HAL VE GİDİŞİMİZ…!

HAL VE GİDİŞİMİZ…!

Yayın: 15.09.2015 08:35
Paylaş:
A+ A-

Hal ve gidişimiz üzerine neler söylenebilir…
Çok şey…
Ben…
Yaşadığım süre içinde hayatın sakin geçtiğine hiç şahit olmadım.
Sürekli gündemi değiştiren ve rahatsız eden bir olay karşımıza dikiliyor.
Dünyayı sanki hırs kaplamış.
Herkes kendine göre dünya planlıyor.
Bu durum çıkar çatışmasına sebebiyet veriyor.
O zaman işin içinden çık çıkabilirsen.
Bir de bilgi kirliliği insan avına çıkmış sanki…
Birinin dediğini diğeri tutmuyor.
Acaba kim doğru söylüyor.
İnsan kimin yanında yer alacağına bir türlü karar veremiyor.
Yaşadığımız zaman içinde en kötü olanı ne diye sorarsanız hemen söyleyeyim.
Belirsizlikler…
Bir yerde belirsizlik varsa orada kaygılar artıyor.
Şüphe çoğalıyor.
Bu durum toplumsal depresyona kaynak oluşturuyor.
Ayrıca…
Fay hatlarının kırılmalarına vesile oluyor.
Herkesin kendine göre bir doğrusu olması yaşama tutunma çabasından başka bir şey değil.
Doğrular bir isteğe/hedefe bağlı olarak gerçeklik kazanıyor.
Ancak herkesin doğrusu kendisine ait olunca kafalar karışmaya başlıyor.
Hayatın kendisi aslında bir kavgadan ibaret.
Kavganın içinde herkes kendini haklı görüyor.
Şimdi…
Yine başa dönersek…
Kendimize şu soruyu soruyoruz.
“Barış” ulaşılabilir/elde edilebilir bir durum mudur.?
Bana sorarsanız hayır…
O’nun bu dünyaya ait bir kavram olmadığını düşünüyorum.
Çünkü…
Herkes bir şeylerin peşinde.
İnsanlar yaşamak için uğraş vermek durumunda.
Yaşam bu esas üzerine kurulu.
Herkesin kendine göre bir hesabı var.
Bu bir gerçekse…
Barış bana göre hayal olmaktan öte bir anlam taşımıyor.
Hayatı kavgaya dönüştüren hesap Türkiye’de her şeyi altüst etti bile.
Terör hepimizin canını yaktı.
Analar,babalar ağladı.
Çocukların yüreği dağlandı.
Şimdi buradan nereye gelmek istiyorum.
İnsan için yaşam ;bir matematik denklemini çözme gücüne sahip olmayı anlatıyor.
Verilenler
İstenenler
Yapılması gerekenler
Sonuç.
Şimdi….
Problemi çözmek için ne gerekli.
Önce verilenleri çok iyi anlamak
Sonra muhakeme yeteneğini kullanmak
Sonra çözüme başlamak
İşlem hatası yapmamak.
Yani…
Doğru toplamak
Ve çıkarma yapmak
Çarpma ve bölme işlemlerini gerçekleştirmek.
Ve nihayetinde…
Sonuca ulaşmak.
Buna rağmen…
Çözümden emin değilseniz sağlama yapmayı da unutmayın.
Ne mi demek istiyoruz.
Olup bitenleri ciddiye almadığımız için hazırlıksız yakalanıyoruz.
Sorunlar yumak olup can almaya başladığında da olup bitene bir türlü anlam veremiyoruz.
İşte bu husus barışı engelliyor.
Başta da belirttiğim gibi…
Yaşadığım süre içinde barış denen şeye hiç tanık olmadım…!
Sanki birisi insanlık tarihi ile hesaplaşmak istiyor.
Dahası ondan intikamını alıyor.
Bu da bizi başa döndürüyor.
Ve Habil ile Kabil’i yeniden anımsatıyor…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Boyabat’ta iki engelliye müftülükçe engelli aracı alındı

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.04.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

SİNOP (AA) – Sinop'un Boyabat ilçesinde müftülükçe iki engelliye akülü engelli aracı temin edildi.

İlçe Müftülüğü Şube Müdürü Bünyamin Çalışkan, gazetecilere, geride kalan ramazan ayında iki engellinin kendilerinden engelli aracı talep ettiğini söyledi.

Talepleri yerine getirmek için gerekli görüşmeleri yaparak vatandaşların isteklerinin yerine getirildiği vurgulayan Çalışkan, “Ramazan ayı sürecinde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza gıda yardımı dağıtırken, bu iki vatandaşımızın akülü engelli aracı talebiyle karşılaştık. Bunun için de hayırsever vatandaşlarımızın bağışları ile iki akülü araç temin ettik. Kendilerine geçmiş olsun diyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.” dedi.

Çalışkan, akülü araçları müftülük binasında engellilere teslim etti.