Bolu’da tarihi Üst Çarşı’da 54 yıldır yün ve tuhafiye satışı yapan dükkan, dünya pazarına açıldı. 8 yaşında çırak olarak başladığı işleri yürüten Murat Gürol, "Kız kardeşimin eşi de bankacılıkta müdürlükten ayrılıp geldi ve bu işi daha da büyütmek için birlikte çalışıyoruz. Amerika’nın içinde bile eser satıyoruz. Memleketler arası şirketler üzerinden mağazalar açarak bir yer edindik" dedi.
Bolu’nun tarihi Üst Çarşı’sında 54 yıldır faaliyet gösteren yün ve tuhafiye dükkanı dünya pazarına açıldı. 1971 yılında amcası Adnan Gürol’un açmış olduğu yüncü dükkanına Murat Gürol (54), 8 yaşında satış yaparak, dükkana çırak olarak başladı. Okulların tatil olduğu günlerde amcasına yardım için giden Murat Gürol, 18 yaşında amcasını kaybetti. Üniversite okumayıp amcasının işlerini devam ettirme kararı alan Murat Gürol, işlerin başına geçti. Evlilik sürecinin akabinde 25 yaşında eşiyle birlikte tarihi çarşıda işlerini büyüttü. İplik ve tuhafiye üzerine yıllarca birebir insanlara satış yapan Gürol, ailenin damatlarının da işlere dahil olmasıyla dünya pazarına açıldı. Murat Gürol’un kız kardeşinin eşi Harun Aydın, 10 yıldır çalıştığı bankadaki yöneticilik pozisyonunu bırakarak, iplik ve tuhafiye dükkanını web pazarına sundu. Murat Gürol, artık Amerika’daki bir teyzenin bile konutunda oturup örgü yapmak istediği ipi ulaştırdıklarını belirtti.

"Liseyi bitirip üniversite kazanmama karşın gitmedim"
Murat Gürol, "Yün ve tuhafiye dükkanının kurucusu merhum Adnan amcamın yanında büyüdüm. Amcam ben 17-18 yaşındayken vefat etti. Ondan sonra liseyi bitirip üniversite kazanmama karşın gitmedim. Tercihimi ticaretten yana kullandım. Bu formda de bir büyüme sağladık. Daha sonraki süreçlerde diğer işler de yaptık. Kuyumculukta bulunduk, otel ve restoran işleri de yaptık. Sonra kız kardeşlerimin eşleri de yanıma geldi. Artık daima birlikte bu süreci devam ettiriyoruz" formunda konuştu.

"Ben 8 yaşında dükkânda satış yapmaya başladım"
54 yıldır dalda olduklarını belirten Murat Gürol, "Benim doğumumla, yani 1971’den beri bu bölümdeyiz. Ben 8 yaşında dükkânda satış yapmaya başladım. Yani 8 yaşındaydım satışa başladığımda. Olağan bu vesileyle gençlere de tekliflerimiz olacak. Ticaret hoştur. Layıkıyla, ahlakıyla yaparsan ve önüne gayeler koyarsan başarılı olacağına inanıyorum. Bu yalnızca bu dal için değil, ticaretin genel kuralıdır. Uzun mühlet kalıcı olanlara baktığınızda bunu göreceksiniz. O ideolojiye uyan insanlardır" dedi.

"Amerika’nın içinde bile eser satıyoruz"
Artık Amerika Birleşik Devletleri’ne bile iplik sattıklarını tabir eden Gürol, "Şu anda bölümde nitekim parmakla sayılan firmalardan biriyiz. Türkiye çapında bu pozisyondayız. Bununla birlikte bir internet sitesi kurduk. Küreselleşme mantığıyla yeni bir marka oluşturduk. Kız kardeşimin eşi de bankacılıkta müdürlükten ayrılıp geldi ve bu işi daha da büyütmek için bir arada çalışıyoruz. O teknik kısımlarla ilgileniyor, ben ise işin tertip tarafına bakıyorum. Birlikte güç birliği yaptık. Amerika’nın içinde bile eser satıyoruz. Milletlerarası şirketler üzerinden mağazalar açarak bir yer edindik" diye konuştu.

"Amerika, Kanada, Meksika üzere ülkeler üzerinden ihracata devam ediyoruz"
54 yıllık firmanın yurt dışı pazarına açıldığını lisana getiren Harun Aydın, "Şu anda mikro ihracat üzerinden yurt dışına açılmış durumdayız. Bu süreç pandemi öncesinde başladı. Pandemi ile bir arada online ticaretin sürat kazanmasıyla kendi kesimimizi geliştirme kararı aldık. O devirde beşerler dışarı çıkamadığı için online talep arttı. Bunun üzerine yurt dışı piyasasında kendimizi geliştirip sonrasında da yurt dışına açılmayı düşündük. Yaklaşık bir yıldan fazladır mikro ihracat üzerinden eserlerimizi yurt dışında pazarlıyoruz. Şu anda dünyada birkaç ülke buna dahil. Avrupa pazarı yeni gündemimizde, ancak ondan evvel Amerika, Kanada, Meksika üzere ülkeler üzerinden ihracata devam ediyoruz. Halihazırda natürel bizim ana kalemimiz yeniden yurt içi. Yurt içinde de hoş bir pazar hissemiz oluştu. Kendi tescilli markamız üzerinden yerelde tüm müşterilerimize kentler, ilçeler, köyler dahil hizmet veriyoruz" tabirlerini kullandı.

"Mevcut hedefimiz pazar lideri olmak"
10 yıllık bankacılık deneyimini yün ve tuhafiye işiyle birleştirdiğini tabir eden Aydın, "Ben yaklaşık 10 yıl ticari bankacılık yaptım. En son özel bir bankada bölge satış yöneticiliğinden istifa ederek bu işe yöneldim. Dijital tarafla ilgili de 6 yaşından beri bilgisayar kullanıyorum. Aile geçmişimizi birlikte üstlere taşıma gayesiyle deneyimimizi dijitale aktardık. Her bölümde insanların kendine kattığı şeyler oluyor, ancak kendi bölümümde bilhassa araştırma, geliştirme ve ticari bankacılıktaki eğitimlerimi bu işe yansıttım. İstatistik ve data bizim bankacılıkta çok kullandığımız şeylerdi. Pazar araştırmalarında mevcut eserlerin satış adetlerinin dönemselliği, müşterideki karşılığı üzere tahliller yapılabiliyor. Bankacılık tahlil sever. Bu tecrübeyi de bölüme yansıttık. Mevcut hedefimiz pazar lideri olmak. Çalışmalarımız bu tarafta devam ediyor. En kıymetlisi, geçmişteki aile deneyimimizi Murat ağabeyimizin de takviyeleriyle yerelden genele, genelden yurt dışına taşımak. Bir aile şirketinin dijitalleşmesi diyebiliriz buna. Yurt içinde gitmediğimiz köy, kasaba kalmayacak halde hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Tıpkı gün kargo ile çalışarak müşteriyi bekletmeden eseri ulaştırıyoruz. Maksadımız, kapıya kadar bu eserleri inançla ulaştırıp müşteriyi mutlu etmek. Yurt dışındaki gayemiz ise ülkemizin iktisadına katkı sağlamak. Yabancılara satış yaparak ülkeye döviz girdisi kazandırmayı amaçlıyoruz. Büyüme gayelerimiz bu istikamette devam edecek. İnşallah muvaffakiyetle ilerleyeceğiz" dedi.