Türkiye’de “sıcaklık rekorları” haziran sonuna kadar devam edebilir
En sıcak ilkbaharın ardından "sıcaklık rekorları" haziran sonuna kadar devam edebilir.
Prof. Dr. Levent Kurnaz, en sıcak ilkbaharın ardından rekor sıcaklıkların haziran sonuna kadar devam edebileceğini ve 2024'ün en sıcak ikinci yıl olabileceğini söyledi.
Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus uydu izleme sistemiyle yapılan ölçümlere göre, 2024 yılının mart ayına ait küresel ortalama hava sıcaklığı, 1850-1900 mart ayı sıcaklık ortalamasının 1,68 derece, 1991-2020 mart ortalamasının 0,73 derece, 2016'da kaydedilen bir önceki en sıcak mart ayı ortalama sıcaklığının da 0,10 derece üzerine çıkarak 14,14 derece ölçüldü. Geçen mart ayı şimdiye kadar kaydedilen "en sıcak mart" oldu.
Onu takip eden nisan ayı da tüm zamanların "en sıcak nisan ayı" olarak kayıtlara geçti. Nisan ayına ait küresel ortalama hava sıcaklığı 1850-1900 nisan ayı ortalamasının 1,58 derece, 1991-2020 nisan ortalamasının 0,67 derece, 2016'da kaydedilen bir önceki en sıcak nisan ayı ortalama sıcaklığının da 0,14 derece üzerine çıkarak 15,03 derece olarak ölçüldü.
İlkbahar mevsimindeki her ay yeni sıcaklık rekorlarını beraberinde getirirken mayıs ayı da tüm zamanların "en sıcak mayıs" ayı oldu. Mayıs ayına ait ortalama yüzey hava sıcaklığı 1991-2020 mayıs ortalamasının 0,65 derece,1850-1900 mayıs ayı ortalamasının 1,52 derece, 2020'de kaydedilen en sıcak mayıs ayının ise 0,19 derece üzerine çıkarak 15,91 derece olarak kaydedildi.
"Mayıs ayının 29 gününde sıcaklık rekoru kırıldı"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, iklim değişikliği nedeniyle her geçen mevsimin daha önceki yıllara kıyasla biraz daha sıcak olacağını, bu senenin ilkbahar mevsiminin de geçen yıllara kıyasla daha sıcak ve kurak geçtiğini söyledi.
Sadece 2024 yılı ilkbahar mevsiminin değil, son 12 ayın "insanlık tarihinde görülen en sıcak 12 ay" olduğunu belirten Kurnaz, "Küresel ortalama sıcaklıklar olarak bakacak olursak bu sene mayıs ayı sonuna kadar geçirdiğimiz 152 günün 102 tanesi şimdiye kadar yaşadığımız en sıcak gün rekorunu kırdı. Geri kalan 50 günün tamamı da son 10 yılda rekor kırılan günlerdi ve ayrıca mayıs ayının ilk iki günü hariç 29 gün rekor sıcaklıktaydı." dedi.
Haziranın sonuna kadar muhtemelen rekor sıcaklıkların devam edeceğini, 2024'ün, 2023'ün ardından en yüksek sıcaklığın ölçüldüğü ikinci sene olabileceğini ifade eden Kurnaz, bu yaz birçok noktada sıcaklık rekorları kırılabileceği, Türkiye'de ise 50 derece ve üzerindeki sıcaklıkların görülmesinin çok kolay olmayacağı tahminini paylaştı.
Almanya'da devam eden Bonn İklim Değişikliği Konferansı'nın, bu yıl 11-22 Kasım'da Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'na (COP29) hazırlık olarak görülebileceğini vurgulayan Kurnaz, "Son 12 ayda yaşanan rekor sıcaklıkların devletlerin gündemine gireceğini hiç sanmıyorum. Devletler bu konferanslarda yine havanda su dövmekle uğraşacaklar. Siz gelecek sene bu zamanlar tekrar bana aynı soruları soracaksınız inşallah ve ben de size aynı cevabı vereceğim." diye konuştu.
