AK Parti İl Başkanı Timurçin Saylar, Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin Hastane yatak sayalarını düşürdükleri yönünde yaptığı açıklamalara cevap vererek, ‘Güneş balçıkla sıvanmaz’ dedi.
7 Haziran seçimleri kapsamında çalışmaları hızlandıran AK Parti'de mahalle ve ev toplantıları sürüyor. Ziyaretler kapsamında AK Parti Karabük Milletvekili adayı Sedat Namal ve İl Başkanı Timurçin Saylar 100. Yıl mahallesinde vatandaşla bir araya geldi.
Düzenlenen toplantılarda yaklaşan seçimler öncesi siyasi anlamda MHP'li Belediye Başkanının bazı söylemleri olduğunu belirterek, "Bizde doğruları söyleyeceğiz. Arkadaşımız KBÜ Eğitim Araştırma Hastanesi ile ilgili açıklamalarda bulunmuş. Hastanenin yeri yanlış olduğu konusunda açıklama yapılmış. Onu 200 Evler sakinlerine sormak lazım. Yani hastanenin yeri yanlış mı doğru mu diye ve bunun cevabının halkımız verecektir. 7 Haziran günü halkımız bunun cevabını çok güzel verecektir. Demek ki arkadaşlar iktidarda olsaydı 200 Evler ’deki hastane kalkmış olacaktı. Başka bir yere taşınacaktı. Biz şunu biliyoruz; hastanenin yeri ile ilgili, 200 evler halkının talebini biliyoruz ve 7 Haziran’da bunun cevabını halkımız verecektir. Hastane konusunda önce şuna bakmak gerekir. 1997-98 yıllarında hastaneye gitmek için sabahın 5’inde kalkıp sıraya geçiyorduk. Şirinevler’de kuyrukta bekliyorsun, eczane kuyruğu bunun gibi birçok şeyler yaşanıyordu. Terminale gidiyorduk, kaç araç art arda Ankara’ya hasta taşıyordu. Şimdi acaba Ankara’ya kaç hastamız gidiyor? Bunların artık tedavi kalitesine baktığımız zaman artık Karabük’te sağlık ile ilgili yüzde 5 oranlarında Ankara’ya giden insanlarımız var. Karabük’te tedavi edilmeyen hastalığımız var. Tedavi kalitelerini arttıran biziz, bütün hastaneleri birleştirip BAĞ-KUR’lu devlete gitsin, sigortalı SSK’ ya gitsin gibi olaylardan vatandaşlarımızı kurtardık. İnsanlarımız günlerce ranzalarda yattığı günleri unuttu. Günlerce odalarda sağlıksız koşullarda kaldılar. Şimdi gelin bakın bugün 5 yıldız konforunda hastaneyi Karabük’ümüze kazandırdık. Bölgedeki en iyi hastanelerden birini kazandırdık. Bugün KBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne; Bartın, Kastamonu, Sinop illerinden, bölgeden birçok insan buraya muayeneye geliyor. Şimdi vatandaşlarımız buraya tedaviye geliyor. Karabük’teki tedavinin kalitesi arttı. Buna bakmaları kazım. Tabi geçmiş dönemde iktidarları zamanın da kendiler yapamadı. Bu sebeple meyve veren ağaç taçlanır” dedi.
