Siyaset Üstü Tavır…!

Siyaset Üstü Tavır…!

Yayın: 13.05.2015 08:35
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te yaşamak ne anlama gelir.?
Önce bu hususu tartışmak gerek.
Mekan ve insan.
Birbirini tamamlayan iki sözcük.
Keyif veren,nitelikli kentlerde yaşamak ilkemiz olmalı.
O nedenle…
Kentin önünü açacak düşüncelere destek verelim.
Yapılmak istenen iyi şeylere engel olmayalım.
Az konuşalım
Çok iş yapalım.
Kırgınlık varsa üzerine sünger çekelim.
Yaşadığımız kente saygı duymak bunu gerektirir.
Şimdi şöyle gerilere giderek bir düşünmeye başlayalım.
Bu kentte geçmişten gelen üretime dayalı bir birikim var.
Bu birikimin şimdilerde küllenmeye/küflenmeye başlamış olması bir gerçek.
Küfü temizlemek gerek.
Bunu kim yapabilir?
Bu konuda elini taşın altına koyabilecek dinamik unsurları destekleyelim.
Eksik olan ne?
Samimi olmamak.
Sorumluluktan kaçmak.
Günü kurtarmak.
Şahsi düşünmek….
Ortak aklı kullanmamak.
Kentler de canlı organizmalar gibidir.
“Bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur” deyişine göre kimlik kazanır.
Yaşadığımız yere verdiğimiz değer bizlerin anlatımıdır.
Bakın…
Toplumsal refah kavramı Karabük’te sürekli geriliyor.
Kalifiyesiz işgücü ve taşeron işçiler kenti olma noktasında bir yığılma var.
Okumuş işsiz gençlerin durumu da bu gerçeğin kendisi olarak bizlere üzüntü veriyor.
Kentte keyif olması için yeni yaşam stratejilerine ihtiyaç var.
Sözün kısası…
Sanayileşme dışında bir “Karabük Modeli” oluşturmak gerekli.
Bunun için ortaya konulmuş önemli projeler ve düşünceler var.
Turizm kenti gibi…
Roma döneminde kalma Hadrianoupolis ve Osmanlı şehri Safranbolu ve Cumhuriyet Kenti Karabük istenilen ,özlenen durumda değiller.
Bize düşen görev buralara hayat vermek.
Bunun için ortak aklı bir araya getirmek ve dinamizm yaratmak gerek.
Siyaset üstü bir çaba bizi ortak çıkarlarda bir araya getirebilir.
Bunun için kafa yormamız gerekir.
Bölgenin Sesi Gazetesi Hertelden Köşesinde Sayın Ahmet Gölbek haklı olarak şu soruları soruyor ve yanıt arıyor!*:
“Ülkemizde kaç il merkezinin ve yerleşim bölgesinin içinden iki akarsu geçer acaba?
Karabük çağlar öncesinin Hadrianaupolis Antik Kentini henüz gün yüzüne çıkartmayı beceremedi.
Cenab-ı Allah nasip ve müyesser eylerse yağmacılardan geri kalanları gün yüzüne çıkarırız inşallah…
Genç Türkiye Cumhuriyetinin Yenişehir Bölgesi tamamen tesadüf eseri 3.Derece Sit Alanı ilan edildi ve şu ana kadar dokusu bozulmadı.
Cumhuriyet Dönemi eseridir Yenişehir.
O kültürün Mühendisler ve Memurlar Kulüpleri ne alemde…?
İki akarsu,çağlar öncesi medeniyet,Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemleri…
Bunları hepsi Karabük’te…
Peki Karabük nerede?…”
O nedenle siyasi nedenlerle kendi içinde kavga eden bir Karabük istemiyoruz.

* Bölgenin Sesi,08.05.2015

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ordu’da sporculardan Gençlik ve Spor İl Müdürü Genç’e ziyaret

Anadolu Ajansı
Yayın: 04.05.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

ORDU (AA) – Ordu Gençlik ve Spor Müdürü Mustafa Genç, ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceye giren wushucuları ağırladı.

Müdürlükten yapılan açıklamaya göre, Çin'de gerçekleştirilen 2024 Uluslararası Wushu Federasyonu (IWUF) Dünya Kupası'nda altın madalya kazanan Berna Tut, Türkiye'de ve uluslararası yarışmalarda başarı gösteren sporcular ile Wushu Kung Fu İl Temsilcisi Savaş Çakmak ve antrenörler, Genç'i ziyaret etti.

Genç, kategorilerinde başarılı olan sporcuları ve bu yolda emeği geçenleri kutladı.

Sporcuları, Ordu'dan yetişen milli gururları Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz ile ağırladıklarını anlatan Genç, kentin spor altyapısına, judonun gelişimine, salonlardaki malzeme ihtiyaçlarına desteklerinden dolayı Huysuz'a teşekkür etti.

Genç, Ordu'ya her branşta başarılar geldiğini ama bu başarıların en büyüğünün wushu kung fu branşından olduğunu belirterek, “Gençlik ve Spor Bakanlığımızın tüm imkanları her zaman olduğu gibi gençlerimizin yanında. Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak, Valimiz Muammer Erol bizlere destek oluyorlar. İnşallah sporcularımızın sayısı artacaktır ve bu vesileyle başarılar daha da artacaktır. Madalyaların rengi inşallah hep altın olacak.” ifadelerini kullandı.

Milli sporcu Berna Tut, geçen ay 36 ülkenin katılımıyla gerçekleşen organizasyonda birinci olduğunu ve tüm dünyaya İstiklal Marşı'nı dinletmenin haklı gururunu yaşadığını vurguladı.

Tut, 11 yıldır spor yaptığını anlatarak, şunları kaydetti:

“Dünya ikinciliği ve üçüncülüğüm vardı. Sonunda dünya şampiyonluğunu da elde ettim. Önümde çok daha uzun yıllar var. Sağlım el verdiği sürece İstiklal Marşı'mızı tüm dünyaya dinletmeyi hedefliyorum. Kasımda Avustralya'da yapılacak Dünya Kupasına katılmaya hak kazandım. Orada da tüm dünyaya marşımızı dinletip bayrağımızı en yükseğe taşımayı hedefliyorum. Sporcu arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Önlerinde daha çok yolları var. En önemli şey çalışmak, hedefleri koyduktan sonra her şey gelir. Buralara gelmemde emeği geçen hocalarıma, Savaş Çakmak ve Veda hocama teşekkür ediyorum.”

Genç, başarılı sporcular ile antrenörlere çeşitli hediyeler verdi.