KARDEMİR, günlük 72 döküm üretimiyle önemli bir rekora imza atarak, Türk çelik sektöründeki liderliğini pekiştirdi. Bu başarı, KARDEMİR’in yenilikçi yaklaşımı ve güçlü teknik altyapısının bir yansıması. 1937’de kurulan fabrika, Türkiye’nin sanayileşme sürecinde önemli bir yapı taşı oldu ve bu rekor, Türkiye’nin çelik üretiminde sürdürülebilir ilerlemeler kaydettiğini gösteriyor.
Bu başarı, ülkenin enerji ve inşaat gibi kilit sektörlerinde dışa bağımlılığı azaltmaya yardımcı olurken, Türkiye’nin yerli ve milli üretim stratejilerinin de doğru bir zemin üzerine kurulduğunu ortaya koymaktadır. KARDEMİR çalışanlarının özverisiyle elde edilen bu rekor, Türkiye’nin sanayi bağımsızlığına olan katkısını pekiştiriyor ve ülkenin küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırıyor. KARDEMİR’in bu başarısı Türkiye’nin çelik üretimindeki yükselişinin devam edeceğini ve sanayisinin dünya çapında güçleneceğini ortaya koyuyor.
*KARDEMİR’in Üretim Rekoru ve 3 Nisan’ın Önemi: Sanayide Bir Yol Haritası
1937’de temeli atılan ve Karabük’te başlayan bu sanayi devrimi, Türkiye’nin ekonomik ve endüstriyel bağımsızlığının temellerini attı. Nasıl ki 29 Ekim, Cumhuriyet’in kuruluşunu sembolize ediyorsa, 3 Nisan da Türkiye’nin sanayileşme sürecinin bir dönüm noktasıdır ve bu tarih, yerli ve milli üretimin önemini her yıl hatırlatan bir gün olarak, Türkiye’nin “Sanayi Günü” olarak kutlanmalıdır. 3 Nisan Karabük’ün ötesinde, Türkiye’nin sanayileşme sürecini ve yerli üretimin önemini vurgulayan ulusal bir gün olarak değerlendirilmelidir.
KARDEMİR ve Karabük’ün Müzesi: Karabük’ün ve Sanayinin Hafızasını Yaşatmak
Yıllar önce Mustafa Şahin’in bir köşe yazısında vurguladığı gibi, ‘Bir şehri şehir yapan sadece binaları değil, aynı zamanda tarihsel sembolleri ve kültürel mirasıdır.’ Karabük, Türkiye’nin ağır sanayi tarihine yaptığı katkıyı, bir Demir Çelik Müzesi ile taçlandırmalı.
Aslında ( o tarihte atıl durumda olan) Eski Mühendisler Lokali’nin Karabük Demir Çelik Müzesi yapılması fikrini 2018 YILINDA Karabük Farklı Gazete’de ve Karabük Ajans 78 Haber sitesinde manşet haberle ilk olarak Karabük Kamuoyunun gündemine sunmuş ve önermiştim.
O dönemde, KARDEMİR’in hafızası ve çelik sektörünün duayeni olarak kabul gören Sanayici Kamil Güleç de bu konuda önemli çabalar sarf etti. Ancak, KARDEMİR’deki işleyiş değişince bu müze projesi askıda kaldı.
*2022’deki Yazımda da Aynı Vurgular: Müze ve Toplumsal Bellek
2022’deki bir yorum haberimde ise ; “ Karabük’te; bu şehrin nasıl kurulduğunun; fabrikalar kuran fabrikanın temelinin atılmasından, Karabük’te hayatın neden ve nasıl durduğuna, şehrin temelinden bugünlere kadar nasıl gelindiğinin büyüğünden küçüğüne herkesin hafızasına kazınmasının en önemli kurumlarından biri müzedir. (Günümüz koşullarında müze içerisinde O TARİHİ DÖNEMLERE AİT ESERLERİN YANI SIRA, o dönemleri anlatan BİR DİZİ- BELGESEL yapılıp ZİYARETÇİLERE İZLETTİREBİLİR, bu farklı yönleriyle çeşitlendirilebilir)
Sadece Karabüklüler de değil, Karabük’e gelen İdareci ve Yöneticiler, Bakanlar, Genel Başkanlar, Cumhurbaşkanı yani Karabük’e gelen herkes, ÖNCE KARABÜK DEMİR ÇELİK MÜZESİNDE KARŞILANIP, ÖNCE MÜZE DE KARABÜK’ÜN TARİHİ SERÜVENİNİ ÖĞRENMELERİ sağlanabilir…
Yani yeri ve zamanı geldiğinde Karabüklülerin nasıl birlik olduğunu, nasıl bir destan yazdığını herkes bilmeli Karabüklülerin yeri geldiğinde sağlıklarının olumsuz etkilenmesi pahasına Türkiye’nin inşasına katkıda bulundukları da unutulmamalı.
İçeridekiler KARABÜK’Ü ÖYLE YÖNETMELİ, dışarıdan gelenler de KARABÜK’E O GÖZLE BAKMALI…
İşte Karabük Demir-Çelik Müzesi’nin kurulması, hem Karabük’ün yukarıda bahsettiğim toplumsal belleğinin gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol oynayacağı gibi, 3 Nisan Sanayi Gününe giden yolda da önemli bir kilometre taşı olacaktır.” Demiştim.
