Türkiye Çevre Ajansı çevresel risklerin azaltılmasına destek oluyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.07.2024 16:15
A+ A-

ANKARA (AA) – YEŞİM YÜKSEL – Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) başkanlığına atanan Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, doğrudan görünmeyen veya algısal düzeyde kısmen görünen çevresel risklerin azaltılması konusunda destek sağlayan kuruluşlardan biri olduklarını söyledi.

Anadolu Ajansının ev sahipliğinde İspanyol Haber Ajansı (EFE), İtalyan ANSA Haber Ajansı ve Yunanistan Haber Ajansı (AMNA) katkılarıyla hazırlanan “Yeşil Hattımız: Çevre” fotoğraf sergisinin açılışına katılan Pirinççi, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Serginin, göreve gelmesinin ardından resmi bakanlık toplantıları dışında katıldığı ilk etkinlik olduğunu belirten Pirinççi, fotoğraf sergisinde yer alan eserlerin bir nevi hafızaları tazelediğini belirtti.

Pirinççi, “Anadolu Ajansının Yeşil Hattının ne kadar etkili olduğunu zaten biliyorduk. Dolayısıyla bu sergi de aslında onun bir göstergesi oldu. Televizyonlarda içimizin yandığını hissederek izlediğiniz görüntüleri bir kez daha ikonik fotoğraflarla görmek oldukça önemliydi. Bu açıdan 4 farklı haber ajansının bir araya gelerek Ankara'da böyle bir etkinlik yapması, farkındalık oluşturması dikkat çekici. İlgi duyan kişilerin de burada olduğunu görmek çevre, yangınlar veya orman yangınları ile bunların oluşturduğu risklere dikkat çekilmesi anlamında oldukça önemli. Gerekli veya yeterli farkındalığı oluşturduğunu düşünüyorum.” dedi.

– “TÜÇA'nın önemli bir misyonu var”

Türkiye Çevre Ajansının 2020'de kurulmasıyla birlikte çevre farkındalığı oluşturmak, sıfır atık, geri dönüşüm, depozito yönetim sistemleri, denizlerin denetlenmesi, mapa ve şamandıra sistemleriyle denizlerde kirliliğin engellenmesi gibi faaliyetler gerçekleştirildiğini anlatan Pirinççi, şöyle devam etti:

“Türkiye Çevre Ajansının karada ve denizde özellikle çevreye yönelik farkındalığın artırılması açısından önemli bir misyonu var ki malum küresel ısınma Türkiye dahil olmak üzere bütün dünyada etkisini iyice gösteriyor. Çok ani felaketlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bir yandan ülkelerin ve toplumların direncini artırmak gerekirken diğer yandan da geleceğe yönelik o direnci veya mukavemeti artırmak için önlemler almak gerekiyor.”

TÜÇA olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Hareketi'nin daha fazla yayılması ve uygulanması aşamasında çalışmalar yürüttüklerine değinen Pirinççi, depozito yönetim sistemini de bu konuda önemli bir adım olarak nitelendirdi.

Pirinççi, Türkiye'de bir yılda 20 milyardan fazla pet şişe, içecek şişesi, cam, teneke veya karton şişe üretildiği ve bunların geri dönüşüme uğramadan atık haline geldiği düşünüldüğünde depozito yönetim sisteminin hem ülkeye hem de çevrenin korunmasına önemli katkılar sunacağını ifade etti.

– “Çevre ve şehircilik ile iklim değişikliği birbirinden ayrılmaz yapılar”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı isminin 2021'de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı şeklinde değiştirildiğini, ardından Türkiye'nin iklim müzakerelerini yürütmeye yönelik İklim Değişikliği Başkanlığının kurulduğunu hatırlatan Pirinççi, çevre ve şehircilik ile iklim değişikliği kavramlarının birbirinden ayrılmaz yapılar olduğu değerlendirmesini paylaştı.

Türkiye Çevre Ajansının da bu yapının ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizen Pirinççi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hepsi sayın Murat Kurum Bakanımızın öncülüğünde iklim değişikliği veya küresel ısınma ve bunlarla ilişkili veya ilişkisiz çevreye yansıyacak olumsuz etkileri azaltmaya, yıpranmaları en aza indirmeye, geleceğe özellikle önümüzdeki kuşaklara daha az zarar görmüş bir çevre bırakmaya yönelik hamleler. Türkiye Çevre Ajansı da burada o aktörlerden bir tanesi ki tek başına değil. Başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum olmak üzere bütün bakanlık unsurlarıyla ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla, diğer resmi kurum ve kuruluşlarla birlikte el birliğiyle gelmekte olan bir tehlikeyi engellemek veya o tehlikenin risklerini azaltmaya yönelik bir seferberlik çalışması aslında. Şu anda bu riskler çok doğrudan görünmüyor veya algısal düzeyde kısmen görünüyor olabilir ama gerçekten de çevre, bu anlamda giderek tüketilen bir şey. Bunun kendini yenilemesi oldukça önemli dolayısıyla Türkiye Çevre Ajansı da bu bağlamda destek olan kuruluşlardan bir tanesi.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Super App pazar büyüklüğü, 2032’de 714 milyar dolara ulaşacak

Anadolu Ajansı
Yayın: 07.09.2024 00:52
A+ A-

İSTANBUL (AA) – KOBIL'in Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) İsmet Koyun, Super App'ın 2032'ye kadar 714 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşmasını öngördüklerini belirterek, “Super App sektörü gelecekte tüm dünyaya hızla yayılarak etkisini artıracak ve şehirlerden şirketlere dijitalleşmedeki payını zirveye taşıyacak.” ifadelerini kullandı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Super App'ler dünyada birçok ülkede yaygın şekilde kullanılmaya ve popülerleşmeye devam ediyor.

