İSTANBUL (AA) – İstanbul Bilgi Üniversitesi, “Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü” kapsamında etkinlik gerçekleştirdi.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından Tomurcuk Özel Eğitim Merkezi ve Türkiye Down Sendromu Derneği işbirliği ile “Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü” kapsamında “Söz Bizde” etkinliği düzenledi.

Etkinliğe özel gereksinimli bireyler, ebeveynleri, öğretmenleri, Doğa Koleji ve İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri katıldı.

Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan ise farklı yetenekler, kültürler, yaşam tarzları ve deneyimlerin toplumları zenginleştireceğini ifade etti.

Yazgan, “İnsan hak ve özgürlüklerinden herkesin tam ve eşit şekilde yararlanmasını, kapsayıcılığı, farklılıklara saygı geliştirmeyi önemsiyoruz. Herkesin haklarına saygı duymak ve eşitlik ilkesine bağlı kalmak, toplumsal süreçlerin daha adil ve dengeli bir şekilde işlemesine yardımcı olur.” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Dilara Fatoş Özer de “Down Sendromlu” bireylerin yeteneklerini, yapabilirliklerini ve başarılarını tanımak için bir araya geldiklerini kaydederek, “Down sendromlu bireyler de diğer akranları gibi eşit öğrenme fırsatları sunulduğunda eğitim hayatlarına devam etmekte, hatta üniversite eğitimi almakta, sporun neredeyse bütün branşlarında başarılı olabilmektedir. Elbette bu başarılarda çocuklarına inanan ve haksızlıklarla mücadele ederek çocuklarına alan açmaya çalışan ailelerin payını da unutmayalım. Bir başarı hikayesi yazan bu bireyler ve aileler sadece Down sendromlu bireylere değil tüm topluma örnek oluyorlar, ilham veriyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Down Sendromlu” gençlerin hak ve özgürlerini kısıtlayan olumsuz tutumlar ve ön yargılardan rahatsızlık duyduğunu aktaran Özer, şunları kaydetti:

“Gençlerimiz toplumun kendilerine dönüp dönüp bakmalarından ve bazen de görmezden gelmelerinden duydukları üzüntüyü dile getiriyorlar. Kaba davranışlardan, şiddetten hoşlanmadıklarını, saygı görmek istediklerini belirtiyorlar. Bu noktada 'onlar bizim farkımızda peki biz?' sorusunun yanıtını düşünelim. Aynı zamanda bu bireylerin birçok hayali var. Sporda uluslararası başarılar elde etmek, diğer Down sendromlu çocuklara antrenörlük yapmak, iş hayatına atılarak para kazanmak ve aile kurmak istiyorlar. Bu hayallerin gerçekleşmesi ve tüm 'Down Sendromlu' bireylerin temel hak ve özgürlüklerine ulaşması ancak ülke politikaları ile mümkün olabilir. Bu nedenle 'Down Sendromlu' bireylerin potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilmeleri için erken çocukluk eğitimi, mesleki eğitim, istihdam, sosyal ve sportif ve kültürel aktivitelere katılım ve bağımsız yaşam evlerinin kurulması konusunda yeterli bütçelerin ayrılarak hizmetlerin sunulması büyük önem taşıyor.”

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek ise “Down Sendromlu” bireyler ve aileleri için fırsat eşitliğini ve gereksinimleri olan hizmetlere erişimlerini teşvik eden politika ve uygulamaları savunduklarını aktardı.

“santralistanbul” Kampüsü’”nde düzenlenen etkinlikte, panelin yanı sıra dans, koro ve çikolata atölyesi gibi aktivitelerde yapıldı.