YAPILANLARI GÖRSÜN
Saylar, “Siz yapsaydınız da biz sizlere helal olsun deseydik. Bir de yapılanı görsünler diye düşünüyorum. Yani buradaki hastanemizin 2011 yılında Karabük’teki devlet hastanesindeki yatak sayısı 233’ tür. Bu bilgiyi de müdürlükten istesinler. Şirinevler 162 yatak, doğum hastanesi 100 yatak, bunun akabinde hiçbir zaman 860 olmamış yatak sayısı. 2012 yılında Şirinevler Hastanesi kapanıp da yeni hastane yapılmaya başlayınca, devlet hastanesi ile birleşince aşağısı doğum hastanesi ile ikisinin sayısı 423 olmuş. Doğum hastanesi de kapandıktan sonra da 2015 de şuanda toplamı 440 yatak; ama artık devlet diyor ki 440 yatak bende var; ama 129 yatakta Medikar da var. Çünkü devlet özel hastaneyi de baz alıyor. Çünkü eskiden parası olan özel hastaneye giderdi, ameliyat olmaya şimdinin parası 20-30 bin lira para verirdin. Gidilemezdi zaten de ayrıcalıklı insanlar giderdi. Bugün ise vatandaşlarımızın hiçbir statüsüne bakmadan üniversite hastanesi, özel hastanelerde gidip muayene olmayı bırakın, ameliyat dahi olabiliyorsunuz. Onun için Medikar’daki hastane de 129 yatak, istersen Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne git istersen Medikara git. O zaman demek ki burada AK Parti iktidarının burada sağlıkla ilgili burada büyük bir devrim yaptığını halkımız görüyor, gördüğü içinde takdir ediyor. Halkımız yapılan hizmetleri gördüğü içinde 2002 yılından 2014 yılına kadar da hep iktidarda tuttu. Ben Karabüklü hemşerilerimizin kadir şinaslığına da inanıyorum.Bayır mahalle de bulunan devlet hastanesinin pozisyonuna gelince, arka kısımda polikliniğin olduğu yerde fizik, psikiyatri ve yataklı tedavisi orada. Altta poliklinikte halkımız muayene oluyor. Göz doktoru, dâhiliye gibi hepsi orada. Buradaki insanlarımızın hepsi orada muayene oluyorlar. Acil kısmı da 24 saat çalışıyor. Orada hastane falan kapatmış değiliz. Yalnızca ve yalnızca ön taraftaki beton kalitesi 7 olan yaklaşık 40-50 senedir Karabük’e hizmet eden beton kalitesi düşük iki tane kısmı yıkıp yerine 50 ünitelik Ağız ve Diş Hastanesi yapıyoruz. Bugün 50 ünitelik Ağız ve Diş Hastanesi bölgede yok. Arka kısmına da Diş Fakültesi’ni kurduruyoruz ve o bölgeye gerçek anlamda bölgeye de hitap edebilecek bir alan haline geliyor; ama şuanda arka kısımdaki polikliniğin, acilin kapanmayacağını söylüyoruz. Yani biz Şirinevler’e güzel bir hastane yapmışız, insanlarımızı sağlık anlamında hiçbir şekilde mağdur etmiyoruz. Yani bu anlamda da spekülasyonlara gerek yok. Beşbinevler Hastanesi’nin de beton kalitesi yedidir. Şimdi Beşbinevler Hastanesinde ne yapabiliriz. Beton kalitesi Karabük’te 30-35 olmalı. En ufak bir sarsıntı da insanlarımız Allah muhafaza göçük altında kaldığında bunu hesabını kim verir. Beton kalitesi 7 olan bu hastaneleri hangi iktidar döneminde kim yaptırmış, bir kere onlara baksınlar” diye konuştu.
Saylar, 2002 yılında Eskipazar, Eflani ve Yenice ilçelerinde yataklı tedavi bile yapılmadığını ifade ederek, “Bugün şuanda Eflani’de 10 yatak, Yenice’de 25 yatak ve diyaliz de var. Eskipazar’a 20 yataklı bir hastane yapıyoruz. Safranbolu’daki yatak sayımız 50’idi onu da 75’e çıkarttık. Bunları da eklediğimiz zaman Karabük’teki yatak sayısı ortaya çıkıyor. Biz Karabük’te hem ilçelerimiz de hem de merkezde sağlık ile ilgili alanda devrim yaptık” dedi.
