Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
25 Haziran, 2023 14:09 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Hollanda’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi açıldı

Foam Fotoğraf Müzesi, Ara Güler Müzesi ve Polat Stüdyo tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen "Ara Güler-Işık ve Gölgeler Oyunu" adlı fotoğraf sergisi, Amsterdam'da Hollandalı sanatseverlerle buluştu.

Amsterdam
Serginin küratörlerinden Yasemin Bağcı, Foam Fotoğraf Müzesi salonunda sergilenen Ara Güler resimleriyle ilgili AA muhabirine açıklamada bulundu. Bağcı, fotoğraf sergisinin, Hollanda'da şimdiye kadar Ara Güler adına açılan en büyük sergi olduğunu ve sanatçının simge fotoğraflarının yanında ilk defa seyirciyle buluşan eserlerini de içerdiğini belirtti. blank Serginin ana eksenini Güler'in 1950'lere dayanan İstanbul fotoğraflarının oluşturduğu anlatan Bağcı, "Sergi dört bölümden oluşmaktadır. Birincisi 'ikonik', ikincisi 'tarihçi', üçüncüsü 'elçi' ve dördüncüsü de 'kişisel' bölümlerinden meydana gelmektedir." dedi. Ara Güler'in fotoğraflarının yanı sıra sanatçının yaptığı 3 orijinal kitap maketi, gazete yazılarının kupürleri, 1950-1980 arasında yerli ve yabancı basında yayınlamış röportajlarını içeren 20 efemeranın da sergide yer aldığını aktaran Bağcı, Güler'in "Kahramanın Sonu" adlı belgeselini de ziyaretçilerin seyredebildiğini dile getirdi. blank

Kültürel ve sanatsal köprüler kuran bir elçi

Bağcı, Güler'in Türkiye'deki haberleri yurt dışına duyurduğunu ve dışardaki gelişmeleri de Türkiye'ye aktardığını ifade ederek, "Türkiye'yi dünyaya açmak, dünyayı da Türkiye'ye getirmek onun için bir elçilik göreviydi." değerlendirmesinde bulundu. Ara Güler sergisini, Polat Stüdyo'nun Türkiye ve Hollanda arasındaki kültürel, diplomatik ve ekonomik ilişkileri farklı bakış açılarıyla yansıttığı "Kısmet" adlı proje kapsamında yaptıklarını kaydeden Bağcı, "Bu sergiyi Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkeziyle birlikte gerçekleştirdik. Yaptığım 1,5 senelik kapsamlı arşiv çalışmaları neticesinde Ara Güler'in hiç bilinmeyen ve daha önce seyirciyle buluşmayan bazı fotoğraflarını da bu sergiye ekledik." diye konuştu. blank Güler'in mesleğinin ilk yıllarında daha çok soyut temalı fotoğraflar çektiğine işaret eden Bağcı, "Kişisel adını verdiğimiz bu son bölüm ise kendisi için yaptığı farklı sanatsal denemelerden oluşuyor." ifadesini kullandı. blank

Sergide ünlü fotoğrafçıların portreleri de bulunuyor

Bağcı, serginin öne çıkan bölümleri arasında Ara Güler'in 1974'te ABD gezisi sırasında ziyaret ettiği ünlü fotoğrafçıların portrelerinden oluşan "Yaratıcı Amerikalılar" serisinin yer aldığını belirterek, "Bu bölümde Ara Güler'in kadrajından Alfred Hitchcock, Imogen Cunninham, Salvador Dali, Alexander Calder ve Ansel Adema'nın portrelerini görüyoruz. Bir de Imogen Cunninham tarafından çekilen Ara Güler portresi yer alıyor." dedi. Bağcı, serginin açılışına yaklaşık 1000 kişinin katıldığını kaydederek, Hollanda basınının da sergiye büyük ilgi gösterdiğini ifade etti. Het Parool gazetesinde sergi ile ilgili çıkan bir yazıda ise Güler'in 20. yüzyıldaki en önemli Türk fotoğrafçı olmasına karşın Batı'da yeterince tanınmadığına değinilerek, "Bu sergi uluslararası bir turu hak ediyor. Güler'in eserleri daha fazla toplumla buluşmayı hak ediyor." değerlendirmesine yer verildi. Ara Güler'in fotoğraf dünyasına ait özel anların ve öne çıkan eserlerinin de olduğu bir kitabın da yer aldığı sergi, 8 Kasım'a kadar Amsterdam'daki Foam Fotoğraf Müzesi'nde gezilebilecek.(AA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.