Hava yeni kararmıştı,saat ondokuz civarlarında, evin etrafında yürüyüşe çıktım. Yürüyüş yapmak olmazsa olmazlarım arasında başı çekenlerdendir, hele ki böyle ılık sonbahar günleri benim için kaçırılmayacak fırsatlardan. Sitemizin etrafında daire çizerek yürüyordum. Safranbolu merkezde, Devlet hastanesinin hemen üst tarafında Ezgi Sitesinde oturuyorum. Cırcır böceklerinin şarkısı eşliğinde keyifli bir yürüyüş beni bekliyordu. İkinci turdaydım, karşıdan usul usul bir köpek geldi birkaç adım ötemde durdu, bana bakıyordu. Biraz uzağında bir köpek daha vardı. Birden atılıp pantolonumdan tuttu. Onun saldırdığını gören öbür köpekte hemen ona eşlik etti. Ne oluyor derken iki köpek arasında kalakaldım. Anlık şaşkınlığımı geçirince bağırmaya ve elimdeki minik çantamı onlara savurmaya başladım ve biraz gerilediler. Beş on adım geride konumlanıp beklemeye geçtiler.Onların uzak durmasını sağlamak için bağırarak çantamı sallamaya devam etmem gerekiyordu fakat ters istikametten iki köpek daha diğerlerine yardım için bana saldırıya geçti. Arkamdakiler saldırı için uygun zamanı kollar vaziyette hazır oldayken, önümdekiler koşarak bana doğru geliyordu.Hem arkaya, hem önüme seri hareketlerle hücum edip, onları korkutarak aralarından sıyrılmayı başardım. Yüksek sesle bağırmanın da onları püskürtmekte bu denli işe yarayacağını doğrusu bilmiyordum. Şehrin merkezinde evimin önünde akşamın erken saatlerinde köpekler tarafından afiyetle yenecek olmanın şokunu yaşadım. Es kaza yanımda kızım olsaydı, onun yürüme problemi nedeniyle kurtulmamız mümkün değildi !!! Kuşadasından döneli bir ayı geçti. Döndüğüm ilk günlerde, karşı komşum beni köpekler konusunda uyarmıştı. Bizim sitenin hemen yanındaki, Merve sitesinin öbür tarafında yer alan sitede, bir kadının bu köpekleri buralara sarlaştırdığını ve köpeklerin tehlike yarattığını anlatmıştı. Şu anki durumda on yirmi arasında bir mevcutları söz konusu ! Benden önce de bir kaç komşu saldırıya uğramış. Bir çocuk da köpekler tarafından ısırılmış. Merve sitesinde yaşayan emekli trafik polisi, belediyeye şikayet etse de, konu bir çözüme ulaşmadığı gibi, komşum barınağımız yok gibi bir cevap alındığından bahsediyor. İNANAMIYORUM Şimdi ben bu durumda, bir vatandaş olarak soruyorum; benim sokakta yürüyüş özgürlüğüm var mıdır, yoksa yok mudur ? Can güvenliğim Pazar günü itibariyle sağlanamamıştır. Bir belediyenin en en en önemli görevi insanların can güvenliğini sağlamak değilse nedir ? Evden dışarı çıkma özgürlüğüm var mıdır, yok mudur ?! Sayın belediye yetkililerinden bir cevap bekleme ve can güvenliğimi tehdit eden köpeklerden kurtulma hakkım var mıdır ?! Yoksa o da mı yoktur ?! Bundan böyle, çocuğumla birlikte evimden dışarı nasıl çıkabileceğimi bilmek istiyorum çünki şuan itibarıyla çıkamıyorum.!!! Toplum içinde yaşamanın gerekliliklerini henüz öğrenememiş insanlarla, her zaman her yerde karşılaşılabilir ancak toplumdaki insanların şikayeti vuku bulduktan sonra bu kişilerin toplum huzurunu bozması gerekli kurumlarca önlenir. Hemen hemen her normal insan hayvan sever. Ne var ki hayvan beslenmenin de belli şartları vardır. Kimsenin; kapı önlerinde sokak köpeklerini besleyip, onların aşırı çoğalmalarına neden olarak insanların güvenliğini tehlikeye atma hakkı yoktur. Konu dallanıp budaklanmadan ilk şikayette halledilmeliyken bu derece duyarsızca davranılması ve burada yaşayan insanların kaderine terk edilmesini aklım hafsalam almıyor. Belediyenin en önemli görevi İnsan haklarını güvence altına almak değil midir. Belediye sınırları içinde yaşayan insanları sağlıklı bir çevrede yaşatmak, belediye kurumunun aslı görevi değil midir ? İnsanın; sağlıklı bir çevrede, can güvenliği sağlanmış olarak yaşaması, ilk ve en önemli temel hakkı değil midir ?! Çözüm yolu her ne olursa olsun !!!, Konuyla ilgili şikayetimi 153 ü arayarak yaptığımı ve bu sorunun ivedilikle çözülmesini beklediğimi buradan da bildiriyorum.
Güler Çizmeci
•Bu konunun titizlikle takipçisi olacağım. Bakalım sayın yetkililer nasıl bir yaklaşım sergiliyecekler…Sorumlu bir kamu kuruluşunun can güvenliğinden daha ciddi bir görevi olamaz…