Sayın Başkan yeni hastanenin 440 yataklı olduğunu söylerken acaba neye dayanarak bunu söylüyor.Resmiyette hastanenin 300 yatak olduğunu hastane bürokratları kendine söyleyebilirdi.peki nasıl 440 yatağa çıkıyor.Eğer hastanedeki tekli odaları yatak yetmiyor diyerek yatak ilave ederseniz hastane 600 yataklı da olur.Burada da odalara yatak ilavesi ile hastane 440 yataklı görünmekte.Doktor sayısının çoğaldığından bahsediliyor.Doktor sayısı çok olabilir belki,ancak sağlıklı ve verimli bir şekilde poliklinik yapılamıyorsa bunun iyiliğinden bahsetmek doğru olmasa gerek.Geçmiş dönemlerde sağlıkta yapılan yanlışlar aynen devam ediyor.5000 evler gibi Karabük’ün yarısını barındıran buna yüzüncü yılı da katabiliriz bir yerdeki hastaneyi hangi akla hizmet kapatıyorsunuz.Evet 3 adet eski hastane vardı ve Karabük yeni hastane ve hastaneleri istiyordu.Ancak bu yıkarak ya ad kapatarak değildi.Siz yeni hastane yapıp hizmete açmadan eski hastaneleri kapatırsanız Karabük ve çevresine cevap vermekte zorlanırsınız.Allah gönlünüze göre versin,ancak Karabük size sarı kart gösterecek gibi.
Grand Kartal Otel’de çıkan yangına ait tutuklanan otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, "Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon misyonu oldu. Bordrosunda resepsiyonist vazifelisi yazan bir çalışanım, otelde hiçbir halde yetkim yoktur. Otel aile otelidir, kararları kendileri alır ve kendileri denetim eder. Otelle alakalı ne gerekiyorsa kendileri belirler. Kendisine koltuk bile aldıramayan müdür mü olur?" dedi.
Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ait ortalarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı dava üçüncü günde de devam ediyor. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı davada müştekiler ve taraf avukatları çeşitli denetim noktalarından geçirilerek spor salonundan çevrilen duruşma salonuna girdi. Birinci iki günde toplam 17 sanığın dinlendiği davanın üçüncü gününde duruşma, otelin muhasebe müdür yardımcısı tutuksuz sanık Mehmet Salun’un savunmasıyla başladı.
"Benim SGK teşebbüs Gazelle Otel’dir"
Sanık Salun, "Benim SGK teşebbüs Gazelle Otel’dir benim üzere çalışan elemanlar vardır. Benim Grand Kartal Otel’de hiçbir halde karar alma, işe alma, işten çıkartma üzere bir yetkim yoktur. Muhasebe ve depo kısmıyla uğraşırız. Resmi olarak hiçbir yerde oteli temsil etme üzere bir durumum yoktur. Otele geldiklerinde yönetici olmadıklarında ve biz de ofislerde olduğumuz için doğal olarak ’Hoş geldiniz’ diyoruz. Grand Kartal Otel’de yangın tatbikatı, yangın müdahale grubunun kurulduğunu bilmiyorum. İş güvenliği ve sıhhati uzmanının olmadığını biliyorum. Elektrik tesisatı hakkında bahisle bir alakam yoktur. Üzerime atılı olan suçlamaları reddediyorum" dedi.
Mahkeme, "olası kastla öldürme" ile "olası kastla taammüden yaralama" kabahatinden yargılanan sanık Salun’a, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma" cürmünden ek savunma hakkı verdi.
"Benim otel müdürlüğüm yalnızca bir sıfattan ibaretti"
Savunma hakkı verilen otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, yangında hayatını kaybedenlere başsağlığı dilediği esnada müştekilerin reaksiyon göstermesiyle duruşma salonunda tartışma çıktı.
Mahkeme liderinin müdahalesiyle devam eden duruşmada, savunmasına devam eden Yılmaz, "Yaklaşık 36 yıl boyunca resepsiyon vazifelisi olarak çalıştım. Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon vazifesi oldu. Bordrosunda resepsiyonist vazifelisi yazan bir çalışanım, otelde hiçbir halde yetkim yoktur. Otel aile otelidir, kararları kendileri alır ve kendileri denetim eder. Otelle alakalı ne gerekiyorsa kendileri belirler. Kendisine koltuk bile aldıramayan müdür mü olur? Bakanlık kontrole geldi. odaların kartını alarak denetçilere eşlik ettim, benim kontrolde bulunmam bundan ibarettir. Yaklaşık 6 aydır cezaevindeyim. Benim otel müdürlüğüm yalnızca bir sıfattan ibaretti. Yangın esnasında alarm sesi duymadım, yangın tatbikatı kısa vakitte yapılmadı, kontrol işlerinde benim sorumluluğum yoktu. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.
