almakta oldukları mevcut tedavilerinin oruca bağlı olarak aksamayacağını biliyor olmamız lazım. Bu bahsin Ramazan öncesinde belirlenmesi, tabipleri ile görüşerek bir sonuca bağlanması lazım yoksa meseleler olabiliyor. Zira oruçlu olduğu periyotta ilaçları sistemli alamayabiliyor, aksatabiliyor ya da birtakım ilaçlar atlanabiliyor, kimilerinin zamanlaması değişebiliyor. Ona bağlı olarak tedavi aksayabiliyor ya da hastalığın denetimi ortadan kalkabiliyor. Mesela metabolik hastalıklarda muhakkak aralıklarla alınması lazım, belirli ölçüde sıvı alınması lazım. Bu problemlerle yüzleşmemek için bu mevzunun netleşmesi lazım. Şayet tabipleri kendisine ’Oruç tutabilirsin, oruca nazaran tedavini biz ayarladık. İftarda, sahurda ilaçlarını alabilirsin, sorun olmaz’ biçiminde Ramazan’a uygun bir tedavi çizelgesi hazırlamışlarsa buna nazaran oruçlarını tutabilirler. Doğal beslenme konusunda yahut Ramazan ile ilgili riskleri azaltmak konusunda da tabiplerinden tavsiye alabilirler. Zira akciğer hastaları için en kıymetli sorun bilhassa öksürüğü olan, balgam çıkaran hastalarımızın gereğince sıvı alamamasına bağlı olarak balgam yoğunluğu ve bunun bronşları tıkanması, öksürüğü arttırması ve hırıltıya, nefes darlığına neden olmasıdır. Oruç tutabilecek durumda olan hastalarımıza bol sıvı almalarını tavsiye ediyoruz. İftar ile sahur ortasında çok su içmelerini tavsiye ediyoruz, ki gündüz içemedikleri sıvıyı bu halde tamamlamış olabilsinler" tabirlerini kullandı.