blank
Anadolu Ajansı tarafından
19 Haziran, 2024 16:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-

“Delirten ağrı”dan ameliyatla kurtuldu

TRABZON (AA) - DUYGU AVUNDUK - Trabzon'da yüzündeki ağrıyı diş ağrısı sanan ancak yapılan tetkikler sonucunda sinir ağrısı çektiği belirlenen Burcu Atabeyoğlu, başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.

Özel bir şirkette müşteri hizmetleri sorumlusu olarak çalışan 40 yaşındaki Atabeyoğlu, 2020'de yüzünün sağ tarafındaki şiddetli ağrılar nedeniyle başvurduğu çeşitli doktor ve hastanelerde şikayetine tam çözüm bulamadı.

Atabeyoğlu, bir süre önce Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Polikliniğine başvurdu. Op. Dr. Ali Samet Topsakal'ın yaptığı kontrol ve tetkikler sonucu Atabeyoğlu'na halk arasında "delirten hastalık" olarak bilinen trigeminal nevralji (yüz bölgesindeki sinirleri etkileyen ağrı) tanısı konuldu.

Burcu Atabeyoğlu, Topsakal ve ekibinin 17 Nisan'da yaptığı başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.

Atabeyoğlu, AA muhabirine, 4 yıl önce bir gece acılar içinde uyandığını ve diş ağrısı çektiğini düşündüğünü söyledi.

Diş doktoru akrabasının yönlendirmesiyle nöroloji uzmanına göründüğünü belirten Atabeyoğlu, "MR'lar ve diğer tetkikler sonucunda ilaç başlandı ancak bir yere kadar etki etti. Başlarda hiçbir problemim yoktu, yaklaşık 2-3 sene sonra ataklarım artmaya başladı. Doktorlar ilaçları artırdı, takviye yeni ilaçlar verdiler. Daha fazla ilaç veremeyecekleri için artık bir beyin cerrahıyla yola devam etmem gerektiğini söylediler." dedi.

Atabeyoğlu, İstanbul, Trabzon ve Ordu'da da doktorlarla görüştüğünü ifade ederek, "En son aile hekimim, Dr. Ali Samet beye yönlendirdi. Yaptığı tetkikler sonrasında ameliyata karar verildi. Şu an için bir problemim yok. Günlük hayatıma başladım. Sosyal hayatımda herhangi bir problem yaşamıyorum, her şey düzene girdi." diye konuştu.

Çektiği acıyı tarif edemediğini anlatan Atabeyoğlu, şunları kaydetti:

"Yüzümün sağ tarafında yanağımda oluşan bir şey, bildiğiniz elektrik çarpması gibi. Konuşamıyorum, yemek yiyemiyorum, dişimi fırçalayamıyorum, işimi yapamıyorum, çalışamıyorum, sosyal hayatım yok, kimseyle iletişim kuramıyorum, günlerimin çoğu rapor alıyordum ve evde geçiyordu. Bu acıyı anlatabileceğim kelime yok. Sinir sistemim alt üst oluyor, kuvvetim kalmıyor bu acı geldiğinde. Ama şu an için bir problemim yok. 2,5 ay önce ameliyat oldum. Bir hafta hastanede yattım, sonra da taburcu oldum, kontrollerim devam ediyor."

- Trigeminal nevralji ameliyatı Trabzon'da ilk kez gerçekleştirildi

Op. Dr. Topsakal ise trigeminal nevraljinin yüzde uyuşma, karıncalanma, ağrı, elektrik çarpması gibi şikayetler oluşturduğunu kaydetti.

Hastalığın toplumda sık görüldüğünü belirten Topsakal, kişiyi çok rahatsız edecek ataklar şeklinde sosyal hayatlarını etkilediğinin altını çizdi.

Topsakal, hastalığın genel itibarıyla birçok sebepten oluşabildiğine dikkati çekerek, "Beyindeki bir damarın sinire değmesi sonucunda oluşabilmektedir. Hastalar bu şikayetler için öncelikle ilaçla takip edilirler ama fayda görmeyen hastalarda eğer çektiğimiz MR ve tetkiklerde durumu uygunsa ameliyatla bu hastalığı tedavi edebiliyoruz." dedi.

