Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 18.02.2018 21:11
Paylaş:
A+ A-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Julide Sarıeroğlu, kamuda taşeronda çalışanların kadroya alınmasının devrim niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Bu gerçekten bir çılgınlık ve devrim niteliğinde bir düzenlemedir. Birileri çok rahatsız oldu bu düzenlemeyi yaptığımızdan. Algılarla bilgi kirliliği yapıyorlar. Hiçbir kriter koymadık. Direk tertemiz kadrolu işçi yapıyoruz” dedi.

BAKAN SARIEROĞLU: “TAŞERONDA BİZ BİR ÇILGINLIK YAPTIK” ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JULİDE SARIEROĞLU: “HİÇBİR KRİTER KOYMADIK. DİREKT TERTEMİZ KADROLU İŞÇİ YAPIYORUZ” “YANINA 18-25 ARASI İŞÇİ ALAN ESNAFA BİR SENDEN BİR DEVLETTEN MAAŞ UYGULAMASI BAŞLIYOR” “SGK BİNASINA AFRİN ŞEHİDİNİN ADI VERİYORUZ”

Karabük’te yapımı tamamlanan Sosyal Güvenlik Kurumu ve İŞKUR İl Müdürlükleri binalarını hizmete açmak üzere kente gelen Bakan Eroğlu, TBMM eski Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Karabük Valisi Kemal Çeber ve diğer yetkililer tarafından karşılandı.

Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne gelişinde vatandaşında yoğun ilgi gösterdiği Bakan Sarıeroğlu’na maden kazalarında hayatını kaybeden işçilerin eşleri istihdam noktasında yardım istedi.

Bakan Julide Sarıeroğlu, “Soma’da büyük bir kaza yaşadık ve 301 işçi kardeşimiz hayatını kaybetmişti. İstihdam konusunda bir dizi sıkıntılar vardı. Ermenek ve Soma’daki ailelerin istihdam hakkı vardı ve kanunda bir tarih kısıtı vardı. Daha önce bir yönetmelik var, özellikle Zonguldak’ta yönetmelik gereği hayatını kaybeden işçilerin ailelerinden birer istihdam sağlanmış. Bu 2004 yılından önce olmuş. İstihdam hakkında 2003-2014 yılları arasında eksik kalan istihdam hakkını verelim istedik. Bu mecliste görüşülüyor” dedi.

“Bir çılgınlık yaptık”

Açılışta da taşeronla ilgili konuşan Bakan Sarıeroğlu, AK Parti iktidarı olarak bir çılgınlık yaptıklarını söyleyerek, “Taşeron tanımı gereği geçmişten beri yapılan uygulama neyse bunu aynen uyguladığımızı merkezi bütçe ile düzenlenen kamu kurum kuruluşlarında taşeron tanımına giren hiçbir kardeşimizin kapsam dışında kalmadığını tamamının kadroya geçtiğini özellikle ifade ediyorum. Biz bir çılgınlık yaptık. Bugüne kadar AK Parti iktidarları ortasında ortaya koyduğumuz iddialar vardı, personel yönetimi ile ilgili olarak. Şuanda kamuda 100 bin kadrolu işçi sayımız var. Bizim yaptığımız düzenleme ile başvuru yapılmış incelemesi yapılmış kabul olmuş en son aldığım rakam 715 bini geçmiş durumda. Mevcutta 100 bin kişi kadrolu olduğu kamuya, 2 milyon 400 bin de memurumuz var. Bu gerçekten bir çılgınlık ve devrim niteliğinde bir düzenlemedir. Birileri çok rahatsız oldu bu düzenlemeyi yaptığımızdan. Algılarla bilgi kirliliği yapıyorlar. Hiçbir kriter koymadık. Direk tertemiz kadrolu işçi yapıyoruz. Devlet memurları kanunda kamuda çalışma kriteri neyse onu ele aldık” dedi.

“İlk defa maaş ödemeye başlıyoruz”

Boş işlerle uğraşacak zamanlarının olmadığını da kaydeden Bakan Sarıeroğlu, “Esnafımıza ‘bir senden bir benden’ diyeceğiz. İlk defa maaş ödemeye başlıyoruz istihdamda. Geçmişte hep vergi ve prim desteği veriyorduk. Esnafımız 18-25 yaş arası gencimizi işe aldığında bir ay maaşını vergisini, sigorta primi biz ödeyeceğiz. Bir ay esnafımızın ödeyeceği yeni modele geçeceğiz” diyerek yeni reform paketlerinden bahsetti.

“Gençlere özel sektöre işe girin çağrısı”

Geleceğin mesleği olan bilişim konusunda gençlere de çağrıda bulunan Bakan Sarıeroğlu, “Afrin’de nasıl mücadele veriyoruz kendi İHA’mız, silahlarımız olmasaydı kendi mühimmat üretimini yapmıyor olsaydık başarı elde etmemiz mümkün değildi. Şuanda bu konuda seferberlik içinde olmamız gerekiyor. Kamuda çalışma gibi hedef belirlemiş genç kardeşlerimize de buradan sesleniyor; herkes kamuda çalışmak istiyor olabilir şuan Türkiye topyekun mücadele veriyor. Bizim tüm fabrika ve tüm işyerlerimizde genç kardeşlerimize iş gücüne, kadınlarımızın sinerjisine ihtiyacımız var. Mühendis, muhasebe ve insan kaynakların, işçi olarak her alanda çalışacak gençlerimizde iş gücüne ihtiyacımız var. Bir mesleksizlik bir de iş beğenmeye sorununu yıkabilirsek, Cumhurbaşkanımızın dediği yerli ve milli olmayla ilgili, bizim çok daha fazla yerli ve milli üretim alanlarımızı, özellikle savunma sanayimizin arttırmamız lazım. Bununda bir seferberlik olduğunu düşünüyorum. Kardeşlerimiz şehit oluyor gazi oluyor. Türkiye’de olanlar iş arayan kardeşlerimizin de bu seferberliği özel sektörde işe girme konusunda katkı ve destek sağladıklarını önemsediğimi belirtmek isterim” diye konuştu.

