Halil Kızılyer tarafından
12 Ekim, 2023 11:28 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 27.12.2023 16:35
A+ A-

Karabük Üniversitesinde 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni yapıldı

Karabük Üniversitesinde, "2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni" gerçekleştirildi. Karabük Üniversitesi 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonunda yapılan törene, Vali Mustafa Yavuz Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Fatih Kırışık, Cumhuriyet Başsavcısı Koray Keskin, Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. İsmail Demir, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Hasan Köse, İl Jandarma Komutan Vekili Ercan Özkan, İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şerafettin Kelleci, Kurum Müdürleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri, Akademisyenler, Öğretim Üyeleri ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Karabük Üniversitesi’nin tanıtım filmi ile devam etti. Karabük Üniversitesi'nin 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde bir konuşma yapan Vali Mustafa Yavuz, “2023-2024 Akademik Yılı’nın tüm üniversite mensuplarımız, özellikle de öğrencilerimiz için başarılarla dolu olmasını diliyorum. Kültür, turizm, eğitim ve sanayi merkezi olarak büyümeye devam eden şehrimizin kalbinde atan Karabük Üniversitesi, tüm akademik birimleriyle sayısı 48.000’e yaklaşan bir öğrenci kitlesine eşsiz öğrenme deneyimleri sunmaktadır.” diye konuştu. Üniversitemizin kendi alanlarında öncü 13 akademisyeni sayesinde “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanı” Listesine adını yazdırarak ülkemizin gurur kaynağı olduğunu hatırlatan Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü: Tüm bu başarılar, Karabük Üniversitesi'nin eğitimdeki kalite anlayışını yansıtmaktadır. Bu nedenle, 2023/2024 akademik yılında da, Üniversitemizin ulusal ve uluslararası alandaki başarılarını sürdüreceğinden şüphem yoktur. İlimizdeki zengin orman varlığı ve biyolojik çeşitlilik, ülkemizin en büyük sanayi kuruluşlarından Kardemir, şehrimize çok yakın bir konumda bulunan Filyos Endüstri Bölgesi, 3500 dönüm üzerine kuruluş çalışmaları devam eden Eskipazar OSB, 3000 yıllık kadim geçmişi ile bölgemizin tarihi, arkeolojik ve kültürel mirası, bilginin merkezi olan Üniversitemizin önemini arttırmakta ve sayılan tüm bu alanlar, Üniversitemizle çalışma potansiyelini arttırmaktadır. Karabük’ün hem temel eğitimde hem ortaöğretimde hem de yükseköğretimde ciddi bir potansiyeli olduğu hepinizin malumudur. Bu potansiyelin harekete geçirilmesi için Valiliğimiz koordinesinde “Eğitim Kenti Karabük” Projesini hayata geçirerek çalışmaları başlattık. Bu proje ile akademik başarıdan, öğretmen eğitimine, öğretmen eğitiminden sportif, kültürel, sosyal faaliyetlerin arttırılmasına kadar pek çok alanda çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Bu projeye, Üniversitemizin katkıları bizim için çok kıymetlidir. Açık yüreklilikle şunu söyleyebilirim ki, Karabük bir “Üniversite Şehri” olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu nedenle; yerel yönetimlerimiz, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, kısaca ilimizdeki tüm aktörler, Şehrimizin bu yolculuğunu iyi analiz ederek çalışmalarını bu yönde yapmalıdır. İlimizdeki tüm kurum ve kuruluşlar “Öğrenci Dostu” bir hizmet anlayışı ile hareket ederek, bu anlayışa yönelik çalışmalar yapmalı ve daha önce başlayan çalışmalara yenilerini eklemelidir. Karabük Valisi ve Karabük Valiliği olarak bu çalışmaların takipçisi olacağımı ifade etmek isterim” dedi. Konuşmasında öğrencilere seslenen Vali Mustafa Yavuz” Karabük Üniversitesi'ne hepiniz hoş geldiniz. Bu şehir, hem eğitim hem de yaşam açısından size birçok fırsatı beraberinde sunacaktır. Tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle zengin bir yaşam deneyimi sunan şehrimizde, üniversite öğrencileri için geniş bir