Ne Üzücü Bir Durum Değil Mi?

Ne Üzücü Bir Durum Değil Mi?

Yayın: 25.04.2015 11:18
Paylaş:
A+ A-

24 Nisan 1915…
İstanbul’da 250 Ermeni aydın ve ileri geleninin tutuklanıp bir daha geri dönmemek üzere İstanbul’dan sürülmeleri….
27 Mayıs 1915 Tehcir Kanununun çıkarılması…
Doğu Anadolu’da bulunan Ermeni halkının ,başta bulunan İttihat ve Terakki Hükümeti tarafından Suriye ve Lübnan’a zorunlu göçe tabi tutulmaları.
Ve Osmanlı Devleti yöneticileri tarafından bilinçli olarak soykırım yapıldığı iddiaları…
Konu bugünlerde TV’lerde esaslı bir biçimde ilginç tartışmalara konu yapılıyor.
Üstelik bu tartışmalar Çanakkale Zaferi’nin 100.yılına denk düşüyor.
Tarih anlamında kafalarımız gerçekten çok karışık…!
Okuyucularım benden bu konuda düşüncelerimi soruyorlar.
Soykırım yaptık mı yapmadık mı diye…!
Perşembe akşamı CNN Türk’te Şirin Payzın’ın yönettiği programda konunun araştırmacı ve tarihçiler meseleyi enine boyuna tartışmaya çalıştılar.
Prof.Dr.Kemal Çiçek,Prof.Dr. Y.Hakan Erdem,araştırmacı-tarihçi Ayşe Hür ve araştırmacı tarihçi Erdoğan Aydın meseleyi ele aldılar.
Her zamanki gibi hararetli bir tartışma oldu.
Program ilgi ile izlendi.
Tarih konusunda halkımızın açlığı kendini belli etti.
Tarih sofralarında çeşni eksikliği doyum noktasında izleyicileri bir türlü tatmin etmiyor.
Herkes bu konuda daha çok bilgiye gereksinim duyuyor.
İnsan tarih adına öğrendiklerini belli bir süre sonra sorgulamak zorunda kalıyor.
Dolayısıyla….
Şirin Payzın’ın bu programında izleyiciler tartışmaları ilgiyle izlediler.
Ama tatmin olma noktasında sıkıntı yaşandığını düşünüyorum.
Zaten netice olarak ortak bir düşünce ortaya çıkmadı.
Gerçek olan şu ki ; bu yıllarda Türk ve Ermeni halkı I.Dünya Savaşının etkisiyle çok büyük bir kıyıma uğradılar.
Olağanüstü bir ortamda denetlenemeyen kötü hadiselere bu topraklar şahitlik yapmıştır.
Bu bakımdan acılar ortak.
Türk ve Ermeni halkları ortak acıların olgunlaştırdığı milletlerdir.
Buna hiç kimsenin diyecek bir sözü yoktur.
Ancak bu tartışmaları izledikten sonra kendi kendimize şöyle bir soru yönelttik:
“Tarihe bakmanın yöntemi ne olmalıdır.?”
Empati yaparak acıları içimizde mi hissetmek?
Dolayısıyla….
Buradan öç almaya yönelmek ve hak iddiasında bulunmak mı?
Yoksa yaşadıklarımızdan yola çıkarak bir daha aynı acıları yaşamamak mı?
Bence sorun bu…!
Geçmişi hak iddia etme noktasında kurcaladığınız zaman Dünya tarihi altüst olur.
Kimse işin içinden çıkamaz.
Siyasi tarihi yeniden yazmak gerekir.!
Böyle bir şey mümkün müdür?
Bugün Ermeni Soykırımı yapılmıştır iddiasında bulunanlar olaya siyasi olarak yaklaşıyorlar.
23 ülkenin parlamentosunda olayın soykırım olarak tanınması ve bu konuda Avrupa Parlamentosunun aldığı karar ,Papa’nın tutumu,düşüncemizi kanıtlamaktadır.
Ortada tarihçilere bırakılacak bir durum da yoktur.
Bakınız tarihte Malta sürgünleri diye bir olay vardır.
İngilizler,geçmişte kurdukları mahkemelerde İttihatçıları ve bu işle ilgisi olanları yargılamışlardır.
Osmanlı Devleti de tehcirde görevini kullananları kurduğu mahkemelerde yargılamış 63 kişiyi idam etmiştir.
Buradan sözü nereye getirmek istiyorum.
Tarihte fay hatlarının kırılması diye bir husus vardır.
Tarih bu kırılmanın sonucunda ortaya çıkar.
Konuyu tartışamaya açanlar tarihin içinden acı çıkartamaya çalışacaklarına Yeni Türk Devletinin kurulma sürecini yeniden gözden geçirseler daha iyi olacak.
Bu olaylar sonucunda koskoca bir imparatorluk yıkıldı.
O’nun içinden yeni bir Türk Devleti kuruldu.
Hiç kimse bu gerçeği göz önünde tutmuyor.
Olayların içinde yer alan ecdat eleştirilerek bir yere varmak isteniyor.
Kin ve nefret duygularını közleyerek ya da olayların içindeki insanları kötüleyerek bir yere varmak mümkün değildir.
Tarihe bu şekilde bakmak…!
İçinden çıkılmaz…
Ne üzücü bir durum değil midir?…

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Trabzon’da Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu kuruldu

Anadolu Ajansı
Yayın: 07.05.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Samsun-Sarp demir yolu projesi kapsamında Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nda (TTSO) bir araya gelen oda ve borsa başkanları, Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu'nu kurdu.

TTSO'dan yapılan açıklamada, demir yolu projesi için TTSO'da düzenlenen istişare toplantısına Doğu Karadeniz'deki oda ve borsa başkanlarının katılım sağladığı belirtildi.

Projeyle ilgili görüşlerin paylaşıldığı ve projenin yatırım programına alınması konusunda görüşlerin ele alındığı toplantının ardından yapılan duyuruda, Doğu Karadeniz'in doğu ve batı ticaretinin en önemli aktarma noktalarından biri olduğuna işaret edildi.

Birçok kez gündeme gelmesine rağmen bölgenin demir yolu bağlantısına henüz kavuşamadığına değinilen duyuruda, şunlar kaydedildi:

“Son dönemde özellikle Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdülkadir Uraloğlu'nun Samsun-Sarp Demiryolu proje çalışmalarına 2024 yılında başlanacağı yönündeki açıklamaları, bölge halkını ve iş dünyasını heyecanlandırmıştır. Bölgedeki Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsalarının yönetim kurulu ve meclis başkanları olarak istişare toplantısında Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasının ev sahipliğinde ilk kez bir araya geldik. Bölgedeki tüm oda ve borsalar, Sayın Bakanımızın açıklamalarının ardından büyük heyecanla demir yolunun ivedilikle yatırım programına alınmasını beklemektedir.”

Duyuruda, projenin hayata geçirilmesiyle bölgenin ve ülkenin menfaatine büyük katkı sağlanacağına işaret edilerek, “Önümüzdeki günlerde diğer bölge illerimizde de toplanarak yatırım programına alınmasının takipçisi olacağımızı vurgulamak istiyoruz. Oda ve borsalarımızın katılımıyla Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu'nun kurulduğunu da bu vesileyle kamuoyuyla paylaşıyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan, platform bünyesinde bir çalışma grubu kurulacağı, yapılacak çalışmaların başta bölgedeki STK'ler, siyasi partiler, yerel yönetimler, milletvekilleri, bakanlar, TOBB Başkanı ve Cumhurbaşkanıyla paylaşılacağı bildirildi.