Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
15 Ağustos, 2024 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Çerçiler Mahallesi’nde Geleneksel Tarıma Başlayan Kaya Ailesinin Örnek Hikayesi

Çerçiler Mahallesi Kaya Bağevi’nde geleneksel tarımla hobi olarak uğraşan, Halim ve Nuray Kaya çifti, üzüm yetiştiriciliği ve seracılık alanında yakaladıkları başarıların altında yatan gerçekleri anlattı.

Bölgenin Sesi Gazetesi muhabirine, Karabük’te 1990’lı yıllarda yerel medyanın tanınmış ismi Halim Kaya, 2014-2024 yılları arasında iki dönem muhtarlık görevinde bulunduğu Çerçiler Mahallesi’ne aslında yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle geldiklerini açıkladı. Kaya Bağevi'nde huzuru yakalayan Halim Kaya: “Şeker çok yüksek çıktı bende. Doktor ilaç verdi ama üç aylık deneme sürecinde ilaçlı tedavi netice vermeyince yürüyüş yapmamı istedi. Ben de sabah akşam yürüyüş yapacağım. İyi de sen burada çok yürüdün diye orman işletmesi bu ağaçları bana mı verecek? diye düşündüm ve eşimde emekli olunca köyümüze geri döndük. Önceleri arpa ektiğimiz tarlaya bir dönüm üzüm bağı ve sera kurduk. Kazma kürek çalışmaya başlayınca şeker de düştü. Eşim serada maniye başta olmak üzere ata tohumlarından evin balkonunda yetiştirdiği fideleri serada değerlendirip doğal ürün üretiyor. Bu yıl bir adet maniye tartıda 1 kilo geldi. Tabi biz de bu sonuçları görünce çok mutlu oluyoruz. Ailemizin kışlık ürünlerini de karşılıyoruz. Pazara çıkmıyoruz. Gelen giden dostlarımızla mahsullerimizi paylaşıyoruz. Üzüm bağında Çavuş üzümü ağırlıklı olarak toplamda 13 çeşit üzüm yetiştiriciliği yapıyoruz. Almak isteyenler gelip alıyor ve çoğunlukla bu dönemde Ankara-İstanbul’a safran lokumu yerine çavuş üzümü hediye ediyorlar. Karabük dışındaki Karabüklüler çok ilgi gösteriyor. Damak tadını unutmayan Karabük doğumlular gerçekten çok seviyorlar. Coğrafi işaretli olduğu için üzümlerimiz, bu doğal ürün satılan pazarlarda yerini almaya başladı. Karabük’te görmediği değeri böylece fazlasıyla görüyor.” diyerek üzüm bağlarında ise Çavuş türü başta olmak üzere tam 13 çeşit üzüm yetiştirmenin gururunu yaşıyor. Bu yıl üzüm hasadına hava sıcaklıklarının fazla olması nedeniyle 1 ay önceden yani Ağustos ayında başladıklarını ifade eden Halim Kaya; eskiler bağ ve bahçe işlerinde ne yapıyorlarsa çok doğru yapıyorlardı diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Üzümlere kükürt verilmesi gerekiyor. Atalarımız kükürt vermeyi, sabah namazından sonra başlardı. Çünkü üzerindeki çiğ o kükürtü yapıştırıyordu. Bunu doğal yönden hallediyorlardı. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Bir ilaç alıyoruz yüzde 80’i kükürt, kalan yüzde 20’sinde yapıştırmaya yarayan toz ilavesi var. Yani bunu eski yöntemlerle yapmak çok daha güvenilir. Zaman içerisinde geleneksel tarımın yararlarını daha iyi anlıyoruz" Halim ve Nuray Kaya çifti, bağ evlerinde tarımla uğraşarak, hem sağlıklı bir yaşam sürüyorlar hem de doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarıyorlar. Bu kentten bağa dönüş hikâyesi, sadece bir sağlık mücadelesi değil, aynı zamanda doğal hayatın sunduğu nimetleri kucaklamak için verdikleri bir yaşamın öyküsü. Onlar, bağ hayatının sunduğu sağlık ve doğal beslenmenin ne denli değerli olduğunu herkese göstererek, organik tarımda ilerlemeyi ilke ediniyorlar.

Yorumlar

  1. Kadir Boralar Erdem

    Tebrik ederim Halim.Özüne dönmüşün ne güzel..

Yeni yorumlara kapalı.

blank
Okan Küçük tarafından
17 Nisan, 2025 12:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Okan Küçük Yorumluyor 18 Nisan 2025

Karabük İl Özel İdaresi İşçi Alımları…

Karabük İl Özel İdaresi işçi alımları eleştiri konusu halinde geldi.  32 kişi alınacaktı şu ana kadar 24 kişinin alındığını öğrendim.

Alım sürecinin kamuoyuna bir   basın  toplantısı ile herkese ulaşacak şekilde  önce duyurulmadan 3 günlük kısa süre içinde adeta bir oldu-bitti ile  sürecin yürütülmeye çalışıldığı eleştiri aldı.

Yine; sonuçların açıklanmaması sadece işe alınanlara SMS ile bilgi verilmesi eleştiri aldı.

