Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
15 Ekim, 2023 13:32 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Kimlik fotoğrafının bulunduğu mesaja inanan doktor 750 bin lirasını dolandırıcılara kaptırdı

İzmir'de çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Gürcistan asıllı Dr. Tinatin Gelenava Öncan, kendisini başsavcı ve polis olarak tanıtan kişilerin telefonuna gönderdiği kimlik fotoğrafına inanarak dolandırıcılık mağduru oldu.

İzmir
İzmir'deki bir hastanede görev yapan Tinatin Geleneva Öncan, telefonla arayan ve kendilerini polis ve başsavcı olarak tanıtan biri kadın 3 kişi tarafından 750 bin lira dolandırıldı. Polisin zanlıların yakalanması için çalışma yürüttüğü olayla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Öncan, hastanede çalıştığı bir gün telefonla kendisini arayanların terör olayına karıştığını söylediğini, buna inanmayarak telefonu kapattığını anlattı. Kendisini yeniden arayan bir kadının polis olduğunu, durumun çok ciddi olduğunu söylediğini ifade eden Öncan, "Bana WhatsApp'tan fotoğraflar ve belgeler gönderdiler. Mesaja baktım, gerçekten kimliğimi gördüm. Teröre karışmış insanların fotoğraflarını gördüm. Beni tekrar arayıp güya Diyarbakır başsavcısıyla konuşturdular. Üç şehit olduğu, para ve silah çalındığı, FETÖ ve terör olaylarında kimliğimin kullanıldığını söylediler. Kafam karıştı, dinlemeye başladım." dedi. Telefondaki kişinin kendisinin özel bilgilerinin satıldığını, çalıntı olan para ve altınların da üzerinde gözüktüğünü söylediğini anlatan Öncan, kimlik fotoğrafından dolayı ikna olarak paniğe kapıldığını söyledi. Öncan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evime baskına geleceklerini, beni tutuklayacaklarını belirttiler. Elimdeki altınları alacaklarını söylediler. Beni sürekli telefonda tuttular. Telefon kapandı tekrar aradılar. Arkadan polis sireni sesleri geliyordu. Benden elimdeki altınları göstermemi söylediler çünkü çalıntı altınlarla aynı olup olmadığını görmek istediler. Ben de fotoğraf çekip gönderdim. Buna istinaden 'evet güzel, sen şimdi bu altınları güvenilir bir yere koymalısın ki polisler baskına geldiğinde bu altınları almasınlar' dediler. Benden altınları bozdurmamı istediler. Ben de altınlarımı aldım, en yakın kuyumcuda bozdurdum. Bu parayı onların verdikleri IBAN numarasına göndermemi, orada güvende olacağını, operasyon bittikten sonra da geri verecekleri söylediler. Ben de inandım."

"Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek"

Dolandırıcıların bununla da yetinmediğini, bankada parası olup olmadığını sorduğunu belirten Öncan, parasının olmadığını söyleyince kendisini maaş aldığı bankaya yönlendirdiklerini kaydetti. Banka şubesine giderken dolandırıcıların telefonu kapattırmadıklarını, kimseyle konuşmamasını istediklerini, kendisini adım adım takip ettiklerini söylediklerini dile getiren Öncan, şöyle devam etti: "Bana 'Dolandırıcılar senin hesabını ele geçirmiş. Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek. Onlar çekmeden sen çek. Bir hesaba koy ki o krediyi kurtaralım' dediler. Buna da inandım. 5 dakikada kredi onaylandı ve söyledikleri hesaba yatırdım. Bana operasyonun başladığını, bankaya polisin baskın yapacağını, şubeden çıkıp izlememi söylediler. Gelen giden olmadı. O sırada eşim bana ulaştı, 'galiba dolandırılıyorsun dikkatli ol' dedi. 10 dakika sonra eşim polislerle birlikte bankaya geldi ama hesaptaki paralar gitmişti." Bozdurduğu altınlar ve çektiği 320 bin lira krediyle birlikte yaklaşık 750 bin lira dolandırıldığını ifade eden Öncan, bu süreçte dolandırıcılarla 4,5 saat telefonla konuştuğunu, telefonu kapatmak istediğinde kendisine "hanımefendi bizim her gün kaç tane şehidimiz oluyor biliyor musunuz? Bize yardımcı olacaksınız." dediklerini, vatanseverlik duygularıyla, suçluların yakalanmasına yardımcı olma isteğiyle hareket ettiğini dile getirdi. Öncan, sözlerini şöyle tamamladı: "Tüm vatandaşlara çağrı yapmak istiyorum; kesinlikle buna kanmayın, inanmayın. Gelecek varsa gelsin, polis olsun, savcı olsun, kim olursa olsun yüz yüze görmeden bir şey yapmayın. Çevreden yardım isteyin, korkmayın. Tek başınıza kahramanlık yapmaya kalkışmayın."(AA)
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 19:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Kastamonu Üniversitesi’nde turizm konuşuldu

