Uzun zamandan beri Safranbolu’yu bu denli gezmemiştim. O nedenle benim açımdan bu gezi birtakım notlar alacak denli ilginçlikler içerdi. Uzak Doğulul’arın Safranbolu hayranlığı devam ediyor. Selfi çubukları eşliğinde bol miktarda fotoğraf çekiyorlar. Tabi bu durum Safranbolu’nun tanıtımı açısından önemli bir husus oluşturuyor. Ben bu gezi sırasında Kıranköy üzerinden patika yolları deneyerek Çarşı’ya ulaştım. Dünkü yazımda da belirttiğim gibi Hacı Memişzade Hamdi’nin evinin önündeki dua(kıble)taşının korunma altına alınamamış olması beni gerçekten çok üzdü… Burada bu üzücü durumu birkez daha belirtmek durumundayım. Kalealtı sokakta oturanların , durumu Belediye’ye belirttik ama hiç ilgilenen olmadı demeleri Sayın Dr.Necdet Aksoy’un tarzı olan bir şey değildi… Kendisine bu durum iletilmiş ya da dua taşının önemi belirtilmiş olsa kesinlikle buraya sahip çıkılacağına ben yürekten inanmaktayım…. Gereğinin yapılacağına da inanıyorum. Turizm adına gördüklerim gerçekten iç açıcı değildi…. Ortada kuru kalabalık bir dolaşma söz konusu idi. Buna bakarak turizm adına işlerin iyi gittiğini söylemek mümkün görünmüyor. Hemen bunu belirtmek durumundayım. Rehberlik alanında da büyük bir boşluk var sanki… Ben Köprülü camiinin avlusunda güneş saati önünde fotoğraf çektirirken bir bayan ,anne ve babasına Köprülü Camiinin mimarının Mimar Sinan olduğunu söylüyordu. Hemen müdahale etmek zorunda kaldım…. Ama benimde net bir şey söylemem mümkün olmadı sanki… Her ne kadar Mimar Kasım Ağa olduğu söyleniyorsa da Caminin bitim tarihi ve vakfiye suretine baktığımızda (1661) Camiin Mimar Meremmetçi Mustafa Ağa zamanında bittiği görülüyor. Hassa mimarı olarak Meremmetçi Mustafa Ağa 29 Kasım 1651-13 Kasım 1665 yılları arasında görev yaptığına göre onun zamanında bu camiin yapılmış olması düşünülebilir. Köprülü camiinin ne zaman yapıldığına dair bir kitabenin olmamasını da buradan yola çıkarak açıklamamız gerekir diye düşünmekteyim. Mimar Kasım Ağa ile Köprülü Mehmet Paşa her ikisi de Arnavut kökenli. Yani hemşeriler…. Mimar Kasım Ağa’nın yaptığı bir ahır yüzünden Sultan İbrahim zamanında (1640-1648) Meremmetçi Mustafa ağa gözden düşüyor ve işini kaybediyor. O nedenle Meremmetçi Mustafa Ağa,Mimar Kasım gibi hemşerisi ve siyasi anlamda yol arkadaşı olan Köprülü Mehmet Paşa’yı da sevmiyor. Sevmediği içinde kendisi zamanında bitmiş olan Köprülü Mehmet Paşa caminin kitabesiyle ilgilenmiyor… Yani diyeceğim şu…. Rehberlik edeceğiz ama biz de bilmiyoruz. Öğrenmek için uğraş da göstermiyoruz. Biz Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfında bilinmeyenleri masaya yatırmaya başladık. İnşallah yararlı olur…. Ha bu arada bir arkadaşa da arasta ile arasna’nın aynı şeyler olduğunu anlatmak zorunda kaldım. Zavallı bana bir şeyler anlatacağım diye karşımda debelenip duruydu… Çok yazık….!