Samsun Teknik Hava Aracı Bakım ve Tamirat Merkezi tanıtıldı

Samsun Teknik Hava Aracı Bakım ve Tamirat Merkezi tanıtıldı

Anadolu Ajansı
Yayın: 12.08.2023 03:12
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – Samsun Üniversitesi bünyesinde kurulan “Samsun Teknik Hava Aracı Bakım ve Tamirat Merkezi” için tanıtım programı düzenlendi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen “Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı” kapsamında Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü'nde kurulan Samsun Teknik Hava Aracı Bakım ve Tamirat Merkezi tanıtıldı.

“Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı” kapsamında 2022 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından fon alan projen ile ulusal ve milletlerarası seviyede muhtaçlık duyulan insan kaynağı için nitelikli hava aracı bakım-onarım teknisyeni, CNC ve kaynak operatörü yetiştirilmesi ve istihdamı sağlanması amaçlanıyor.

Samsun Üniversitesi Ballıca Yerleşkesi Samsun Teknik Hangarı’nda düzenlenen tanıtım programında konuşma yapan Samsun Üniversitesi Rektörü Mahmut Aydın, Ballıca Kampüsü'nün Türkiye'de havacılık bölümünde imkan açısından en âlâ alanlardan bir tanesi olduğunu lisana getirdi.

Kendi havaalanında teknik bakım ve tamir hangarının bulunduğunu söyleyen Aydın, “Fiziki imkanlarımız elverişli ve burası bir havacılık merkezi olmaya hayli yakın bir yerleşke olduğu için 2018'den itibaren arkadaşlarımızla burayı bir havacılık merkezi yapmayı hedefledik. Hani Samsun için bir söz kullanılır, sıhhat kenti, spor kenti, eğitim kenti, tarım kenti Samsun diye. Biz istedik ki buna bir de havacılık kenti Samsun'u ekleyelim. Bu kent kuruluşun ve kurtuluşun kenti. Münasebetiyle ülkemizin savunma endüstrinde geldiği üzere dikkate aldığımızda ülkemizin havacılık dalındaki son yirmi yıldaki kabiliyetlerini dikkate aldığımız aslında tahminen geç kalmış bir uygulama. Samsun'u havacılık noktasında öne çıkarabileceğimizi düşündük. Ve ağır bir formda çalışmaya başladık.” dedi.

Üniversitelerin yalnızca mevzuatta tanımlanmış vazifeleri yerine getirmeleri yanında bulundukları kentlere, ülkelerinin toplumsal, ekonomik, kültürel meselelerine tahliller üretmek açısından da çalışmaları olması gerektiğini söyleyen Aydın, “Bu eforun bir sonucu olarak Sanayi Bakanlığımız tarafından fonlanan 'Cazibe Merkezlerinin Desteklenmesi Programı' kapsamında hazırladığımız 'Samsun Hava Araçları Bakım Tamirat Hizmet Kapasitesinin Güçlendirilmesi ve Özel Bölümle İşbirliklerinin Oluşturulması' projemiz 2022 yılında Sanayi Bakanlığımız desteklenmesi sonucu tanıtımını yaptığımız Samsun Teknik Hava Aracı Bakım ve Tamirat Merkezimiz hayata geçmiştir. Projemize inanan, dayanak veren ve finansman sağlayan başta Sanayi Teknoloji Bakanlarımız Mehmet Fatih Kacır ve Mustafa Varank'a, projemizin Sanayi Bakanlığına sunmaya bedel gören Sayın Valimiz Doç. Dr. Zülkif Dağlı'ya, Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Mustafa Demir'e, OKA Genel Sekreterimiz Sayın İbrahim Ethem Şahin'e, projenin hazırlanması ve uygulanmasında emekleri olan proje takımımız Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Selahattin Kaynak’a, Doç. Dr. Cumhur Türk’e, Öğritum Vazifelisi Müberra Genç’e ve katkısı olan öbür arkadaşlarımıza üniversitem ve Samsun kenti ismine şükranlarımız arz ediyorum. T3 Vakfı, BAYKAR Teknoloji, SAMPA ve Samsun Yurt Savunma üzere ülkemizin güzide kuruluşları Samsun Teknik Projemize dayanak ve iş birliği teveccühünde bulunarak Samsun Teknik Müşavere Konseyinde yer almasının projemizin niteliğinin açık bir göstergesidir” sözlerini kullandı.

Uçak ve Uzay Mühendisliği Kısmı, Uçak Bakım ve Tamirat Kısmı, Havacılık İdaresi Kısmı, Meteoroloji Mühendisliği, Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri, Uçuş Harekat Yöneticiliği, Uçak Teknolojisi, Samsun Uçuş Akademisi, Samsun Teknik, SHY-145 Onaylı Bakım Kuruluşu, SHY-147 Onaylı Eğitim Kuruluşu imkanları ile Türkiye’deki tek devlet üniversitesi olduklarını bildiren Aydın, şunları kaydetti:

“Küresel ekonomik krize karşın 11 milyon lira üzere hatırı sayılır bir takviyeyle projemizi finanse eden devletimizin, bu takviyesini en kısa müddette büyük bir çarpan tesiriyle önemli bir gelir getirici üniteye dönüştürmek için çaba edeceğimizi hatta bunu şimdiden kısmen başardığımızı da burada söz etmek istiyorum. Yer hafızasını korumak, sürdürmek ve eğitim fonksiyonuyla gelecek jenerasyonlara aktarmak maksadıyla mutlak “sıfır atık” anlayışı doğrultusunda endüstriyel miras olan eski tütün hangarlarını restore ederek büsbütün etraf dostu, kendi gücünü üreten ve atık suları depolayarak kullanan sürdürülebilir doğal bir yerleşke alanı inşa ediyoruz.”

Törende Samsun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Selahattin Kaynak bir sunum gerçekleştirerek Samsun Teknik Hava Aracı Bakım ve Tamir Merkezinin proje süreci hakkında bilgi verdi.

Tanıtım programına, Samsun Büyükşehir Belediye Lideri Mustafa Demir, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Murat Terzi, 19 Mayıs Belediye Lideri Osman Topaloğlu, Havza Belediye Lideri Sebahattin Özdemir, Ak Parti Vilayet Lideri Mehmet Köse, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İbrahim Ethem Şahin, Ticaret ve Sanayi Odası Lideri Salih Zeki Murzioğlu ve Meclis Lideri Haluk Akyüz, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, protokol üyeleri ile akademisyenler katıldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.