SAFRANBOLU KANYONLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ

SAFRANBOLU KANYONLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ

Yayın: 11.03.2024 10:28
Paylaş:
A+ A-

SAFRANBOLU KANYONLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ

Son zamanlarda arkadaşımla birlikte Safranbolunun kanyonlarını geziyoruz. Ben Kuşadasına dönmeden önce bitirmemiz lazımdı. Dün finali yaptık ama böyle bir amaç da edinmemiştik aslında. Kendiliğinden, doğal süreçte oluştu amacımız, hatta sonuncusunu gerçekleştirmenin hemen öncesinde diyebilirim. Ben de yarın nasipse göç yollarındayım.

İlk önce İncekaya su kemeri mevkisinde, herkes tarafından pek bilinmeyen, Tokatlı kanyonunun karşı cephesine gittik. Burasının manzarası o bilinen taraftan çok daha güzeldir. Her şeyden önce çam ağaçlarının içindesinizdir ve kanyon tüm ihtişamı ile önünüzdedir. Gittiğimizde hava soğuktu, arabadan inip yürüyemedik ama penceresinden doya doya manzarasını izledik. Burayı ben biliyordum ve Aynurun da bilmesi gerekliydi. O benim kıymetlim, yirmibeş yıllık sevgili arkadaşım.

İkinci rotamız; kendimin olduğunu düşündüğüm, su başı diye isim koyduğum minnak kaynak deremizdi. Bartın yolu üstünde Kirkille mahallesinin( köyü) sonunda bulunuyor benim kaynak suyum.  Bu dere kar yağınca coşuyor, eriyen kar suları onun kaynağını besliyor. İlk baharda akmaya devam edip, yazın kuruyan bir der. Onu arkadaşıma devretmem gerekliydi. Ben Kuşadasına döndüğümde öksüz kalsın istemedim. Bu çok sevdiğim

minnak Azmağımı, ona,  Aynuruma devrettim. Onu, ben kadar sevecek birine emanet edebilirdim ve o kişi de Aynurdan başkası olamazdı. Su başımın gerçek değerini ancak  o anlardı. Minnak diye küçümsemezdi onu. Biz arkadaşımla benzer çocukluk anıları biriktirmişiz. İkimiz de derelerle fazla oynamış, sularına girip içinde yürüyüp akışını deneyimlemişiz.  Akmayı o vakitler ayrı ayrı  öğrenmişiz canımın içiyle. Hayatın akışta olduğu bilinçaltımıza kaydolmuş bir kere. Akmadan duramayız ki ikimiz de. Kıyılara yaşamı taşımak lazım canımcım. Ben başağım; illa ki bire yedi verip, doyuracağım yanımda yöremdekileri. Sen Kovasın;  illa ki suları taşıyıp, can suyu vereceksin yeşile. Seninle bu enkarnasyonumuzdaki misyonumuz demek ki bu bizim. Elbette tanışıklığımız da tesadüf değil, hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gibi !

Üçüncü rotamız Değirmen Başı oldu. Eski Safranbolunun olduğu çarşıdan gidiliyor  buraya. Burada da bir kanyon yer alıyor ve dibinden akan tertemiz bir deresi var. Tertemiz ve coşkun bir dere ! Eskiden değirmen olup bugün restorana dönüşen bir tesisi de mevcut fakat biz arkadaşımla böyle doğal ve özel yerlerdeki tesislere karşıyız !. Kanyona asansörle iniliyor. Burayı ikimizde biliyorduk ancak  beraber ilk defa gittik ve zaman her nedense yıldırımmışçasına hızlanıp bitiverdi. Yıldırım deyince de aklıma yıldırım nikahlar geldi. Eskiden benim çocukluğumda yıldırım nikah diye bir uygulama vardı. Bu uygulama sonradan gereksiz bulunup kaldırıldı diye biliyordum fakat kaldırılmamış. Her neyse bu bizim konumuzun dışında başka bir mevzu.

