KARABÜK (AA) - Karabük'ün UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu ilçesinde düzenlenen "7. Safran Festivali"nin açılışı kortej yürüyüşüyle yapıldı.
Vali Mustafa Yavuz, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, protokol üyeleri ve vatandaşların katılımıyla Babasultan Mahallesi Şehitlik önünden Karabük Belediyesi bandosu eşliğinde başlayan yürüyüş, Kazdağlıoğlu Meydanı'nda sona erdi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla süren etkinlikte konuşan Vali Yavuz, Safranbolu'nun mistik atmosferini ve misafirperverliğini yaşamak için ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin, tarihi canlı bir şekilde yerinde görme fırsatı bulacaklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu şehre gönül veren tüm hemşehrilerimizin Safranbolu'nun tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerini koruma, tanıtma misyonunu üstlenerek bu zenginliğimizin daha geniş kitlelere korunarak ulaşmasına katkı sağlamaları büyük önem arz etmektedir. Bizler de Türkiye Yüzyılı vizyonuna hizmet edecek şekilde ecdadımızın bizlere bıraktığı emaneti canlı tutarak gelecek nesillere aktarmak için tüm gücümüz ve heyecanımızla çalışacağız."
Etkinlikler kapsamında halk oyunları gösterisi sunuldu, katılımcılara cinci macunu ve zerde ikram edildi.
Daha sonra Cıngıllıoğlu Sanat Galerisi'nde "Safrani Renkler El Sanatları Sergisi" açıldı.
SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.
Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.
60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.
Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.
Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.
Bu son deprem bize bunu gösterdi.
Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.
*
Köyün en güzel yeri neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.
Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,
Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...
Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.
NE GÜZELDİ O GÜNLER..
ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...
*
Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.
En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.
Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme
Köyler köylük ’ten çıkmış yani
Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.
O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.
*
Şimdiki köyler de;
O ahır kokulu evler var mı? YOK...
Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...
Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…
Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...
Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK
KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK
Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı? YOK...
Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...
Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...
DAHA NELER? NELER?
Biz bu değerlerimizi kaybettik.
NE OLACAK ŞİMDİ?
Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.
Eski nesiller de yaşlandı artık.
Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı
*
Şu anki neslin yaptığı tek şey var
Eski ahşap evleri yıkmak!..
Köye gelen manav arabasından ekmek almak,
sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.
Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.
BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?
Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.
Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN
Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir
Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye
O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,
Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak
Ekip biçeceği tarlası olacak
Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.
Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..
Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…