En sıcak gün sayıları
Kurnaz'ın verdiği bilgilere göre, her günün geçmiş yıllardaki aynı güne ait sıcaklık değeriyle kıyaslandığı hesaplamada, sıcaklık rekoru kırılan gün sayısı, 2013'ten bu yana aşağıdaki gibi gerçekleşti:
Yaralı sürücüye, kovalamaca sırasında peşinde olan polisler yardım etti
Bartın’da arabasını polisin üzerine süren ve "dur" ihtarına uymayan şoför ile polis grupları ortasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre kaçmayı başaran şoför kaza yapınca yakalandı. Yaralanan şoförün yardımına ise peşindeki polisler yetişti.
Edinilen bilgiye nazaran Orduyeri Caddesi’nde "dur" ihtarına uymayan 74 AAN 037 plakalı Tofaş aracın şoförü E.Y. ile polis aracı ortasında kovalamaca başladı. Bir polisin üzerine aracı süren E.Y., Bartın-Amasra yoluna çıkarak kaçmaya devam etti. Yolda orta refüje çıkan aracın şoförü, kazaya karşın yoluna devam etti. Bartın-Kurucaşile istikametine yanlışsız süratle giden şoför ile polis ortasında yaklaşık 30 kilometre boyunca kovalamaca yaşandı. Şoför peşine taktığı polislere izini kaybettirirken, Bozköy mevkisinde ise araç virajı alamayarak yol kenarındaki su kanalına düştü.
Araçtan çıkarak kanalda sırtüstü yatan yaralı şoförün yardımına ise peşindeki polis grupları yetişti. Bölgede ikinci bir kaza yaşanmaması emeliyle, polis ve jandarma takımları tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otomobili için feryat etti
Yaralı halde yerde yatan şoför ise aracın halini görünce kendi acısını unutarak aracı için ağladı. Yaralı şoför, "Arabam bu hale gelmeyecekti. Babam bu arabayı bu halde görürse ne der? Babam beni boğar. Ben uygunum ağabey ancak bu otomobilin bu türlü kalmasını ben istemiyorum. Bu otomobil bu hale nasıl geldi? Bu arabayı kim bu hale getirdi? Ben mi getirdim arabayı bu hale? Anne, babam nerde? Kaza yaptım, ehliyetim de yok" diye bağırdı
Ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirlendi
Araçta yapılan armada kabahat ögesine rastlanılmazken, 23 yaşındaki şoför E.Y.’nin 231 promil alkollü olduğu ve ehliyetinin bulunmadığı belirlendi. Yaralı şoför olay yerine gelen ambulansa alınarak birinci müdahalesi yapıldıktan sonra Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan ehliyetsiz ve alkollü şoför E.Y’nin babasının mahalle muhtarı olduğu ve aracı müsaadesiz aldığı öğrenildi.
Ailesi kayıp ilanı verdi
Kovalamacanın yaşandığı anlarda ise polisten kaçan E.Y.’yi ailesinin telefonla aradığı ve ulaşılamadığı ileri sürüldü. Çocuğuna ulaşamayan aile ise jandarma karakoluna müracaatta bulunarak kimlik bilgi ve eşkalini verdikleri çocukları E.Y’nin kayıp olduğunu söz etti.
Olayı hastane polisi fark etti
Hastane polisi, kayıp müracaatında bulunulan E.Y’nin yaralı olarak hastaneye getirilen yaralı olduğunu fark etti. Hastane polisinin telsiz anonsu ile durumu haber merkezine duyurması üzerine ise telefonla durum jandarmaya bildirildi.
Jandarma grupları tarafından da kayıp müracaatında bulunan aile bilgilendirilerek hastaneye yönlendirildi.