Sağlık Bakan Yardımcısı Birinci, “Sağlığın Geleceğini Yönetmek” konulu konferansa katıldı:

Sağlık Bakan Yardımcısı Birinci, “Sağlığın Geleceğini Yönetmek” konulu konferansa katıldı:

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.02.2024 20:24
Paylaş:
A+ A-

RİZE (AA) – Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, teknolojik şehirlerde insanların bütün işlerini yürüyerek yapabileceği organizasyon modellerine geçilmesi gerektiğini belirtti.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Sağlığın Geleceğini Yönetmek” konulu konferansta konuşan Birinci, sağılığın dünyada en hızlı değişen alan olduğunu söyledi.

Birinci, sağlık konusunda geleceğe yönelik bireysel hazırlık yapılması gerektiğine işaret ederek “Birey olarak hazır olmadığımızı söyleyebilirim ama ülke olarak çok ciddi mesafeler katettik.” dedi.

Türkiye'nin deneyimlerinin başkaları için artık hedefler haline gelmeye başladığını ifade eden Birinci, “Ama eksik bıraktığımız, daha iyi olabileceğimiz birçok alan var. Çünkü sağlık sadece sağlık sistemi ve ülkeyi ilgilendiren alan değil, bireyin kendisini ilgilendiren, hayatın her aşamasında sağlığın yerleştirilmesi gereken birçok unsur var.” diye konuştu.

Birinci, bütün dünyada sağlıkla alakalı üç başlığın olduğunu belirterek “Modern dünyanın üç hedefi var. Birisi sağlığı korumak ve en değerli kısmı. Hasta olduktan sonra yaşanan süreç çok daha farklı. Bunu etrafınızda ve kendinizde yaşıyorsunuz. İkincisi etkili ve nitelikli sağlık, tedavi hizmeti vermek. Üçüncüsü ise maliyet, etkin metotlar geliştirmek.” ifadesini kullandı.

Batılı ve gelişmiş ülkelerin gayrisafi milli hasılalarının yüzde 10'unu sağlığa harcadığını söyleyen Birinci, “Yaşlandıkça bu harcama artıyor ve ülkenin ekonomileri için yıkıcı etkiler oluşturuyor.” dedi.

Kentleşmenin büyük bir sorun olduğuna dikkati çeken Birinci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Akıllı kentlerden bahsediyoruz. Akıllı kent sağlıklı olan kenttir. Türkiye'de en çok insanın nerede yürüdüğünü düşünüyorsunuz. Hangi ilde daha fazla insanlar daha fazla adım atıyordur? Bayburt. Çünkü insanlar işini görmek için bir araca binmek durumunda kalmıyorlar ve yürüyorlar. Daha fazla yürüdükleri için daha sağlıklı oluyorlar. O zaman baktığınızda ciddi bir paradoksla karşı karşıyasınız.

Teknolojik şehirlerde insanların bütün işlerini yürüyerek yapabileceği organizasyon modellerine geçmemiz lazım. Hiç durmadan sağlığımıza yatırım yapmamız lazım. Sağlık hizmetinin en temel unsuru insan. Ne yaparsanız yapın robot, cihaz ve teknoloji. İnsandan kıymetlisi yok ve sağlık hizmetinde artan ihtiyaç artıyor çünkü yaşlılık sebebiyle artıyor. Başka sebeple de artıyor. Türkiye'nin sağlık sistemine duyulan güven o kadar arttı ki birçok insan Türkiye'de sağlık hizmeti almak istiyor. Her şeyin merkezinde insan var.”

Programa, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz ile diğer davetliler katıldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu portreler poşet ve atıklardan yapıldı

Yayın: 08.05.2024 10:47
Paylaş:
A+ A-

“Sürdürülebilir Sanat” sergisi sanatseverlerle buluştu

Sanatçı Deniz Sağdıç’ın izleyenleri tüketim kavramı üzerinde düşünmeye davet ettiği sergide, elektronik devre, tekstil, ilaç, poşet ve kapak gibi atıklar kullanılarak hazırlanan 8 portre yer alıyor.

Görsel sanatçı Deniz Sağdıç’ın atık ürün ve objeleri sanat eserine dönüştürdüğü çalışmalarından hazırlanan “Sürdürülebilir Sanat” sergisi ziyarete açıldı.

Sergi, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Merkezi’nin fuaye alanında sanatseverlerle buluştu.

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, sergiye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, MÜSİAD 34. yıl dönümü haftası etkinlikleri kapsamında serginin hayata geçirildiğini söyledi.

MÜSİAD Türkiye’nin Gücü Ödülleri’nin 9 Mayıs’ta düzenlenecek programda sahiplerini bulacağını aktaran Asmalı, “Bu kapsamda, ‘Bir dizi sanatsal faaliyet yapalım.’ dedik ve bugün burada sürdürülebilirlik başlığı altında Deniz Sağdıç Hanımefendinin endüstriyel atıklardan oluşan ürünlerini sergiledik.” dedi.

Eserlerin büyük bir beğeniyle izlendiğini dile getiren Asmalı, şunları kaydetti:

“Sürdürülebilirlik önemli bir kavram. Öncelikle bizim nesillerimize, çevreye karşı bir yükümlülüğümüz var. Bir emanet gözüyle bakıyoruz. Nasıl evlatlarımız, ailemiz bize birer emanetse doğamız, çevremiz, bütün canlılar da bize emanettir. Dolayısıyla bu emanete hep birlikte sahip çıkmak için bir farkındalık oluşturalım istedik. Sergi de bu amaca hizmet ediyor.”

“Sürdürülebilirlik politikalarının desteklenmesi heyecan verici”

Sanatçı Deniz Sağdıç ise yurt içi ve dışında yüzden fazla sergiye katıldığını söyledi.

Sosyal sorumluluk ve sosyal farkındalık projeleri yürüttüğünü dile getiren Sağdıç, sanat evine gelen misafirlerine sürdürülebilirlikle ileri ve geri dönüşümü anlatmaya çalıştığının altını çizdi.

Sağdıç, MÜSİAD’ın çok fazla üreticinin üyesi olduğu, üretime yön veren markaların bulunduğu çok özel bir kurum olduğunu vurgulayarak, “Bütün üreticilerin aslında kendi içinde sürdürülebilirlik politikalarını desteklemesi, kendi ürünlerinden artakalan atıkların dahi sanat eserine dönüşebileceğini söylemeleri, benim için çok heyecan verici.” şeklinde konuştu.

Serginin üreticilerin defolu ürünlerinin atık denilen ürünlerle birleştirildiği bir hikayesi olduğunu sözlerine ekleyen sanatçı, MÜSİAD ile kaliteli üretim ve sürdürülebilirliğin yanı sıra farkındalık oluşturacak projelere imza atmayı amaçladıklarını kaydetti.

İzleyenleri “tüketim” kavramı üzerinde yeniden düşünmeye davet eden sergide, sanatçının elektronik devre, tekstil, ilaç, poşet ve kapak atıkları gibi 30’dan fazla atık türünü kullandığı 8 eseri görülebiliyor.

Sergide yer alan portreler tüketimin tüm insanlığın ortak meselesi olduğuna dikkati çekiyor.

Doğa dostu sürdürülebilir fikirlere ilham veren ve sanatın sürdürülebilirliğine vurgu yapan sergi, 10 Mayıs’a kadar görülebilecek.