Kastamonu Üniversitesi’nde Turizm Haftası aktiflikleri çerçevesinde düzenlenen panelde turizm konusu tüm taraflarıyla ele alındı.
Kastamonu Üniversitesi’nde, bu yıl 49’uncusu düzenlenen Turizm Haftası aktiflikleri çerçevesinde "Turizme Çok İstikametli Bir Bakış" başlıklı panel gerçekleştirildi. Panelde ziraî turizmden kırsal kalkınma dayanaklarına, tabiat turizmi uygulamalarından alan kılavuzluğuna kadar pek çok konu başlığı ele alındı.
Turizm Fakültesi İstiklal Yolu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Doç. Dr. Gülizar Cengiz’in üstlendiği panele, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhan Sevim, Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Kastamonu Koordinatörü Ahmet Kuyulu, Ilgaz Dağı Ulusal Park Şefi İklim Çavuş Kara’nın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Panelin açılışında konuşan Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhan Sevim, "Turizm Haftası vesilesiyle düzenlediğimiz bu panel, öğrencilerimiz için hem bilgi hem de ilham kaynağı olacaktır. Bu noktada iştirakçilere teşekkür ediyoruz" dedi.
"Lavanta Tarımı ve Bir Turistik Çekim Gücü Olarak Kullanımı" başlıklı sunumuyla birinci konuşmayı gerçekleştiren Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, son yıllarda büyük ilgi gören lavanta üretiminin Kastamonu’ya sağladığı katkıları dinleyicilerle paylaştı.
Aydoğdu, lavanta tarımının hem sürdürülebilir hem de çevreci bir faaliyet olduğuna dikkat çekerek, bu üretim biçiminin Kastamonu’nun ekonomik ve turistik kalkınmasında güçlü bir etken olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Aydoğdu’nun ardından söz alan TKDK Kastamonu Koordinatörü Ahmet Kuyulu ise, kırsal turizme yönelik sunulan hibe dayanakları hakkında iştirakçilere bilgi verdi.
Kuyulu, Kastamonu Vilayet Koordinatörlüğü olarak bugüne kadar çeşitli alanlarda toplam 495 projeye yaklaşık 24 milyon avro hibe dayanağı sağlandığını belirtti. Bilhassa hayvancılık alanında Kastamonu’ya geniş kapasiteli büyükbaş hayvancılık tesislerinin kazandırıldığını tabir eden Kuyulu, 2024 yılı prestijiyle Turizm İşletme Dokümanlı 15 konaklama tesisi ve 258 oda kapasitesinin oluşturulduğunu, bu sayının gelecek yıllarda da artmasının hedeflendiğini söyledi.
Panelin son oturumunda ise Ilgaz Dağı Ulusal Park Şefi İklim Çavuş Kara, "Doğa Turizmi Uygulamaları ve Alan Kılavuzluğu" başlıklı sunumunda tabiat temelli turizmin uygulama alanlarına ait değerlendirmelerde bulundu. Kara, Ilgaz Ulusal Parkı’nı tanıtarak, yaz ve kış devirlerinde bölgede gerçekleştirilen turizm aktiviteleri hakkında bilgi verdi.
Katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla devam eden panel, konuşmacılara plaket takdiminin akabinde sona erdi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.