yurt imkânı bulunmaktadır. Asıl ve ek yerleştirme sonucunda, yaklaşık 5.000 öğrencimizin yurt başvurusu neticelenmiş; başvuru yapan öğrencilerimizin tamamı Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarına yerleştirilmiştir. Bugün, bu hedefe ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Üniversite şehirlerindeki en önemli konuların başında şehrin huzur ve güvenliği gelmektedir. Bir şehrin huzur ve güvenliği ne kadar üst seviyede ise, o şehrin “üniversite şehri” olma yolculuğu da o kadar hızlı gelişir. Bu şehirde, eğitiminizin tadını çıkarırken, huzur ve güvenliğiniz için, her türlü tedbirlerin alındığını ve Devletimizin tüm gücüyle her daim yanınızda olduğunu bilmenizi isterim. “Karabük sadece üniversite okuduğunuz bir şehir değildir.” Karabük, büyüleyici doğası, eşsiz tarihi, güçlü sanayisi, zengin kültürel varlıklarıyla da sizlere pek çok alanda farklı dünyalar sunmaktadır. Bu nedenle sizlerden bu şehrin üniversitesinde okurken, şehri de tanımak için zaman ayırmanızı istiyorum. Bu sayede, yaklaşık 48.000 öğrencimizin ilimizin kültür elçileri olacağına inancım tamdır. Konuşmasının sön bölümünde Öğretim Üyeleri ve Akademisyenlere seslenen Vali Yavuz “Sizler, bu üniversitenin temel taşlarısınız. Azimli çalışmalarınız ve araştırmalarınız üniversitemizin bilimsel bilgi üretimindeki başarısının temelini oluşturmaktadır. Sizlerden beklentimiz, öğrencilerimize sadece bilgi aktarmakla kalmayıp, onları geleceğe hazırlayacak donanımları da kazandırmanızdır. Üniversitemizin çok değerli akademik kadrosunun ve sevgili öğrencilerimizin bazı konulara dikkatini çekmek istiyorum. Dünyamızda yaşanan; iklim değişikliği, afetler, salgın hastalıklar, dijitalleşme gibi konu ve sorunların ilimize de etkilerinin öncelikli gündemimiz olması gerektiği kanaatindeyim. %72’si ormanlarla kaplı, sanayinin beşiği bu şehirde Karabük Üniversitesinin öncülük ve rehberliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Üniversitemizin kılavuz olma görevini de layıkıyla yerine getireceğine inancım tamdır. Yeni akademik yılda, Üniversitemizde, şehrimizde ve ülkemizde “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna damga vuracak başarı hikâyeleri yazmak sizlere çok yakışacak.” şeklinde konuştu, Programda, "100. Yılda Yeni Türkiye Vizyonu" isimli ilk dersi veren Karabük Demir ve çelik Fabrikaları (KARDEMİR) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, bir ülkenin en büyük zenginliğinin insan kaynağı olduğunu söyledi. İnsan kaynağının bilgi ve yetenekle donatılması gerektiğini anlatan Demir, "İdealist insan kaynağı. Bugün Türkiye'de yavaş yavaş inşa edildiğini gördüğümüz mesele bilgiyle donatılmış gençliğin Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme iddiasıyla ortaya çıkıyor olması. Artık bir şeyleri yapabilir miyiz diyen bir Türkiye yok. Evet biz de bunu yapabiliriz diyen bir gençlik görüyoruz. Bunun da en güzel örneğini bir önceki görevim olan savunma sanayide gördük." diye konuştu. - "Sizlere KARDEMİR'in kapıları açık" Demir, KARDEMİR olarak üniversite ile iç içe yaşamaya, bilgiyi ve tecrübeyi karşılıklı aktarmaya hazır olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Burada yapılacak her türlü faaliyette eğitim sisteminin içinde KARDEMİR bütün varlığıyla olmaya hazır. Sizlere KARDEMİR'in kapıları açık. KARDEMİR 87 yıllık üretim tesisi olmanın yanında, artık buradaki teknolojileri ileri boyuta taşıyan, malzeme teknolojilerinde yeni buluşlara doğru çalışan, kimyasal ürünlerde yeni buluşlara doğru çalışan etkin enerji yönetimi, çevreye duyarlı atık yönetimi yapan çeşitli enerji sistemleriyle çalışan bir yapının burada yükselmesini ve Karabük Üniversitesinin de buna öncülük etmesini bekliyoruz." Konuşmaların ardından akademisyenlere "Akademik Teşvik Ödülleri Başarı Belgesi" takdim edildi.(Halil Kızılyer) https://www.youtube.com/watch?v=m5c0mFJdUFU

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.