Sarıeroğlu, konuşmasının sonunda ülke genelinde kurum il müdürlüklerine isim verme uygulamalarının söz konusu olmadığını belirterek, “Ama şehidimizin vasiyeti hepimizin gönlüne işlenmiş durumda. Karabük Ömer Bilal Akpınar Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü olarak hizmet verecek” diyerek, binaya Afrin şehidinin adını verdiğini açıkladı.

Yorumlar

  1. Sayın Bakanımız, hep çalışana yüklenmiş, İş verene de sosyal haklar ve ücretler konusunda değinmeli

    Sayın Bakanımız, hep çalışana yüklenmiş, İş verene de sosyal haklar ve ücretler konusunda değinmeli bakın işverene maaş desteği yapıyor, sigorta desteği yapıyor,
    Bu konuda önemli sorun Kamu ve özel sektörde ki farklılıklar kamu da mesai ve ücret konularında pek sıkıntı yok sadece kadro r ve filen yapılan görevlerde istismarlar var. Özel sektörde ise kurumsallaşmış dışında çoğu küçük orta büyük firmalar çalışma saatlerinde hafta tatillerinde ücretlerde diğer sosyal haklarda maalesef çok hak alınıyor tabii bu durumda çalışan bu firmalarda çok kısa çalışıyor ve işi bırakıyor…
    Örnek vererisek Kamuda bir işçi ücreti ve sosyal haklarıı = fiilen yaptığı görev iş performans
    Kardemir de bir işçi ücreti ve sosyal hakları = fiilen yaptığı görev iş performans
    Haddehanede bir işçi ücreti ve sosyal hakları = fiilen yaptığı görev iş performans
    Markette bir işçi ücreti ve sosyal hakları = fiilen yaptığı görev iş performans
    vb gibi bunu mühendis, teknisyen v.b bir çok meslekte bordrodan yada bire bir anketle kıyaslana bilinir
    Yanii sorunlara tüme bakışla yaklaşmak lazım, reform reform….

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlkbahar yağmurları Karabüklü hububat ve yem bitkisi üreticisine yüksek rekolte umudu verdi

Yayın: 08.05.2024 12:01
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te son günlerdeki yağışların etkisiyle yeşeren tarlalar, hububat ve yem bitkisi üreticisinin yüksek rekolte beklentisini artırdı.

Hububat, baklagil ve yem bitkileri üretiminin ağırlıkta olduğu kentte, Araç, Soğanlı ve Eskipazar çayları boyunca oluşan vadi tabanlarında sebze tarımı da yapılıyor. Yaklaşık 370 bin dekar alanda tarımsal faaliyet gerçekleştirilen Karabük’te, 2023-2024 yılı üretim sezonunda 195 bin dekar alanda hububat, 65 bin dekar alanda ise yem bitkisi ekildi.

Buğday, arpa ve yem bitkileri başta olmak üzere ekili mahsulün gelişimine katkı sağlayan düzenli yağışlar, üreticiyi memnun etti. Toprağa adeta can suyu olan yağmurun ürünlerin gelişimine etkisi, çiftçilerde yüksek rekolte beklentisi oluşturdu.

– “Ürünlerin zamanında ve değerinde alması çiftçiler için daha güzel olacak”

Eflani Ziraat Odası Başkanı Mehmet Karadeniz, AA muhabirine, 2023-2024 üretim sezonunda ilçe genelinde 25 bin dekara buğday, 21 bin 500 dekara yem bitkileri ve 20 bin dekara ise arpa ekildiğini bildirdi.

Son 10 gündür yağan yağmurların hububatın ve yem bitkilerinin gelişimini olumlu etkilediğini belirten Karadeniz, “Ekilen arazilerde şu ana kadar herhangi bir hastalığa ve olumsuzluğa rastlanılmadı. Yağışların düzenli yağmasıyla sel felaketi de yaşanmadı. İnşallah bu yıl çiftçilerimizin yüzü gülecek.” diye konuştu.

Karadeniz, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin önceki yıllardaki gibi ürünleri zamanında ve değerinde almasının çiftçiler için daha güzel olacağını sözlerine ekledi.

– “Nisan ve mayıs aylarındaki yağışlar verimi artırır”

Eflani ilçesinde çiftçilik yapan 68 yaşındaki Hamdi Sert, bu yıl yaklaşık 100 dekar alana arpa ve buğday ektiğini söyledi.

İlçenin son günlerde iyi yağış aldığına değinen Sert, “Son yağışlar ekinlere can suyu oldu, sevindik. Şu andaki durum yağmurların sayesinde iç açıcı. Nisan ve mayıs aylarındaki yağışlar verimi artırır.” diye konuştu.

18 yaşındaki üretici Emirhan Mevlüt Uludağ da 60 dönüm alanda buğday ve arpa yetiştirdiklerini, iki ay sonra hasat yapılacağını söyleyerek, “Nisan ayında çok yağmur yağmadı. Son yağan yağmurlar bizi sevindirdi. İnşallah hayırlı ve bereketli olur.” dedi.