"Yangının boyutunu bilemediğim için resepsiyon görevlisine müşterileri uyandırın demedim"
Savunmasının akabinde çapraz sorgu yapılan otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, "Yürüyerek 9’uncu kattan 4’üncü kata indim. Elektrik o anda kesilmedi, ne vakit kesildiğini bilmiyorum. 4’üncü kata indim duman vardı, tekrar 5’inci kata çıkmak istedim lakin dumandan çıkamadım. 3’üncü kata indim, burada ’yangın var’ diye bağırdım, yangın alarmına bastım lakin alarm çalışmadı. Yangının boyutunu bilemediğim için resepsiyon görevlisine müşterileri uyandırın demedim" dedi.
Faciada ailesinden 8 kişiyi kaybeden Avukat Yüksel Gültekin’in, tutuklu sanığın savunmasına istinaden yönelttiği "9’uncu kattan inip resepsiyon görevlisine ‘Yangın var, müşterilere söyle, oteli boşaltsınlar’ deseydin, bu kadar can kaybı olur muydu?" sorusu üzerine sanık Zeki Yılmaz sessiz kaldı.
Sanığın çapraz sorgusu devam ediyor.
Sayın Başkan yeni hastanenin 440 yataklı olduğunu söylerken acaba neye dayanarak bunu söylüyor.Resmiyette hastanenin 300 yatak olduğunu hastane bürokratları kendine söyleyebilirdi.peki nasıl 440 yatağa çıkıyor.Eğer hastanedeki tekli odaları yatak yetmiyor diyerek yatak ilave ederseniz hastane 600 yataklı da olur.Burada da odalara yatak ilavesi ile hastane 440 yataklı görünmekte.Doktor sayısının çoğaldığından bahsediliyor.Doktor sayısı çok olabilir belki,ancak sağlıklı ve verimli bir şekilde poliklinik yapılamıyorsa bunun iyiliğinden bahsetmek doğru olmasa gerek.Geçmiş dönemlerde sağlıkta yapılan yanlışlar aynen devam ediyor.5000 evler gibi Karabük’ün yarısını barındıran buna yüzüncü yılı da katabiliriz bir yerdeki hastaneyi hangi akla hizmet kapatıyorsunuz.Evet 3 adet eski hastane vardı ve Karabük yeni hastane ve hastaneleri istiyordu.Ancak bu yıkarak ya ad kapatarak değildi.Siz yeni hastane yapıp hizmete açmadan eski hastaneleri kapatırsanız Karabük ve çevresine cevap vermekte zorlanırsınız.Allah gönlünüze göre versin,ancak Karabük size sarı kart gösterecek gibi.
hastane
•Sayın Başkan yeni hastanenin 440 yataklı olduğunu söylerken acaba neye dayanarak bunu söylüyor.Resmiyette hastanenin 300 yatak olduğunu hastane bürokratları kendine söyleyebilirdi.peki nasıl 440 yatağa çıkıyor.Eğer hastanedeki tekli odaları yatak yetmiyor diyerek yatak ilave ederseniz hastane 600 yataklı da olur.Burada da odalara yatak ilavesi ile hastane 440 yataklı görünmekte.Doktor sayısının çoğaldığından bahsediliyor.Doktor sayısı çok olabilir belki,ancak sağlıklı ve verimli bir şekilde poliklinik yapılamıyorsa bunun iyiliğinden bahsetmek doğru olmasa gerek.Geçmiş dönemlerde sağlıkta yapılan yanlışlar aynen devam ediyor.5000 evler gibi Karabük’ün yarısını barındıran buna yüzüncü yılı da katabiliriz bir yerdeki hastaneyi hangi akla hizmet kapatıyorsunuz.Evet 3 adet eski hastane vardı ve Karabük yeni hastane ve hastaneleri istiyordu.Ancak bu yıkarak ya ad kapatarak değildi.Siz yeni hastane yapıp hizmete açmadan eski hastaneleri kapatırsanız Karabük ve çevresine cevap vermekte zorlanırsınız.Allah gönlünüze göre versin,ancak Karabük size sarı kart gösterecek gibi.