Atabeyoğlu'nun tetkiklerinde de ağrının, bir damarın sinire değmesi sonucu oluştuğunun tespit edildiğini anlatan Topsakal, şöyle devam etti:

"Bu ameliyat, Trabzon'da ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ilk defa yapıldı. Ameliyattan sonra Burcu hanım fayda gördü, süreci de güzel geçirdi. Sonrasında semptom, atak ya da şikayeti geçekleşmedi. Hastamız da biz de memnun ve mutluyuz. Ameliyat sırasında kulak arkasından beyne girerek, beyinciğe yakın bölgedeki damar ve siniri birbirinden ayırıyoruz. Bu işlem yaklaşık 3 saat sürdü."


Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
10 Mayıs, 2025 22:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Her Annenin Ayrı Bir Hikayesi Var

Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.

Kalbimizi Sıcak Tutan O Güçlü Kadınlara Bir Teşekkür

Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü geliyor… Ve biz yine “Anne” deyince içimiz titriyor. Kimi zaman bir tebessüm, kimi zaman burnumuzun direğini sızlatan bir özlem. Çünkü “anne” kelimesi sadece bir sesleniş değil; hayatın kendisi gibi bir şey. İçinde sevgi var, emek var, fedakârlık var… Daha da fazlası: karşılıksızlık var.

Anne Olmak Sadece Doğurmak mı?

Hayır. Aslında çok daha fazlası. Anne olmak sadece doğurmakla ilgili değil. Bir çocuğu sarıp sarmalayan, ona sahip çıkan, büyüten herkesin kalbinde bir "anne" var. Bazen bu bir teyze olur, bazen bir abla, bazen de kalbi kocaman bir öğretmen. Kimi zaman bir baba bile bu rolü üstlenebilir.

Yani Anneler Günü’nü kutlarken sadece biyolojik anneleri değil, hayatımıza anne sevgisini taşımış herkesi anmak gerek.

Her Annenin Ayrı Bir Hikayesi Var

Bazı anneler çocuklarını kucaklarına almadan büyütür, bazıları çocuklarının düşmesine izin verip kalkmayı öğretir. Kimisi üç işte birden çalışır, kimisi tek bir bakışla her şeyi anlatır. Ama ortak özellikleri hep aynı: Kendilerinden çok çocuklarını düşünürler.

Bir düşünün… Kaç kez gece uykusundan feragat etti, kendini yorgun hissetti ama belli etmedi? Kaç kez “iyiyim” dedi ama içi kan ağladı? Ve biz kaç kere fark ettik?

Ya Annem Yanımda Değilse?

Evet, bu gün herkes için bayram havasında geçmiyor olabilir. Annesini kaybetmiş olanlar, evlat acısı çekenler ya da anne olmayı bekleyen kadınlar için bugünün başka bir anlamı var. Sessizce, içten içe yaşanan bir duygu bu.

Ama bir gerçek var ki; anne gitse de izi kalır. Kokusu, sesi, öğrettikleri hep bizimle yaşar. Onu hatırlatan bir yemek, bir çiçek ya da bir şarkı… Bir bakmışsınız yanınızda gibi hissettirir.

En Güzel Hediye: Varlığını Hissettirmek

Anneler Günü deyince akla ilk gelen şey belki de hediye oluyor. Ama aslında anneler için en güzel hediye; onları düşündüğümüzü göstermek. Bir telefon, içten bir “iyi ki varsın” demek, sarılmak… Emin olun, paha biçilemez.

Anneler zaten hep bizim için bir şeyler yapıyor. Belki de bugün, sadece onlar için bir şey yapmanın günü. Küçük bir jest bile kalplerine dokunur.

Kısacası… Anneler Günü sadece bir kutlama değil. Bir durup düşünme günü. Şükretme, özleme, teşekkür etme günü. Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.