Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
03 Temmuz, 2023 10:13 tarihinde yayınlandı
A+ A-

İİT’den Kur’an-ı Kerim’e saygısızlığın tekrar yaşanmaması için “toplu önlemler alma” çağrısı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), İsveç'in başkenti Stockholm'de Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını şiddetle kınayarak, bu tür provokatif eylemlerin tekrar yaşanmaması için "toplu önlemler alma" çağrısında bulundu.

İstanbul
İİT, dönem başkanı Suudi Arabistan'ın talebi üzerine gerçekleştirdiği İİT Açık Katılımlı Olağanüstü İcra Komitesi toplantısının ardından sonuç bildirisi yayımladı. Stockholm'de Kur'an-ı Kerim'in kutsallığına yönelik yapılan saygısızlığın şiddetle kınandığı bildiride, İsveç makamlarının buna izin verilmesi ise üzüntüyle karşılandı. İİT Genel Sekreteri'nden teşkilata üye ülkeler adına İsveç hükümetine bir mesaj göndermesi çağrısının yer aldığı bildiride, Genel Sekreter'den ayrıca Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına tepki göstermek ve ifade özgürlüğü adı altında bu suçun tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması talebinde bulunmak üzere hem İsveç hem de Avrupa Birliği Komisyonu'na bir heyet gönderme konusunu değerlendirmesi talebinde bulundu. İİT üyesi ülkelerin, Kur'an-ı Kerim'e ve İslam'ın diğer sembollerine yönelik saygısızca eylemlere karşı toplu çabalar sarf etmeleri çağrısının yapıldığı bildiride, ifade özgürlüğünü uygulamanın birtakım haklarla birlikte yükümlülükler de gerektirdiğine dikkat çekildi. Uluslararası topluma, ifade özgürlüğü adı altında Müslümanların kutsallarına yönelik provokatif eylem girişiminde bulunanları durdurma çağrısının yer aldığı bildiride, İslami sembollere karşı eylemlerin yapıldığı ülkelerdeki sivil toplum kuruluşlarına da buna karşı hukuk yoluna başvurmaları istendi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 74. Oturumunda kabul edilen "İslamofobiyle Mücadele Eylem Planı"nın uygulanmasını hızlandırma çağrısının yapıldığı bildiride, İİT'nin ayrıca bölgesel ve uluslararası toplantılarında İslamofobi'nin göstergesiyle mücadelesini sürdürmesi talebinde bulunuldu. Bildiride ayrıca İİT Genel Sekreteri, İslami değerlere yönelik saygısızlıkların yapıldığı ülkeler ile İİT'nin diplomatik bağlarını yeniden gözden geçirmeye davet edildi. İsveç'in başkenti Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika, 28 Haziran'da Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı.(AA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.