Türk Kızılay Karabük Şubesi Kadın Koordinasyon Birimi tarafından başlatılan kampanya ile; Çukurca Köyü Ocasak Mahallesi’ndeki virane bir evde yaşayan 10 kişilik aile için, yarım kalmış inşaat tamamlanarak aileye sıcak bir yuva kazandırılıyor.
“Sıcak bir yuva için el ele” adı verilen kampanya ile; anne, baba ve sekiz çocuğun birlikte yaşadığı evin, insani yaşam şartlarına uygun olmadığı tespit edilerek, daha önce imkansızlıklar nedeniyle tamamlanamayan kaba inşaat halindeki yeni inşaat, Kızılay organizasyonu ve yardımseverlerin bağışlarıyla tamamlanmaya başlandı.
Türk Kızılay Karabük Şube Başkanı Av. Cemalettin Yavaşçı da ; “ Kampanyamız tüm hızıyla devam ediyor, ailemizi en kısa zamanda sıcak yuvalarına kavuşturacağız inşallah. Kampanyanın başarısında en büyük paya sahip olan Kızılay Kadın Koordinasyon birimimize ve bağışçılarımıza teşekkür ederim.” Dedi.
Kadın Koordinasyon Birim Başkanı Zühal Kahraman, konuya ilişkin olarak; “ Yardımseverlerimize yardımları için teşekkür ederiz, evin tamamlanabilmesi için daha çok ihtiyacımız var. Bağışçılarımızdan ricamız; resmi olmayan hiçbir kaynağa para aktarılmamasıdır. Bağış yapmak isteyenler Türkiye Kızılay Derneği Ziraat Bankası Karabük Şubesinde bulunan TR 3200 0100 0425 0000 1868 6351 nolu hesaba, açıklama kısmına “ Sıcak Bir Yuva İçin Elele” yazarak göndermeleri yeterli olacaktır” dedi.
SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.
Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.
60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.
Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.
Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.
Bu son deprem bize bunu gösterdi.
Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.
*
Köyün en güzel yeri neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.
Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,
Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...
Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.
NE GÜZELDİ O GÜNLER..
ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...
*
Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.
En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.
Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme
Köyler köylük ’ten çıkmış yani
Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.
O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.
*
Şimdiki köyler de;
O ahır kokulu evler var mı? YOK...
Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...
Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…
Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...
Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK
KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK
Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı? YOK...
Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...
Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...
DAHA NELER? NELER?
Biz bu değerlerimizi kaybettik.
NE OLACAK ŞİMDİ?
Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.
Eski nesiller de yaşlandı artık.
Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı
*
Şu anki neslin yaptığı tek şey var
Eski ahşap evleri yıkmak!..
Köye gelen manav arabasından ekmek almak,
sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.
Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.
BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?
Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.
Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN
Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir
Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye
O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,
Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak
Ekip biçeceği tarlası olacak
Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.
Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..
Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…
