Karabük’te yaşamak ne anlama gelir.? Önce bu hususu tartışmak gerek. Mekan ve insan. Birbirini tamamlayan iki sözcük. Keyif veren,nitelikli kentlerde yaşamak ilkemiz olmalı. O nedenle… Kentin önünü açacak düşüncelere destek verelim. Yapılmak istenen iyi şeylere engel olmayalım. Az konuşalım Çok iş yapalım. Kırgınlık varsa üzerine sünger çekelim. Yaşadığımız kente saygı duymak bunu gerektirir. Şimdi şöyle gerilere giderek bir düşünmeye başlayalım. Bu kentte geçmişten gelen üretime dayalı bir birikim var. Bu birikimin şimdilerde küllenmeye/küflenmeye başlamış olması bir gerçek. Küfü temizlemek gerek. Bunu kim yapabilir? Bu konuda elini taşın altına koyabilecek dinamik unsurları destekleyelim. Eksik olan ne? Samimi olmamak. Sorumluluktan kaçmak. Günü kurtarmak. Şahsi düşünmek…. Ortak aklı kullanmamak. Kentler de canlı organizmalar gibidir. “Bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur” deyişine göre kimlik kazanır. Yaşadığımız yere verdiğimiz değer bizlerin anlatımıdır. Bakın… Toplumsal refah kavramı Karabük’te sürekli geriliyor. Kalifiyesiz işgücü ve taşeron işçiler kenti olma noktasında bir yığılma var. Okumuş işsiz gençlerin durumu da bu gerçeğin kendisi olarak bizlere üzüntü veriyor. Kentte keyif olması için yeni yaşam stratejilerine ihtiyaç var. Sözün kısası… Sanayileşme dışında bir “Karabük Modeli” oluşturmak gerekli. Bunun için ortaya konulmuş önemli projeler ve düşünceler var. Turizm kenti gibi… Roma döneminde kalma Hadrianoupolis ve Osmanlı şehri Safranbolu ve Cumhuriyet Kenti Karabük istenilen ,özlenen durumda değiller. Bize düşen görev buralara hayat vermek. Bunun için ortak aklı bir araya getirmek ve dinamizm yaratmak gerek. Siyaset üstü bir çaba bizi ortak çıkarlarda bir araya getirebilir. Bunun için kafa yormamız gerekir. Bölgenin Sesi Gazetesi Hertelden Köşesinde Sayın Ahmet Gölbek haklı olarak şu soruları soruyor ve yanıt arıyor!*: “Ülkemizde kaç il merkezinin ve yerleşim bölgesinin içinden iki akarsu geçer acaba? Karabük çağlar öncesinin Hadrianaupolis Antik Kentini henüz gün yüzüne çıkartmayı beceremedi. Cenab-ı Allah nasip ve müyesser eylerse yağmacılardan geri kalanları gün yüzüne çıkarırız inşallah… Genç Türkiye Cumhuriyetinin Yenişehir Bölgesi tamamen tesadüf eseri 3.Derece Sit Alanı ilan edildi ve şu ana kadar dokusu bozulmadı. Cumhuriyet Dönemi eseridir Yenişehir. O kültürün Mühendisler ve Memurlar Kulüpleri ne alemde…? İki akarsu,çağlar öncesi medeniyet,Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemleri… Bunları hepsi Karabük’te… Peki Karabük nerede?...” O nedenle siyasi nedenlerle kendi içinde kavga eden bir Karabük istemiyoruz. * Bölgenin Sesi,08.05.2015