KARABÜK – Safranbolu’da 18. yüzyıl mimarisinden eşsiz bir örnek olan Saat Kulesi, görenleri büyülemeye devam ediyor. Osmanlı Devleti’nin zengin kültürel mirasını yansıtan minyatür saat kuleleri ise, kulenin bulunduğu alanı açık hava müzesine dönüştürüyor.

Osmanlı padişahı III. Selim’in sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından 1797 yılında yaptırılan saat kulesi, 227 yıldır çalışıyor. Saat kulesi, iki defa onarım görmüş ve döneminin en önemli mimari eserlerinden biri olarak günümüze kadar gelmeyi başarmış. İzzet Mehmet Paşa’nın “Herkesin evine ve cebine saat hediye edeceğim.” sözüyle yaptırdığı kulenin saati, zembereksiz ve ağırlıkla çalışan bir sistemle işliyor. Safranbolu’nun önemli anıt simgelerinden biri haline gelmiş.

Dikdörtgen prizma şeklindeki kule, kesme taştan inşa edilmiş olup, her cephesinde ikişer pencere ve merdivenin aydınlatılması amacıyla yer yer mazgal delikleri bulunuyor. Londra’dan getirilen mekanizma ile çalışan saatin sesi, saat başlarında o anki saate, yarım saatlerde ise bir kere çalan çanın sesi, 3 kilometre uzaklıktan duyulabiliyor. Safranbolu Kalesi’nde, Hükümet Konağı ve tarihi cezaevi ile yan yana konumlanan kule, ziyaretçiler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Safranbolu’nun tarihine ve zengin kültürel mirasına ışık tutuyor.

Müze, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 1797’de yaptırılan tarihi Safranbolu Saat Kulesi’nin yanındaki 1 dönümlük alanda, 2014 yılında hayata geçirilen açık hava müzesi konsepti ile oluşturulmuş. Ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunan bu mekanda, Anadolu’nun pek çok ilinde yer alan özgün saat kulelerinin 1/10 ölçekli 15 minyatürü sergileniyor. Adana, Amasya, Bursa, Çanakkale, Çorum, Edirne, Elazığ, Erzurum, İstanbul, İzmir, İzmit, Kayseri, Kütahya, Samsun ve Saraybosna gibi şehirlerin tarihine ışık tutan bu minyatürler, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda her birinin arkasındaki hikaye ile ziyaretçileri derin düşüncelere yönlendiriyor.

Ziyaretçiler, her minyatürün yanında bulunan bilgilendirme panolarından, kulelerin inşa süreçleri, kullanılan malzemeler ve kulelerin yer aldığı şehirlerin tarihî önemi hakkında bilgi alabiliyor. Zamanın akışını sembolize eden bu kuleler, adeta geçmiş ile bugün arasında köprü kuruyor ve Osmanlı kültürünü yeniden yaşatıyor. Anadolu Minyatür Saat Kuleleri Müzesi, sadece bir sergi alanı olmanın ötesinde, geçmişe dair eşsiz bir yolculuğa çıkmak ve Osmanlı’nın izlerini keşfetmek isteyen sanatseverleri, müzenin kapılarını aralamaya davet ediyor.