Açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 1203 kişinin yaşamını yitirdiği, 5 bin 763 kişinin yaralandığı kaydedildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, Bakanlığa ait sosyal medya hesabı Facebook'tan açıklama yaptı.
Kudra, "Hastaneler tam kapasiteyle çalışıyor. İsrail saldırılarının artması ve oluşan yoğunluktan dolayı yaralı ve hastalar yerde yatıyor." ifadelerini kullandı.
Sözcü Kudra ayrıca, İsrail'in devam eden elektrik, su ve yakıt kesintisinin, yaralı ve hastaların hayatlarını tehdit ettiğini, "korkunç bir sağlık ve çevre felaketine neden olduğunu" vurguladı.
İncelemenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Eburriş, "Şehitlerin sayısı 1200'ye yaklaştı, yaralılar da yaklaşık 5 bin kişi" dedi.
Eburriş, vefat edenler ve yaralıların büyük çoğunluğunu çocuk, kadın ve yaşlıların oluşturduğunu kaydetti.
Ölen İsraillilerin sayısı 1300'e yükseldi
İsrail devlet televizyonu KAN, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail'e başlattığı "Aksa Tufanı" saldırısında ölü sayısının 1300'e yükseldiğini belirtti.
Devlet televizyonu, saldırılarda yaralanan İsrailli sayısını da 350'si ağır olmak üzere 3 bin 300 olarak açıkladı.
AB: Zor durumdakilere temel malzemeler ulaştırılmalı
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, X sosyal medya platformunda, Gazze'ye gıda, su ve yakıt gibi acil insani yardım erişiminin sağlanması gerektiğini vurgulayan mesajını alıntılayarak paylaşım yaptı.
Evrensel değerler ve insan onuruna her zaman, her yerde saygı gösterilmesinin önemine dikkati çeken Michel, bunların AB'nin özünü oluşturduğunu kaydetti.
Michel, "Uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmelidir. Temel malzemeler en zor durumdaki kişilere ulaşmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail: İsrailli esirler evlerine dönmeden Gazze'ye elektrik, su ve yakıt verilmeyecek
İsrail Enerji Bakanı Israel Katz, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, 6. gününe giren İsrail-Filistin çatışmasında abluka altındaki Gazze’de İsrail’in yoğun bombardımanı nedeniyle artan insani yardım çağrılarına cevap verdi.
İsrailli Bakan, "Gazze'ye insani yardım mı? İsrailli esirler evlerine dönene kadar hiçbir elektrik şalteri açılmayacak, hiçbir su musluğu açılmayacak ve hiçbir yakıt kamyonu içeri girmeyecek." ifadelerini kullandı.
Katz, İsrail’in Gazze’de silahlı-sivil ayrımı yapmaksızın toplu cezalandırma yöntemine başvurduğu yönünde yapılan uluslararası tepkilere, "İnsani olana karşı insani. Kimse bize ahlak dersi vermesin." sözleriyle çıkıştı.
İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'ni gece boyunca bombaladı
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Eş-Şati Mülteci Kampı ve kuzeydeki Cibaliya bölgelerine düzenlenen yoğun bombardıman sonucu onlarca Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail güçleri, Kudüs'teki Kalendiya Mülteci Kampı'na baskın düzenledi
Görgü tanıkları, İsrail ordusunun Kalendiya Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında evlerde arama yaptığı ve 2 Filistinliyi gözaltına aldığını belirtti.
Tanıklar, baskına karşı çıkan Filistinliler ile İsrail güçleri arasında arbede yaşandığını, İsrail güçlerinin gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz ile müdahalede bulunduğunu söyledi.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre İsrail güçlerinin müdahalesinde bir Filistinli başından gerçek mermiyle yaralandı.
İsrail ordusu: Filistinli grupların saldırısından önceki gece bazı işaretler vardı
Filistinli grupların Gazze'den 7 Ekim'de başlattığı saldırılarda güvenlik zafiyet olduğu yönündeki eleştirileri değerlendiren İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, "Bu olayla ilgili somut bir istihbarat uyarısı yoktu. Böyle bir olayı kavrayamadık. Bir önceki gece bazı istihbarat işaretleri vardı ama böylesi bir hamlenin değil. Her şeyi derinlemesine araştıracağız." diye konuştu.
Hagari, Gazze Şeridi'nden çevredeki İsrail yerleşim yerlerine saldırılara katılan İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın elit komando birliklerinin evlerini ve üslerini vurduklarını belirtti.
Ellerindeki yaralı Filistinli silahlı unsurlardan Gazze içindeki "tünel, fırlatma rampaları, toplanma noktaları, askeri konumlara" ilişkin bilgi aldıklarını dile getiren Hagari, saldırıya katılan herkesle hesaplarını göreceklerini ifade etti.
İsrail ordusunun kuzeyden gelecek muhtemel bir saldırıya karşı hazırlık yaptığını aktaran Sözcü, askerlerin bölgedeki yerleşim alanlarının çevresinde devriye gezdiğini, kontrol noktaları kurduğunu, arazide tuzaklar hazırladığını ve bölgenin daha fazla birlikle takviye edileceğini söyledi.
Bu arada İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, gece saatlerinde Gazze Şeridi'nin Rafah beldesine düzenlenen saldırılarda Kassam'ın denizci birliklerinin üst düzey lideri Muhammed Ebu Şamla'nın öldürüldüğü aktarıldı. Açıklamada, Şamla'nın evinde deniz saldırılarında kullanılacak mühimmatın saklandığı öne sürüldü.
