Safran, binlerce yıllık geçmişiyle hem gastronomide hem de alternatif tıpta önemli bir yere sahip olduğu biliniyor. Ancak, bu eşsiz bitkinin sunduğu estetik değerler de sanatseverlerin dikkatini çekiyor. Tarladan çıkan şifa veren safranların iplik iplik işlenmesi, bu özel bitkinin sadece lezzet değil, aynı zamanda zarafet kaynağı olduğunu da gösteriyor.
Karabük ilinin safran bitkisiyle anılan Safranbolu ilçesinde geleneksel el sanatları ile uğraşan zanaatkarlar bu bitkiden hediyelik eşyalar yaparak, yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunuyor.

Fatma Satıcı Özçetin, "Fatma'nın Dünyası" adlı atölyesinde, safran çiçeğinin güzelliklerini geleneksel el sanatları ile birleştirerek, unutulmaya yüz tutmuş teknikleri yeniden hayata geçiriyor. İğne oyası tekniğiyle, safran çiçeği motifleri, ceketler ve eşarplar üzerinde bronşlar hem göz alıcı hem de anlam dolu birer sanat eseri haline geliyor. Özçetin, safran çiçeğinin her bir detayıyla oynayarak, natüralist bir estetik anlayışla, geleneksel ve moderni harmanlamayı başarıyor.
Bu özverili çalışmanın ardında, yalnızca estetik bir yaklaşım değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir üretim ve yerel ekonomik destek de yatıyor. Safran bitkisinin ekimi, Türkiye'nin tarımsal üretiminde yüksek bir potansiyele sahip olmasına ve bölge çiftçilerine ek gelir sağlamasına yardımcı oluyor. Fatma Satıcı Özçetin, "Geleneksel el sanatlarını yaşatmak, hem kültürel mirasımıza sahip çıkmak hem de yerel ekonomiyi desteklemek için büyük bir fırsat" ifadelerinde bulundu.

Atölyesinde genç nesillere bu el sanatlarını aktarmayı hedefleyen Özçetin, "Safran'ın hikayesini, onun şifalı ve güzel dünyasını renklerle, dokularla yaşatmak istiyorum" şeklinde görüşlerini dile getirdi.
Bu geleneksel işçilik, sadece bir zanaat değil; aynı zamanda toplumun kültürel kimliğini de yansıtan bir araç olduğunu kaydeden Fatma Satıcı Özçetin, safran çiçeği ile dolu vazoların ve el yapımı aksesuarların, her birinin birer hikaye barındırdığını belirtti. Bu çiçeklerin yaşam bulduğu eserler, yalnızca estetik bir didaktik işlev taşımakla kalmıyor, aynı zamanda ziyaretçileri bu eşsiz bitkinin tarihine ve geleneksel zanaatlara bir yolculuğa çıkarıyor.

Bu çalışmaları ile Fatma'nın Dünyası, safran çiçeğinin güzelliklerini ve Türk el sanatlarını bir araya getirerek, gelecek nesillere aktarılacak kıymetli bir miras bırakmayı hedefliyor. El yapımı tasarımların gün geçtikçe artan popülaritesi, sanatın ve doğanın bir arada nasıl da harika bir uyum içinde bulunabileceğini gösteriyor. Safran çiçeği, sadece tarlada değil, el sanatlarında da hayat bulmaya devam ediyor.