TGK 9. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi Açıklandı

TGK 9. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Yayın: 11.10.2016 10:20
Paylaş:
A+ A-

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun 9. Başkanlar Kurulu Toplantısı 6-9 Ekim tarihlerinde Yalova Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde yapıldı.

7 Federasyon ve buna bağlı 82 Gazeteciler Cemiyeti ve basın meslek kuruluşunun temsilcilerinin katıldığı toplantının sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklandı.
9. Başkanlar Konseyi Sonuç Bildirgesi’nde, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası geçen süreçte ülke olarak olağanüstü günler yaşandığına dikkat çekilerek, öncelikle birlik, beraberlik ve sağduyu mesajı verildi.

Darbe girişimine 16 Temmuz sabahı örgütlü olarak ortak tepki gösteren ilk sivil toplum kuruluşunun Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olduğu hatırlatılan sonuç bildirgesinde, Türkiye’de sorunların ancak ve ancak demokratik sistem içinde çözüleceğine dikkat çekildi. TGK 9. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi’nde şu görüşlere yer verildi.

“Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) mensupları olarak, vatanın güzel parçası Yalova’da, mesleğimizin sorunlarını paylaşmak ve birliğimizi pekiştirmek için yurdun dört bir yanından gelerek toplandık.

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu olarak; 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin demokrasimiz adına endişe verici olduğunu bir kez daha vurguluyor, şiddetle kınadığımızı tekrarlıyoruz.

Unutulmamalıdır ki; Türkiye’nin sorunlarının çözümü ancak ve ancak demokratik sistemle çözülebilir. Bir başkasına hayat hakkı tanımayan darbe girişimlerinin Türkiye’nin gündeminden bir daha gelmemek üzere düşmesi gerektiğini bir kez daha yineliyor, milli iradenin üzerinde başka bir gücü kabul etmediğimizi özellikle vurguluyoruz.

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu olarak 15 Temmuz darbe girişiminin ortaya çıkardığı bir gerçeğe de yeniden dikkat çekmek istiyoruz. Türk halkı ve Türk medyası, 15 Temmuz gecesi demokrasi adına önemli bir sınav vermiştir. Medyamız darbecilerin müdahalelerine rağmen yayınlarını sürdürerek kanlı emellerini gerçekleştirmelerine engel olmuştur. Darbe gecesi önemini kanıtlayan medyamızda yaşanan sorunların bir an önce çözümlenmesi, demokrasimiz açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle; birçok alanda olduğu gibi medya mensuplarına yönelik yapılan operasyonlarda kılı kırk yarmalı, kurunun yanında yaşın da yanmasına izin verilmemelidir.

Ülkemiz, basın/medya alanında kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duymaktadır. Özgürlüklerden çalışma koşullarına, standartların belirlendiği mesleki düzenleme zorunluluğuna kadar bir dizi yenilik, geniş katılımlı çalıştaylar dizisi ile belirlenmeli ve uygulanmaya konulmalıdır.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu olarak önerilerimiz şunlardır:

1) Basın, uzun yıllar hep özgür olma mücadelesi vermiştir. Özellikle 12 Eylül döneminde büyük baskılar yaşanmıştır. Günümüzde de gazeteciler yazdıkları yazılar, yorumlar ve haberler nedeniyle yargılanabilmektedir. Bu durumun sona erdirilmesi ve basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması için özgürlükçü bir basın yasası hazırlanmalıdır.

2) Meslektaşlarımızın en temel sorunlardan bir diğeri, olumsuz çalışma koşullarıdır. Sendikalaşmanın adeta hiç olmadığı basın sektöründe çalışanlar düşük ücret almakta, uzun çalışma saatlerinde zor koşullar altında görev yapmaktadır. Yıpranma hakkından ise sadece Sarı Basın Kartı olanlar yararlanabilmektedir.

3) Basın sektörü, avukatlık, doktorluk, mühendislik veya mali müşavirlik gibi mesleki standartlara sahip değildir. Eğitimine, birikimine bakılmaksızın herkes gazeteci olabilmektedir. Sektörde acil olarak mesleki düzenlemeye gidilmelidir. Bu sayede haberciliği şantajcı kimliklerine alet edenler de meslekten men edilebilmelidir.

4) Basın İlan Kurumu Genel Kurul delege yapısında ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın Kartları yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, temsilde eşitliğin sağlanması gerekmektedir.

