THY ile BM Dünya Turizm Örgütü arasında mutabakat zaptı imzalandı

THY ile BM Dünya Turizm Örgütü arasında mutabakat zaptı imzalandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 23.05.2024 04:24
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Türk Hava Yolları (THY), Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü ile sürdürülebilir turizm için mutabakat zaptı imzalandığını duyurdu.

THY Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamaya göre, imzalanan mutabakat zaptı ile taraflar, sürdürülebilir turizm uygulamalarını ve havacılığın gelişimini teşvik etmeyi planlıyor.

Gelişmekte olan destinasyonlarda hava bağlantısındaki ilerlemeleri desteklemek için kamu ve özel sektör işbirliğinin genişletilmesine odaklanmayı hedefleyen mutabakat zaptı ile her iki taraf da kendi alanlarındaki uzmanlıklarından yararlanarak, bilgi alışverişinde bulunarak sürdürülebilir havacılık yakıtı gibi konular üzerinde çalışmalar yapacak.

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, mutabakat zaptıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Sürdürülebilir turizmi teşvik etme ve küresel bağlantıyı güçlendirme yönündeki ortak hedeflerimize ulaşmak için BM Turizm ile stratejik bir ortaklık kurma yolculuğuna çıkmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu potansiyel ortaklık, sürdürülebilir turizme olan bağlılığımızın göstergesi olarak dünya çapında insanları ve kültürleri bir araya getiren küresel bir hava yolu olan rolümüzü de vurguluyor.”

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Bağlı Üyeler Direktörü Ion Vilcu da “Mutabakatın imzalanmasıyla, sürdürülebilir ve sorumlu turizme olan bağlılığımızı ilerletmek için bir ortaklığa imza atıyoruz. Türk Hava Yolları, turizmin ve kültürel alışverişin desteklenmesinde küresel bir öncüdür. Bu şüphesiz sivil katılımı ve kültürel çeşitliliği teşvik etmemize ve yerel mirası öne çıkarmamıza olanak tanıyacak tarihi bir gün.” değerlendirmesinde bulundu.

Madrid'te gerçekleştirilen imza törenine Türkiye Cumhuriyeti İspanya Büyükelçisi Nüket Küçükel Ezberci de katıldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Uzmanından Kurban Bayramı’nda beslenmeye yönelik tavsiyeler

Anadolu Ajansı
Yayın: 16.06.2024 00:52
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Özlem Karagöl, Kurban Bayramı boyunca özellikle et ağırlıklı olarak beslenilecek olmasından dolayı uyarılarda bulundu.

Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Karagöl, bayram boyunca yapılan en büyük yanlışın gün içinde öğün sıklığına dikkat etmemek olduğunu belirterek bu dönemde alınabilecek önlemlerle daha sağlıklı bir bayram geçirmenin mümkün olacağını ifade etti.

Karagöl et pişirme konusunda da dikkatli olunması gerektiğini hatırlatarak, “Uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli 'kanserojen maddelerin' oluşumuna yol açacağı için tercih edilmemelidir.” ifadesini kullandı.

Bayram boyunca kırmızı et ve tatlı tüketimi bir hayli arttığını ve bu durumun özellikle kalp hastalığı, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik sorunları olanlarda, gastrit, ülser gibi mide problemleri yaşayanlarda, ileri yaşlardaki kişilerde ve özel beslenme tedavisi uygulayanlarda ekstra sağlık sorunları oluşturabildiğini aktaran Karagöl, bayram boyunca dikkat edilmesi gerekenleri ve ne gibi önlemlerin alınabileceğine dair bilgiler verdi.

Karagöl, bayramda artış gösteren mide ve sindirim sistemi problemlerine de değinerek “Bazı küçük ama etkili beslenme önlemleriyle sağlığınızı koruyabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Genellikle öğün sıklığına dikkat edilmeyerek en büyük hatanın yapıldığını vurgulayan Karagöl öncelikle bu kurala dikkat edilmesi gerektiğini aktardı.

Karagöl, akşam yemeklerinin geciktirilmemesini ve yemek porsiyonlarının arttırılmaması gerektiğinin altını çizerek, “Bayramlarda bile günde 4-5 öğün olacak şekilde bir beslenme planı uygulanmalı. Fazla miktarda ve geç saatlerde yemek yemekten kaçınılmalı. Sindirimi zor olan kırmızı eti, hazımsızlık ve şişkinlik olmaması için akşam yemeklerinde değil, öğle yemeklerinde yenmeli.