Global SuperApp Trend Raporu'na göre Super App'lerin dijital ekonomiye sağladığı katkı, 2022'de 62 milyar dolar seviyelerindeyken 2023'te 76 milyar dolara yükseldi. Kullanıcılara tek bir platform üzerinden pek çok hizmeti alabilme olanağı sağlayan bu uygulamalar, Türkiye'de de önemini artırarak, başta belediyeler, bankalar, hizmet sektöründeki kurumlar olmak üzere birçok alanda kullanılıyor.

Türkiye'de İstanbul için KOBIL imzasıyla ortaya çıkan İstanbul Senin uygulaması da şehir için geliştirilen süper uygulamaların ilk örneğini teşkil ediyor. Super App ekosisteminde lider konumunda olan Amerika'nın yanı sıra pazar büyüklüğünde ilk üçte yer alan Türkiye, küreselde önemli bir konumda yer alıyor. İstanbul Senin, Neom, Mercan, Worms ve MigrosBank gibi Super App'lerin teknoloji mimarı KOBIL, sunduğu ürün ve teknolojik altyapıyla Avrupa'da referans gösterilen şirketlerin başında yer alırken Türkiye'deki potansiyeli artırmak üzere harekete geçti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen KOBIL'in Kurucusu ve CEO'su İsmet Koyun, Super App'lerin, sağladığı kullanım kolaylığı ve tek platform ekosistemiyle dijital gelecekte sağlam bir yer edinmek üzere hızla ilerlediğini belirtti.

Koyun, KOBIL'in bu potansiyelin büyük mimarı ve çözüm üreticisi olarak yeni iş modellerini yaratarak ve mevcut sistemin geliştirilerek dijitale taşınmasını sağladığını aktararak, “Super App kullanımı arttıkça ve sunduğu kolaylık görüldükçe kullanıcıların tek bir platformdan pratik şekilde birçok işlemi yapma tercihi de yaygınlaşıyor. Günlük hayatta yaptığımız pek çok işlemi kolaylaştıran, kullanıcı dostu Super App'ler, özellikle son bir yılda daha fazla talep görmeye başladı. 2032'ye kadar 714 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşmasını öngörüyoruz. Super App sektörü, gelecekte tüm dünyaya hızla yayılarak etkisini artıracak ve şehirlerden şirketlere dijitalleşmedeki payını zirveye taşıyacak.” ifadelerini kullandı.

Dünyada pek çok şirketin kullanıcılarıyla iletişim modelini değiştirme yoluna gitmeye başladıklarının altını çizen Koyun, bugün dünyanın en büyük şirketlerinin dönüşüm konusunda düğmeye basarak Super App yolculuğuna başladıklarını kaydetti.

– “Super App'ler, Türkiye'de sektörlerin geleceğini değiştirecek özelliklere sahip”

Koyun, KOBIL'in, AR-GE yatırımları ve gelecek odaklı bakış açıları sayesinde bugün Avrupa da güvenilir Super App platform sağlayıcılarından biri olarak konumlandıklarına dikkati çekerek, “Şirketlerin dönüşüm sürecini ve küresel Super App trendini hazır bir şekilde karşılayabiliyoruz. Bir mobil cihaz içinde sayısız hizmetin sunulabileceği bu Super App'ler, Türkiye'de sektörlerin geleceğini değiştirecek özelliklere sahip.” yorumunda bulundu.

Super App'lerin, ödeme, kimlik faaliyetleri, finansal fonksiyonlar gibi verinin büyük önem arz ettiği ve her yapılan işlemde güvenliği en büyük öncelik haline getirmesi gerektiğini ifade eden Koyun, dijitalleşmeyle birlikte siber tehlikelerin artmaya ve riskin büyümeye devam ettiğini bildirdi.

Koyun, Super App'lerin kullanıcılara sunduğu kolaylığın ötesinde güvenliğinin aşılamaz olması ve tam koruma sağlaması gerektiğini vurgulayarak, “KOBIL olarak sağladığımız altyapıyla geliştirdiğimiz Super App'lerin tümünü en üst düzey güvenlik önlemleriyle kullanıcıya ulaşmasını sağladık. Bir Super App'in, pek çok laboratuvar testinden ve denetimden geçerek verileri koruyabileceği konusunda güvence vermesi ve siber gücünü kanıtlaması gerekiyor. KOBIL'in şu ana kadar altyapısını oluşturduğu bütün Super App'ler, denetimleri sorunsuz geçti ve hiçbir siber tehdit, güvenliğimizi aşmayı başaramadı.” değerlendirmesinde bulundu.

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331