5) Teknolojinin hızla gelişimi ve internet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, internet haberciliği büyük bir gelişim göstermiştir. Sektörde istihdam sağlayan, gazete ve televizyonlarla eşdeğer habercilik yapan kurumsal internet haber sitelerinin yanında, internet deyimiyle “kopyala yapıştır” kolaycılığından öteye gitmeyen haber siteleri yer almaktadır. Yasal boşluktan kaynaklanan sorunlar, her geçen gün daha da artmaktadır. İnternet medyasının yayıncılık konusunda acil olarak yasal düzenlemeye ihtiyacı vardır. Kurumsal çalışan sitelerde habercilik yapan meslektaşlarımız da yeni düzenlemelerle gazeteci sayılmalıdır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kaspersky’den 2023 kritik siber olay raporu

Anadolu Ajansı
Yayın: 04.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Kaspersky Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) ekibine göre, doğrudan insan müdahalesi içeren yüksek ciddiyetli olayların sıklığı 2023'te günde 2'nin üzerine çıktı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Yıllık olarak yayınlanan rapor, raporda yer alan olaylar hakkında, niteliklerine, sektörlere ve coğrafi bölgelere göre dağılımlarıyla ilgili bilgi sağlıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi Başkanı Sergey Soldatov, şirketin geçen yıl daha az sayıda yüksek önem derecesine sahip olay tespit ettiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Ancak orta ve düşük önem derecesine sahip olayların sayısında eş zamanlı bir artış gözlemlendi. Olayların bu şekilde yeniden dağılımı, saldırılara aktif insan katılımının görünür izleri olmadan kötü amaçlı yazılımların tespit edilmesiyle ilişkilendiriliyor. Bu durum 'araçların metalaşması' ile açıklanabilir. Bununla birlikte, yüksek nitelikli olayların sayısının düşük olmasının mutlaka düşük hasar anlamına gelmediğini anlamak önemlidir. Hedefli saldırılar artık daha dikkatli planlanıyor ve daha tehlikeli hale geliyor. Bu nedenle, deneyimli SOC analistlerinin yardımıyla yönetilen etkili otomatik siber güvenlik çözümlerinin kullanılmasını öneriyoruz.”

Rapor saldırganların geçen yıl kullandıkları en yaygın taktik, teknik ve araçları da vurguluyor. Bu sonuçlar, Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) tarafından tespit edilen MDR olaylarının analizine dayanıyor.

Rapora göre tespit edilen tüm ciddi olayların yüzde 22,9'u kamu sektöründe kaydedildi. İkinci sırada BT şirketleri yüzde 15,4 ile yer alırken, onları sırasıyla %14,9 ve %11,8 oranında finans ve sanayi şirketleri takip etti.

– “Saldırıların metalaşması”

Raporda yer alan olayların niteliğine bakıldığında, yaklaşık yüzde 25'inin bireyler tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Bunların yüzde 20'den biraz fazlası, Kaspersky tarafından daha önce hedefli saldırılar olarak sınıflandırılan, ancak müşterinin açık onayı üzerine 'siber tatbikat' olarak belirlenen çeşitli “siber tatbikat” türlerini içeriyordu.

Ciddi sonuçlara yol açan kötü amaçlı yazılım saldırılarının oranı 2023'te önceki yıllara kıyasla biraz düşmüş ve rapor edilen toplam kritik olayların yüzde 12'sinden fazlasını oluşturdu. Bu düşüş, son yıllarda yüksek ciddiyete sahip olayların en küçük payını temsil ediyor ve bu durum “saldırıların metalaşmasına” bağlanıyor.

Bu eğilim, kasıtlı veya kazara sızıntılar nedeniyle yaygın hale gelen hedefli kampanyalar yürütmek için önceden geliştirilmiş araçların yaygın olarak benimsendiğini gösteriyor. Söz konusu araçlar otomatik saldırı senaryoları uygulama girişimlerinde tekrar tekrar kullanılıyor.

2023 MDR'nin raporu ayrıca hedefli saldırı kalıntılarının, kamuya açık kritik güvenlik açıklarının ve sosyal mühendislik kullanımının tespit edildiği olayların yüzde 4-5 oranında olduğunu ortaya koydu.

Gelişmiş saldırılara karşı korumayı artırmak için şirketlere etkili siber güvenlik çözümleri uygulamaları, bunları yönetmek için nitelikli uygulayıcılar tutmaları veya MDR ve Olay Müdahalesi gibi yönetilen güvenlik hizmetlerini benimsemeleri tavsiye ediliyor.

Hizmetler, tehdit tanımlamasından sürekli koruma ve düzeltmeye kadar tüm olay yönetimi döngüsünü kapsıyor. Ayrıca bu hizmetler, kaçamak siber saldırılara karşı korunmaya, olayları araştırmaya ve bir şirketin güvenlik çalışanı olmasa bile ek uzmanlık sağlamaya yardımcı oluyor.