Değerli Okurlarım…
Bir otobüste az kişi mi kaldı? Tehdit olarak sınıflandırmaya gerek yoktu, çünkü herkes güvendeydi. Bir taksiye bindiğimde plakayı ya da konumumu en yakınıma atmam gerekmiyordu, çünkü korkmam gerekmiyordu. Arkamdan birinin ayak sesini duyduğumda tedirgin olmadım. Çünkü o kişi, bana yaklaşarak “Hanımefendi, eşyalarınızdan biri düştü” diyecek kadar nazik biriydi. Çağdaş bir toplumu düşünün…
Çocukları Düşünün…
Gece saatlerinde bir mahallede yankılanan neşeli çocuk seslerini… Terlikleriyle sokağa çıkan, ip atlayan, seksek oynayan kız çocuklarını… Korkusuzca, özgürce oyun oynayan çocukları hayal edin.
Ve Hayvanları Düşünün…
Sadece bir kap suya, bir parça sevgiye ihtiyaç duyan, kimsenin onlara zarar vermediği, şefkatle yaklaşıldığı bir dünya hayal edin. İnsanların hayvanlara, kadınlara ve çocuklara sevgiyle yaklaştığı bir toplum…
BEN DE EN AZ BİR ERKEK GİBİ AKŞAM SAATİNDE DIŞARIDAYIM. GÜVENDEYİM! KORKMUYORUM!
ÖYLE BİR DÜNYA HAYAL EDİN Kİ, ARTIK SADECE RÜYALARDA KALMASIN…