Ayrıca etin yanında pirinç pilavı, patates, börek gibi glisemik indeksi yüksek besinleri de tüketmemeye özen gösterilmeli. Zira bayramda hazımsızlık ve kabızlık yakınmaları sık görülebileceğinden etin yanında sebze yemekleri ya da salata yenmeli.” bilgisini paylaştı.

Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyvelerin doğrama işleminin yapılmaması gerektiğini ifade eden Karagöl, şu açıklamalarda bulundu:

“Çiğ ette bulunan mikroorganizmaların sebze meyvelere geçmesine engel olmak için ayrı tahtalar kullanmak gereklidir. Ayrıca çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli ‘kanserojen maddelerin’ oluşumuna hem de B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açacağı için tercih edilmemelidir.

Yanmış et ne kadar zararlıysa, çiğ ve az pişmiş etler de zararlı. Zira bu etlerle sindirim kanalına hayvanlardan bazı hastalıklar bulaşabilir. Paraziter hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle eti iyi pişirdiğinize dikkat edin.”

– “Lokmalarınızı ne kadar iyi çiğnerseniz ve yemeğinizi ne kadar yavaş yerseniz, sindiriminiz o kadar kolaylaşır”

Karagöl, etin sindirimi için öncelikle çok iyi çiğnenmesi gerektiğini de hatırlatarak, “Sindirim ağızda çiğneme ile başlar. Lokmalarınızı ne kadar iyi çiğnerseniz ve yemeğinizi ne kadar yavaş yerseniz, sindiriminiz o kadar kolaylaşır. Böylelikle beyinde tokluk hissi daha hızlı meydana gelir. Reflü, hazımsızlık, gaz sancıları, kabızlık yakınmaları ve kilo alımına karşı eti iyi çiğneyin.” tavsiyelerinde bulundu.

Genel olarak sakatat tüketiminin de arttığını bu yüzden özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişilerin sakatat tüketiminden kaçınması gerektiğini vurgulayan Karagöl, yemeklerde etin yanında gazlı içecekler ve şeker içeriği yüksek meyve sularının tüketilmemesi gerektiğini belirtti.

Karagöl, bayramın sıcak yaz günlerinde denk geldiğinde hijyen sorununun daha büyük problem oluşturabileceğini ve hijyen uygulamaları iyi olmayan şartlarda hazırlanmış yiyeceklerin sağlığı tehdit ettiğini vurguladı.

Kırmızı etin hem iyi protein kaynağı hem de yüksek oranda demir içerdiğini hatırlatan Karagöl, şunları kaydetti:

“Etin içerisindeki demirin biyoyararlanımı artırabilmek için ve yoğun et tüketiminin vücutta oluşturacağı toksin etkisini azaltmak için iyi bir C vitamini kaynağı olan yeşil yapraklı sebzeler ile yapılmış salataya sofrada yer verilmesi doğru bir seçim olacaktır. Bayramda aşırı et tüketimi, tuz oranının artmasına sebebiyet verebilmektedir.

Bunun yanı sıra yetersiz su tüketimi de söz konusu olabilmektedir. Vücudun su ihtiyacını karşılamak için yeterli miktarda su içmek önemlidir. Bol su içerek vücudun susuz kalmasının önüne geçilmeli ve sindirim-boşaltım sistemi sağlığı desteklenmelidir. Mutlaka gün içerisine yayacak şekilde 2-2,5 litre su içilmelidir. Bayramda bilinçsizce çikolata ve tatlı tüketilir. Fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikayetlere neden olur.

Çikolataya ve şekere alternatif olarak, vitamin ve mineralden zengin ve posa içeriği yüksek olan kuru meyveler, ceviz, fındık gibi kuruyemişler tercih edilebilir. Bayram süresince yeme alışkanlıklarının değişmesi ve hareketsizlik, vücutta enerji birikimine ve kilo artışına neden olabilir. Kalp ve şeker hastalarının bu konuya ayrıca dikkat etmesi gerekir. Bu nedenle fiziksel aktiviteyi artırmak gerekir.”