2018’de ilk olarak bu müze fikrini kamuoyunun gündemine sunduğumda ondan soran çeşitli yorum haberlerle gündemde tutmaya çalıştığımda ve o süreçten sonra yukarıda bir kısmını verdiğim 2022’deki o yazı biraz daha uzun ama o zaman da – bugün de yukarıdaki fikirlerimi koruyorum.
*
Karabükspor Bitti – Bitirildi de Davası Bitmedi İyi mi ?
KARDEMİR Karabükspor, şanlı bir geçmiş, sessiz bir çöküşün acıklı öyküsüdür Karabüklülerin gözünde. Ah şanlı KARDEMİR KARABÜKSPOR, yine geldin aklıma.
Karabük’ün en önemli değerlerinden, Türk futbol camiasınca tanınan sevilen, tanıtım yüzümüz – marka değerimiz- vazgeçilmezimiz. Hepsi yalanmış meğer… Bugün yalnızca bir hatıra işte.
Kimse sahip çıkmadı, herkes izledi – seyirci kaldı ölümüne, sessizce… Veladdallin Amin denilmiş, tabut çakılmış ama mezara değil Karabük’ün ortasına konulmuş senelerdir öylece hukuki açıdan kaldırılmayı bekliyor. Konunun özü budur yani. Aşağıdaki kısım biraz ayrıntı.
Karabükspor Nasıl Batırıldı?
Karabükspor’da yüzlerce milyon TL’lik borç oluştu. Bu borçların nasıl biriktiği, kimlerin cebine girdiği hala karanlıkta. “Futbolcu Araştırma Giderleri” adı altında hiçbir futbolcu getirilmeden milyonlarca lira harcandı-götürüldü. O dönemki CEO, A4 kağıtlarına belgesiz gider kayıtları tuttu ve iş akdi feshedildiği halde Karabükspor kaşesini yanında götürdü. Götürmeye alışmışlar çünkü.
Tırlar dolusu peynir, binlerce şişe soda ve şehri yıkamaya yetecek kadar şampuan alındı, alındı gösterildi yani.
Kimse Hesap Vermedi !
Bugün, yıllar sonra bile Karabükspor’un çöküşüne neden olanlar hakkında hala net bir sonuç yok. Attığı imzaları hatırlamayan yöneticiler, evlerini-bürosunu kulübe kiralayanlar… Hepsi bu süreçte yer aldı ama hesap sorulmadı. Karabük’ün yöneticileri sessiz kaldı. Karabükspor davasında ilerleme sağlanamıyor çünkü kimse hesap sormuyor. Şehirde “Karabük ruhu” yok-kaybolmuş. Sanki büyük bir köyde yaşıyoruz, adı il ama ruhu olmayan bir yapı.
Karabük ruhu olmayınca, tuz ruhu içerek maalesef hayatına son veren, kanser olup hayata veda eden- edenler oldu ama…
İşte Gerçek Karabük Bu Maalesef. Burası Karabük Maalesef
Bu davanın yıllardır sonuçlanmaması, Karabüklüler için büyük bir hayal kırıklığı. Milletvekilleri, belediye başkanları, parti başkanları, STÖ’ler bir duruşmaya katılsa. Milletvekilleri “Bu dava kaç yıldır neden ilerlemiyor, kim yemiş- bitirmiş takımı bilmek istiyoruz, bunu bilmek her Karabüklünün hakkıdır, bizim de bizi seçmiş Karabüklülere borcumuzdur, nerede takıldıysanız idari ve siyasi olarak arkanızdayız, bu davanın sonuçlanmasını suçlu ya da suçluların kanun önünde hesap verdiğini artık görmek istiyoruz.” deseler ya. Belki işte sadece o zaman bir şeyler değişebilir.
Karabük’ün siyasileri bu sorumluluğu üstlenmezse, Karabüklüler bu çöküşün altında ezilmeye devam edecek. Gidip sorarlar mı derseniz, umutla isterim-beklerim. Neden olmasın ? Ama bunu da yapmazlarsa, işte gerçek Karabük bu maalesef. Burası Karabük maalesef der ve susarım acıyla…
*
Soner Özbey’den Spora Örnek Destek
Bitirilen Karabükpsor bir tarafta , sahipsiz Karabük Demir Kartal GSK bir tarafta. Ya tüketiyoruz, ya da bitip gitmesine seyirci kalıyoruz yani.
Bey Çimento Şirketler Grubu Sahibi Soner Özbey, KARÇİMSA’nın Karabük Demir Kartal GSK’ya forma isim sponsoru olmasıyla bir kez daha farkını gösterdi, ama. Karabük’te iş dünyasında başarılı birçok isim olmasına rağmen, spora verilen desteğin sınırlı kalması düşündürücü.
Karabük Demir Kartal GSK, Süper Lig’de mücadele eden bir takım olarak daha fazla destek hak ediyor. Özbey, sadece ekonomik değil, sosyal alanda da öncülüğünü kanıtlıyor. KARÇİMSA’yı vergi rekortmenleri listesine soktuğu gibi, Karabük’ün sporuna da güç kattı.
Sonuç olarak, Soner Özbey’in KARÇİMSA sponsorluğu yalnızca bir sponsorluk değil, bir liderlik ve sosyal sorumluluk örneğidir, vesselam.
Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız:
Nöbetçi Eczaneler