Sezai Karakoç Müzesi ve Kültür Evi

Sezai Karakoç Müzesi ve Kültür Evi

Yayın: 27.11.2023 14:56
Paylaş:
A+ A-

Sezai Karakoç’un;

“Develer çölde neyse geceleri
Ben de öyle saklarım anılarımda o ülkeyi
Bir kere daha doğsam orda doğarım elbet
Batsam orda batmak isterim
Bir güneş gibi”

“Zülküfül Dağı‟nın bahçeleri
Yalnız orda açar özel bir peygamber çiçeği”

diyerek memleketine olan aidiyet duygusunu, sevgisini özlemini dile getirdiği, Makam Dağı’nın eteklerinde kurulan, Osmanlı devrinde uzun zaman Sancak beyliği yapan, Ergani’yi bir denetim turnesinde ziyaret ettim.
Ergani denilince “köklerden göklere yükselecek hakikat medeniyetinin tohumlarını eken” direnişin şairi Necip Fazıl’dan almış olduğu “Büyük Doğu” bayrağını daha ileri taşıyan, İslam dünyasının yeniden dirilişini amaç edinen, “diriliş” kavramı çevresinde zinde bir bilinç uyandırmaya çalışan,
“Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun, inananlar için muhakkak bir Nuh’un Gemisi vardır.”
“Umutsuzluk yok! Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter.” diyerek ümit veren,
“Mona Rosa” adlı dokunaklı aşk şiiriyle okuyucunun kalbinde taht kuran,
“Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” şiiri ile çok sevdiği İstanbul’u yazan,
16 Kasım 2021’de İstanbul’daki evinde, kendi ifadesiyle “dünya sürgünü”nü tamamlayan şair, yazar, mütefekkir, gönül insanı, dirilişin şairi Sezai Karakoç’u anmamak olmazdı.
Ergani’de Sezai Karakoç müzesinden bahsettiler. 1891’de yapılan eski hükümet konağının restore edilerek Sezai Karakoç Müzesi ve Kültür Evi’ne dönüştürülmüş.
Ergani’ye kadar gelip Sezai Karakoç Müzesi ve Kültür Evi’ni ziyaret etmemek olmazdı. İlk fırsatta Sezai Karakoç Müzesi ve Kültür Evi adı verilen iki katlı tarihi kâgir binayı ziyaret ettim.
Müzenin giriş katındaki büyük salonda babayani bir şekilde Sezai Karakoç’un şiirlerinden oluşan panolar, zemininde yazarın kitap kapaklarından oluşan materyaller sergilenmekte.
Müzenin bir odası ise Diriliş Şair’inin kitapları, özel eşyaları ile şaire ait belgelere ayrılmış.
Yani sanmayın öyle iki katlı bina müze diye…
Müze denilen eski hükümet konağın da Diriliş Mimarı’ ına sadece küçük bir oda ayrılmış.
Peki, iki katlı binanın diğer odaları!
Binanın bir odası hariç diğer bölümleri halk eğitimi merkezi tarafından bağlama, gitar, piyano, erbane, keman ve halk oyunları gibi kurslar için kullanılmakta. Düşüncede diriliş, inanışta diriliş, edebiyat ve sanatta diriliş, ruhta diriliş diyen büyük mütefekkir adına açılan bina müze olmaktan öte kurs merkezi.
Yetkililere çağrımız müze hem zenginleştirilmeli hem de amacına uygun kullanılmalı.
Müze sadece edebiyat, kütüphane ve okuma salonları şeklinde değerlendirilmeli. Haftanın belli günlerinde diriliş okumaları yapılmalı. Müzeden çalgı, def, zurna davul sesleri değil, ilim, edebiyat ve şiir sesleri yükselmeli.
İlmi, edebi seminer ve konferansların verildiği bir kültür merkezi olmalı.
Atılan adım, Diriliş Mimar’ına yakışır olmalı ve yakışır şekilde sürdürülmelidir.

Yorumlar

  1. H. Mehmet EROL

    Üstadım güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

KBÜ’de Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Kuruluyor

Yayın: 27.04.2024 13:03
Paylaş:
A+ A-

Karabük Üniversitesi Rektörlüğünün Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu kurulması konusundaki teklifi Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından kabul edildi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında 21’i lisans, 50’si ön lisans olmak üzere toplam 71 yeni program açılacağını ve bu programların bu yıl ÖSYM kılavuzuna dahil edileceğini ve bunların hangi üniversitelerde açılacağını açıkladı.

Karabük Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu, kurulması kabul edilen üniversiteler arasında yer aldı. Bu kapsamda yeni meslek yüksekokulu bünyesinde Karabük Üniversitesinde Yapay Zekâ Operatörlüğü, Ön-yüz Yazılım Geliştirme, Oyun Geliştirme ve Programlama olmak üzere ön lisans programları ile öğrencilere donanımlı bir eğitim sunulacak.

İstanbul Teknik Üniversitesinde düzenlenen toplantıda konuşan YÖK Başkanı Erol Özvar, Yükseköğretim Kurulunun gelecek vizyonunun en önemli unsurları arasında yer alan yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarını ülke açısından son derece stratejik bir mesele olarak gördüklerini belirtti. Dijital teknolojiler alanında yaşanan hızlı gelişmelere paralel olarak, ilgili bütün sektörlerde istihdam edilmek üzere nitelikli insan gücüne duyulan ihtiyacın arttığını ifade eden Özvar, yapay zekâ, yapay zekâ çözümleri, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında ihtiyaç duyulan insan kaynağını karşılamak adına yeni lisans ve ön lisans programlarının açılmasına karar verdiklerini bildirdi.

21’i lisans, 50’si ön lisans olmak üzere toplam 71 yeni program açılacağını ve bu programların bu yıl ÖSYM kılavuzuna dahil edileceğini belirten Özvar, “Yeni programlar, Yükseköğretim Kurulunun önümüzdeki dönemde istihdamı önceleyen vizyonunun da bir göstergesi. İstihdam odaklı programları devreye sokarken işlevini kaybeden programları sistem dışına çekmeye devam ediyoruz. Bundan sonraki dönemde, bu yöndeki eğilim daha da güçlenecektir” dedi.

YÖK’ün kabulüyle birlikte Karabük Üniversitesi, öğrencilerine bilişim teknolojileri alanında daha kapsamlı bir eğitim imkanı sunmayı hedefliyor.

KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yeni meslek yüksekokulunun kurulmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Yükseköğretim Kurulu tarafından alınan kararla Üniversitemizde Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu kurulacak. Meslek Yüksekokulumuz bünyesinde yapay zekâ uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz, Üniversitemize hayırlı olsun” dedi.

Yapay zekayı oldukça önemsediklerini belirten Rektör Kırışık, yapay zeka alanında yüksek lisans ve doktora başvurusunda bulunduklarını, yapay zeka çalışma takımı kurarak bu alanda çalışan akademisyenleri bir araya getirdiklerini ifade etti.