Demir Ustası Hüseyin Şahin Özdemir, demiri işleyerek, tarihi konakların kapı ve pencerelerinin metal aksesuarlarını yapıyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Safranbolu’da yaşayan 62 yaşındaki demirci ustası Hüseyin Şahin Özdemir, tarihi konakların kapı ve pencerelerindeki demir aksamlara şekil veriyor. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme ve geleneksel Türk evlerinde bulunan demir aksamları yaklaşık 900 derecede çekiçle biçimlendiren Özdemir, Akçasu deresinin iki yakasının üzerinde 1796 yılında kurulan Demirciler Çarşısı’nda 1978 yılında çırak olarak 16 yaşındayken başladığını anlattı. Gelişen teknolojiye ve küreselleşen dünyaya rağmen 46 yıllık mesleğine devam ederek, tarihi evlerin restore edilmesiyle kapı kilidi, tokmağı, kulp, çivi ve menteşe gibi metallerin orjinaline göre aynısını yaptıklarını kaydetti. 225 Yıllık Demirciler Çarşısında Geleneksel Demir İşçiliğini Sürdürüyor Türkiye’nin tüm UNESCO Listesi’ne ait yapıların demir aksamlarını burada yapıyoruz diyerek mesleği ile ilgili konuştu. Özdemir: “Çıraklık başlangıcım da normal bir sıcak demirciydim ama zaman zaman bu sıcak demircilik işleri de bitti. Biz de tarım aletleri yapıyorduk, kazma gibi balta gibi kışları odun sobası, kömür sobası bunları yapardık. Zaman zaman bunların hepsini fabrikalar ve makineleşme olduktan sonra bu tür işler bitti. Ama iyi ki bitti ondan sonra ne başladı, UNESCO başladı. Unesco'nun Türkiye'nin birçok yerinde il ilçelerinde korumada ve sit alanları çıktı. Bu alanlarında resmi olarak koruma altına alınan yerlerde resmi olarak da yenileme başladı. Bu restorasyonda binada be tür metal aksam varsa bunların aynılarını uygulamak üzere bizlerde işe koyulduk. Biz de bunları yapmaya başladık ve çok güzel oldu. Önceden Safranbolu evlerinde bulunan metal aksamları yine buradaki Demirciler, yani bu çarşının ustaları yapıyordu. Bizde bu ustaların yanında çıraktık. Çırağı ustası kalfası olarak bu dükkânlarda yetiştik. Böylece restorasyonlarda zorlanmadan işleri yapabildik. Bunlar nelerdir diye sorduğunuz zaman da bir pencerenin menteşesinden bir kapının menteşesinden, kilidinden bayan erkek kapı tokmağından, dış kapının dış mandalından ne var ise yapabiliyoruz. Bunların aynılarını, birebirini yapıyoruz. Bir kapının veya pencerenin üzerinde hangi metaller varsa orijinalliğini bozmadan ecdadın yaptığı neyse aynısını yapıyoruz. Çünkü 1796'da kurulan bu çarşıdaki ustalar bu dükkânlarda demirciliği yapmış. Çırağı, kalfası ve ustası aynı dükkânlarda yetişti. Türkiye'deki UNESCO Listesi'nde bulunan tüm yapıların ihtiyacı olan demirler burada yapılıyor.” Çırak yetiştirmekte zorlandığını ancak hala umudunu kesmediğini dile getiren Özdemir, prosedürle uğraşmadan gönüllü gelen bir gence devletten daha iyi bakacağının da sözünü verdi. Özdemir: “Bugün resmi olarak stajyerle uğraşmamız zor, o nedenle bu işi kim öğrenmek istiyorsa, kapımız sonuna kadar açık. Bir çırak yetiştirmek isterim elbette, bize emanet edilen çocuğa çocuğum gibi bakarım. Devletten daha iyi bakarım. Ama samimi olarak ben bu zanaatı öğrenmek istiyorum desin ve Ustam bana bu işleri öğret desin. Kapımız o gence arkasına kadar açık, buyursun gelsin.” dedi. HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLANIYIZ.