SAYILAR, MEKANLAR VE İSİMLER

SAYILAR, MEKANLAR VE İSİMLER

Yayın: 19.05.2023 13:10 |Güncelleme: 21.09.2023 14:50
Paylaş:
A+ A-

Bazı insanların hayatında tekrar eden sayılar vardır. Neden vardır, bunu bilmek zor olsa da, bir sebep buldum kendi kendime. Cevabı olmayan sorular rahatsız eder insanı. Kurtulmak için, cevap bulmak gerekliliği oluşur.

Kaderin var olduğunun ispatı için diyor iç sesim. Aynı, sayılar gibi, bir de yerler, mekanlar vardır yaşamımızda tekrara düşen. Bunlar neden ola derken, zihin yine kendisi cevaplar; KADER’ in varlığının ispatı için ! Peki kaderin ispatının yanında, başka nedenler daha olabilir mi ? Olabilir elbette, neden olmasın ?

İsimlerin de bizlerin hayatını etkilediğine, hatta şekillendirdiğine kalpten inanıyorum. Çocuklara isim seçerken çok özenli olmak gerekir. Dinimizde çocuklarınıza güzel isimler koyun tavsiyesi vardır. İsimlerin yaşamı şekillendirmede rol almasını, ilk olarak kendi yaşamsal deneyimlerimden anladım. Bugün Atatürk’ün Samsuna ayak bastığı gün. Mustafa seçilmiş olan kişi, Kemal en yüksek değerde demek. En yüksek değerdeki seçilmiş kişi Atatürkümüz.

Onun hayatında var olan sayı 19. Hayatında ondokuzlu tarihlerle ilgili o kadar çok örnek var ki, kuşkusuz bu durumu o da farketmiştir. Bu kadar mühim bir şahsiyetin, hayatında tekrarlanan bu sayı, bizlere mutlaka birşeyler söylüyor olmalı. Ne söylediğini bulamasak da, önemli bir anlamı olduğunu kimse yadsıyamaz. Belki yüce Allah, size kurtarıcıyı gönderdim, kurtarıcı budur diyordur. Belki bu kişiyi iyi değerlendirin, o çok özel diyordur. Belki bakın işte, kader diye birşey var ve o benim tasarrufumda, görün diyordur. Belkide, benimde akıl edemediğim başka başka anlamlarla birlikte, hepsini diyordur.

ATATÜRKÜMÜZ, yaşadığı zaman boyunca, kıskananlarla mücadelesini, yaptıklarıyla vermiş, en değerli sevgilimiz. Her başarısı ört bas edilmeye çalışıldığı gibi, önü kesilmek amacıyla gerekli olan herşey yapılmış, mümtaz bir insan ! Elbette bugün de aynılarına tevessül edenler var ve olacaktır. Onun Trablusgarp’da yaptıklarından çoğumuz bihaberiz sanırım. Oraya gönderilmesi, İstanbuldan uzaklaştırılıp, geri planda tutulma amacını güder. O ise, askeri başarı olarak, ilk parlayışını bu dönemde gerçekleştirmiş ve binbaşı rütbesini almıştır. Sonrasında, Çanakkale savaşları ile güneşin balçıkla sıvanamayacağı konuma kendisini yerleştirmiş, albaylığı hak ederek, gökyüzünde bir yıldız olarak parlamıştır. Bugün hala, Çanakkale zaferlerini, onun ismini anmadan kutlamaya çalışanların olması sürpriz olmasa gerek, çünki zaferin gerçekleştiği günlerde, gazetelerde kumandanının ismi geçmeden, verilen bir haberdi Çanakkale Zaferleri ! Her kim önünü kesmeye çalışırsa çalışsın, yüksek planda onun yolu zaferlerle belirlenmişti ! Sadece milletimizin kaderini değil, dünyanın gidişatını değiştiren bir insandı o.

Böylesine yüksek makama ulaşmış kişileri ; özel yaşamındaki insana ait yanlışlarla vurmaya çalışmak beyhude bir çabadır. Allah insanı hata yapmak üzere yarattı. Melekleri ise hatasızlık üzere. Allahın yaratılış kanununun dışına kim çıkabilir? Kişi yaptıklarıyla toplumuna, milletine vede hatta insanlığa bu derece önemli faydalar sağlamışsa bizlerin olumsuz eleştirilerinden münezzehtir. Bunlara cevap verirken gerçek olup olmamasından yola çıkmak yanlış bir tutumdur. Bu kişilere ait ithamların gerçek dahi olsa, bunun sadece bir ayrıntıyı ifade ettiğini ve bu ayrıntıyı ; bizim değerlendirme, yargılama , hakkında karar verme mercisi olmadığımızı belirterek karşılayabiliriz. Elbette her faninin, kendisine ait bireysel yaşamında, hataları olacaktır ve bu hataların değerlendirilme mevkii bizlere söz düşmeden, Allahın katıdır.

Hayatını, bir milletin yeniden doğmasına adamış bu insana, hayran olmamak, takdir etmemek, sevgiyle gönüllerde yer vermemek mümkün müdür? Hakkında söylenen gerçek yahutta iftira olan, her olumsuz durum, onun yaşamına sığdırdığı birbirini takip eden başarılar silsilesinin altında ezilmekte ve ezilmeye de devam edecektir. Bunu her ademoğlu bildiği içindir, hasımlarının yaşadığı büyük kıskançlık duygusu.

Bizler Atatürk’e aşikare muhalif olanlarla mücadele ettiğimiz gibi, Atatürkü savunuyor görünüp, onun yapmak istediği herşeyi yıkmaya azmedenlerle de mücadelemizi sürdürmek zorundayız. Atatürkümüzü bizlere nasip eden Allahımıza şükürler olsun derken yazımı gençliğe hitabesinin bir kısmıyla sonlandırmak istiyorum.

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur.Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.

Sevgilerimle,

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

CHP Genel Başkanı Özel, Erbaa’daki patlamayla ilgili Tokat Valisi Hatipoğlu’ndan bilgi aldı

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

ANKARA (AA) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erbaa ilçesinde bir bağ evindeki patlamaya ilişkin Tokat Valisi Numan Hatipoğlu'ndan bilgi aldı.

CHP'den yapılan açıklamaya göre, Özel, Erbaa'daki bir bağ evinde 5'i jandarma 7 kişinin yaralandığı patlamanın ardından Tokat Valisi Hatipoğlu ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Sabri Küyük ile telefonda görüştü.

Olay ve yaralıların sağlık durumları hakkında bilgi alan Özel, partisinin Tokat Milletvekili Kadim Durmaz'ı süreci takip etmesi için görevlendirdi.