İşe alınanların siyasilere yakın kişiler olduğu iddiaları Karabük sokaklarını adeta sardı.

Karabüklülerin adalet, liyakat ve şeffaflık istediği vurgulandı.

Temel eleştiri konusu mülakat…

Aslına bakıldığında  MÜLAKAT denilince akla gelen ilk şey nedir ?

Mesleki yeterlilik veya özel durum taşımayan alanlar haricinde   mülakat demenin TORPİL, ADAMCILIK, KAYIMACILIK VE İLTİMAS anlamına geldiğini toplumun büyük kesimi düşünüyor bana göre.

Gidin anket yapın , kamuoyu yoklaması yapın, ne yaparsanız yapın!

Vatandaşa sorun ; ‘mülakat ne demektir’ deyin, bakın yukarıdaki dediklerim gibi bir sonuç çıkacak mı, çıkmayacak mı ?

***

Mülakat Kamu Vicdanını Yaralayan Bir Hale Dönüşmedi Mi ?

Adamın birine işe girişte sormuşlar:
– “İkinci Dünya Savaşı ne zaman başladı?"
–"1939'da.”
“Doğru, geçtin.”

İkinci adaya sormuşlar:
– “Amerika, 1945’te hangi şehirlere atom bombası attı?”
– “Hiroşima ve Nagazaki.”
“Doğru, sen de geçtin.”

Üçüncü aday gelmiş sormuşlar:
– “Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasında hayatını kaybedenlerin isimlerini, doğum tarihlerini ve açık adreslerini söyle.”

Bakın bu bir fıkra değil aslında. Komiklik olsun diye de anlatmadım. Bu, yıllardır mülakat adı altında yaşanan adaletsizliği, torpili, kayırmayı ifade etmek için  bir anlatı sadece.

Mülakatın, torpili olmayanın elenme, hak edenin dışlanma, garibanın umutlarının çalınma yöntemine dönüştüğüne dair yaygın bir kanı var.

Mülakat denilen şey;  hakkı olanlara kapıyı kapatıp, arka kapıdan ‘eş, dost, yandaş’ geçirme sistemine dönüştü  iddiasıyla hep eleştiriliyor zaten.

 Adı mülakat ama aslında kocaman bir hak gasp, bir haksızlık! denilmiyor mu ?

Ve en acısı, hakkı yenenin sesi çıkmıyor/çıkamıyor, daha da acısı duyması gerekenler duymuyor, görmesi gerekenler  görmüyor.

Hoş bizdeki anlamının aksine bir durumu ifade etse de,

Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru durumu yani.
***

Karabük –Yenice Ödül Aldı

TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği 11-13 Nisan 2025’te   Kayseri’de  "Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı" gerçekleştirdi.   12 Nisan akşamı Kayseri’de “Kent&Başkan 2025” ödül töreni de yapıldı.

Karabük Merkez Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, ‘Halka Ekmek Fabrikasından Glutensiz Ürün Satışı’ çalışmasıyla ödül almaya hak kazandı.

Yenice Belediye Başkanı Sertaş Karakaş ‘İçme Suyu Hattı Yenileme Projesi’ ile  ödül almaya hak kazandı.

Ödüllerini emaneten  teslim aldığımı,  nasipse haftaya sahiplerine  teslim edeceğimi dün  yazmıştım.

Tekrar;  genç, dinamik, başarılı ve şimdi de ödüllü olan  her iki başkanı da tebrik ediyorum.

***

Seçimden Bu Yana 1 Yıl Geçti... Vatandaş Karneyi Bekliyor!

2024 yerel seçimlerinin üzerinden  bir yıl geçti. Seçim meydanlarında verilen sözlerin, vaatlerin, anlatılan projelerin üzerinden de koca bir yıl geçti. Artık vatandaş net olarak şunu soruyor:
"Ne yapıldı, ne yapılamadı? Neden yapılamadı?"

Karabük ve ilçeleri seçim zamanında proje cennetiydi, şimdi proje çöplüğüne mi dönüştü ? Durum kel mi yani ?  (Bana göre  yerinde sayan da , çok güzel çalışmalar yapan  da başkanlar oldu.)

Belediye başkanları bu bir yıllık süreci ne zaman halka anlatacaklar?
Örneğin; devraldıkları belediyelerin borçları neydi, şu an kasada ne var?
Personel durumu nasıldı, şimdi nasıl?
Bir yıl içinde kaç kişi işe alındı, bu alımlar hangi kriterlerle yapıldı? Liyakat mi vardı, yoksa eş-dost/konu-komşu durumu mu var ?

Peki projeler ne durumda? Hangi işler hayata geçirildi, hangileri başlamadı bile? Ne zaman başlanacak?

Kısacası; bir yılda ne başarıldı, neler eksik kaldı?
Vatandaş artık laf değil, icraat görmek istiyor. Şeffaf bir şekilde, basın toplantısıyla herkesin önünde anlatılmasını istiyor.

Sorumlu  belediye başkanları,  yıllık karnelerini açıklamakla mükellef bence. Halka, vatandaşa bunu borçlular…

Bakalım bu sorumluluklarını ne zaman yerine getirip yıllık karnelerini açıklayacaklar ?

Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız: https://bolgeninsesigazetesi.com/author/okank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.