İsrail ordusunda ölen asker sayısı 220'ye yükseldi
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, öldürülen 31 askerin daha kimliğinin açıklanmasına izin verildiği ve askerlerin ailelerinin bilgilendirildiği belirtildi.
Açıklamada, Lübnan sınırındaki çatışmalarda hayatını kaybeden iki subay ve bir askerle birlikte 7 Ekim'den bu yana öldürülen İsrail askerlerinin sayısının 220'ye yükseldiği kaydedildi.
BM: Gazze'de yerinden edilenlerin sayısı 338 bini geçti
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisinden (UNOCHA) yapılan yazılı açıklamada, İsrail-Filistin çatışmasının başlamasından bu yana 338 binden fazla Filistinlinin evlerinden ayrılmak zorunda kaldığı kaydedildi.
Ürdün, Gazze Şeridi için yardım uçağı gönderdi
Ürdün Haşimi Hayır Kurumundan yapılan yazılı açıklamada, çoğunlukla ilaç ve tıbbi malzeme taşıyan uçağın Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın talimatı ve silahlı kuvvetlerin işbirliğinde Gazze'ye gönderildiği belirtildi.
Uçağın ayrıca Mısır'ın koordinasyonunda gönderildiği belirtilerek, "Uçak önce Mısır'a gidecek ve Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'deki sağlık yetkililerine teslim edilecek." ifadeleri kullanıldı.
Kızılhaç Sözcüsü Longa: Gazze'de insanlar hareket etmek isteseler dahi edemiyor
Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Sözcüsü Tommaso Della Longa, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin AA muhabirinin sorularını yazılı olarak yanıtladı.
IFRC ağının 5 üyesinin çatışmalarda öldürüldüğünü ve bundan üzüntü duyduğunu aktaran Longa, "Bu durum, tüm taraflara sivillere ve sağlık çalışanlarına saygı duymaları ve onları korumaları yönündeki çağrımızın öneminin açık bir hatırlatıcısıdır. Şu anda önceliğimiz bu." ifadelerini kullandı.
Özgür iradesiyle hareket etmek isteyen insanların korunmasını da savunduklarını belirten Longa, "(İsrail-Filistin çatışması) Şu anda sorun Gazze Şeridi'nin mühürlenmiş olmasıdır. Gazze'de insanlar hareket etmek isteseler dahi edemiyor. Bu da taraflara sivilleri koruma çağrısında bulunmak için bir neden daha oluşturuyor." değerlendirmesini yaptı.
Longa, Gazzeli vatandaşların ayrılmaya zorlanacağı ve geri dönmelerinin engelleneceği kitlesel bir göç olasılığına ilişkin olarak IFRC'nin "mülteciler ve göç akışları üzerindeki etkisi gibi olası uzun vadeli sonuçlar hakkında spekülasyon yapmak istemediğini" vurguladı. (AA)
Chp Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan İşçi Alım Sürecine Tepki
Chp Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, Karabük İl Özel İdaresi’ne yapılan 32 kişilik işçi alım sürecine tepki gösterdi.
Yavuz açıklamasında, "Adaletin terazisi bozulursa, toplumu ayakta tutan vicdan duvarı çatlamaya başlar. Bugün Karabük’te yaşananlar, bu çatlağın giderek büyüdüğünü gösteriyor. Son günlerde İl Özel İdaresi'ne yapılan 32 kişilik işçi alımı, kamu vicdanında büyük bir yara açmıştır."
Sözde kamuya açık olan bu alım, duyurusu dahi halktan saklanarak yapılmış, başvuru süresi 3 gün gibi kısa bir zamanla sınırlandırılmış, mülakat sonuçları ise kamuoyuna açıklanmamıştır. Oysa bu koltuklar milletindir, bu kadrolar halkın çocuklarına aittir!
Bizler soruyoruz:
Neden bu alım herkesin haberdar olacağı şekilde ilan edilmedi?
Neden mülakat sonuçları gizlendi?
Neden işe alınanlar sadece SMS ile bilgilendirildi?
Neden işe alınanların arasında siyasilere yakın isimlerin bulunduğu iddiaları ortalıkta dolaşıyor?
Halk iş beklerken, torpille makam dağıtmak, bu memlekete ihanettir!
Bu sadece bir işe alım meselesi değildir. Bu, adaletin, liyakatin, eşitliğin yerle bir edilmesidir. Bu, Karabük halkının umutlarının, hayallerinin bir kez daha siyasi hesaplarla yok sayılmasıdır.
İl Özel İdaresi, kamuya hizmet etmek için vardır. Bir siyasi partinin arka bahçesi değildir. Bu halkın evlatları işsiz gezerken, koltuklar eş, dost, akraba ile doldurulamaz. Bu millet bunu hak etmiyor!
Karabük halkı olarak şunu açıkça söylüyoruz: Bizim tek talebimiz adalettir. Bizim tek isteğimiz, her gencin eşit şartlarda yarışabileceği, şeffaf ve liyakatli bir sistemdir. Bu süreci yönetenlerin millete hesap vermesi şarttır.
Bugün susarsak, yarın sıra başka bir haksızlığa gelir. Bugün görmezden gelirsek, yarın kendi evladımızın hakkı gasp edilir. Bu nedenle susmayacağız, unutturmayacağız, sorgulamaktan vazgeçmeyeceğiz.
Karabük için adalet istiyoruz. Liyakat istiyoruz. Şeffaflık istiyoruz. Ve unutulmasın: Bu şehirde halkın iradesi vardır, halkın gücü vardır.
Karabük halkı uyanıyor. Artık kimse eskisi gibi keyfine göre at koşturamayacak!" ifadelerini kullandı.