Dördüncü yerimiz Düzce kanyonuydu. Burayı ben bilmiyordum. Aynurcum beni götürdü. Hemen acele acele bayıldım buraya. Bu sefer birazcık hazırlıklıydık, minik bir piknik yapma imkanımız oldu. Deremizin kenarında türkü söyleyip kayıt altına da aldık.  Buraya en uygun türkü “dere geliyor dere” türküsü olurdu, biz de onu söyledik.  Meğer seslerimiz ne kadar benzermiş. Kayıdı dinleyince fark ettik ki;  hangisinin benim sesim, hangisinin arkadaşımınki olduğunu anlamak zor gerçekten de.

Dün son yere Konarı Kanyonuna gittik. Burada treaking yapıp uzun uzun yürüyecektik. Epey de yürüdük fakat bizden başka ortalıklarda kimse yoktu. Ödlek Nüner su koyverdi;  arkadaşına söyleyince o önce biraz direnise de, sonra  ödleklik haklı görülüp yürüyüş sonlandırıldı. Duraladığımız yerde bir kayacık üstüne klimlerimizi serip epey bir oturduk. Burada başka bir türkü söylemek icap ederdi, bizde başka bir dere türküsü söyledik. “Derelerin çakılı nerden aldın akılı” türküsü bizim için uygun olurdu buraya. Elbette çekimimizi de yaptık. Bu sefer sanki daha uyumluyduk fakat doğrusunu söylemek gerekirse birazcık prova yaptık ve semeresini de aldık bence. Biz kanyonun tepesinde, dere ise aşağıda oldukça uzaktaydı. Dere hayranlısı iki kişi dibine gitmeden yapar mıydı hiç ? Yapmazdı, yapmadı da . İndik aşağıya deremizin tam kıyısına; kenarda duran uzunca bir kütüğü gözümüze aynı anda kestirmişiz. Yanına gidip oturmak için altını taşlarla destekleyince de klimleri serdik üstüne. Dere taşlarının üstüne bir sofra bezi, sofra bezinin üstüne piknik sofrası.. Mönümüz bu sefer daha çeşitliydi fakat mönünün bir önemi yoktu ki ! Önemi varlar; dilimizdeki türkülerle kalbimizdeki sevgimizdi. Her daim birbirini anlayan bakışlardı. Ne zaman üşüdüğünü, ne zaman terlediğini söyleyen, konuşan bakışlar ve o bakışları görüp rüzgar estiğinde omzuna hırkasını koyan, güneş çıktığında  hırkasını taşıyan yoldaşındı önemli olan.

 

Sevgilerimle

Dyt. Güner Erbay

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Mahzen-40” operasyonlarında suç örgütü üyesi 127 şüpheli yakalandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 09.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

ANKARA (AA) – İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 49 ilde tefecilere ve dolandırıcılara yönelik mali suç örgütlerine düzenlenen “Mahzen-40” operasyonlarında 127 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Organize suç örgütlerine, tefecilere göz açtırmayacağız. Hepsini tek tek yakalayıp, adalete teslim etmeye kararlıyız.” ifadelerini kullandı.

Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde, il emniyet müdürlükleri KOM ve Mali Şube Müdürlüklerince, Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bingöl, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Isparta, Mersin, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Van, Bartın, Iğdır, Yalova, Karabük, Osmaniye ve Düzce olmak üzere 49 ilde düzenlenen Mahzen-40 operasyonlarında 127 şüphelinin yakalandığını belirtti.

Operasyonlarda şüphelilerin, tefecilik, kamu kurum ve kuruşlarının zararına yönelik nitelikli dolandırıcılık, kişilere karşı nitelikli dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma, resmi belgede sahtecilik ve vergi usul kanununa muhalefet suçlarını işlediklerinin belirlendiğini aktaran Yerlikaya, paylaşımında “Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle.” ifadelerine yer verdi.